Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Mine DUMAN
Köşe Yazarı
Mine DUMAN
 

YEŞİLCE DENİLİNCE KÜLTÜR VE MEDENİYET…

Geçtiğimiz hafta sonu sıcaklardan iyice bunalınca eşimle birlikte bir Çambaşı turu yapalım dedik. ☘ Yokuşdibi mevkiini geçince soğuğu hissetmeye başladık. Arabanın termometresi 13°’yi gösteriyordu. ☘ Ağustos’un ortasındasınız ve şehirden 45 dakika sonra üşümeye başlıyorsunuz. ☘ Ordu’yu sevmemize neden olan faktörlerden biri de bu olsa gerek. ☘ Sonra bir de Yeşilce’ye gidelim dedik. Oldum olası Yeşilce, herkes de olduğu gibi bende de hep hayranlık uyandırmıştır. ☘ Bu gidişimde iki nedenden dolayı bir kez daha hayran oldum diyebilirim. ☘ Daha arabadan henüz inmiştik ki, yoldan geçen iki kişi “Hoş geldiniz, safalar getirdiniz” demesi… ☘ Çay içmek istedik ve bir kahvehanenin dışındaki masaya oturur oturmaz, sohbet eden ve oyun oynayan herkesin “Hoş geldiniz” demeleri. ☘ Mahalle aralarında gezinti yaparken, arabalarından henüz yeni inen ve evine girerken nazikçe “Hoş geldiniz gençler” diyen 70 yaşlarındaki bir teyzemiz. ☘ Geldiğimiz, yaşadığımız şehir merkezinde aynı apartmanda oturan kişilerin bile birbirlerine Selam vermediği yerde, bu kasaba bize görgüyü ve medeniyeti öğretti adeta. ☘ Diğer ilgimi çeken ve Yeşilce’ye bir kez daha hayran olmamın nedeni, hemen hemen her evin duvarlarında veya camlarında Atatürk posterleri oluşu. ☘ Bravo demeden ve alkışlamadan geçemedim. ☘ İşte böyle bir yer Yeşilce. Herkesin yaşamak istediği, son derece sakin ve halkının bir o kadar da medeni olan oldukça şirin bir kasaba. ☘ Gidenler bilir, ama gitmeyenlerin mutlaka gidip görmeleri gereken bir yer olduğu gibi seyir tepesinden kuşbakışı izlemelerini tavsiye ederim.   
Ekleme Tarihi: 27 Ağustos 2022 - Cumartesi

YEŞİLCE DENİLİNCE KÜLTÜR VE MEDENİYET…

Geçtiğimiz hafta sonu sıcaklardan iyice bunalınca eşimle birlikte bir Çambaşı turu yapalım dedik.

Yokuşdibi mevkiini geçince soğuğu hissetmeye başladık. Arabanın termometresi 13°’yi gösteriyordu.

Ağustos’un ortasındasınız ve şehirden 45 dakika sonra üşümeye başlıyorsunuz.

Ordu’yu sevmemize neden olan faktörlerden biri de bu olsa gerek.

Sonra bir de Yeşilce’ye gidelim dedik. Oldum olası Yeşilce, herkes de olduğu gibi bende de hep hayranlık uyandırmıştır.

Bu gidişimde iki nedenden dolayı bir kez daha hayran oldum diyebilirim.

Daha arabadan henüz inmiştik ki, yoldan geçen iki kişi “Hoş geldiniz, safalar getirdiniz” demesi…

Çay içmek istedik ve bir kahvehanenin dışındaki masaya oturur oturmaz, sohbet eden ve oyun oynayan herkesin “Hoş geldiniz” demeleri.

Mahalle aralarında gezinti yaparken, arabalarından henüz yeni inen ve evine girerken nazikçe “Hoş geldiniz gençler” diyen 70 yaşlarındaki bir teyzemiz.

Geldiğimiz, yaşadığımız şehir merkezinde aynı apartmanda oturan kişilerin bile birbirlerine Selam vermediği yerde, bu kasaba bize görgüyü ve medeniyeti öğretti adeta.

Diğer ilgimi çeken ve Yeşilce’ye bir kez daha hayran olmamın nedeni, hemen hemen her evin duvarlarında veya camlarında Atatürk posterleri oluşu.

Bravo demeden ve alkışlamadan geçemedim.

İşte böyle bir yer Yeşilce.
Herkesin yaşamak istediği, son derece sakin ve halkının bir o kadar da medeni olan oldukça şirin bir kasaba.

Gidenler bilir, ama gitmeyenlerin mutlaka gidip görmeleri gereken bir yer olduğu gibi seyir tepesinden kuşbakışı izlemelerini tavsiye ederim. 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve afisgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

betine giriş betine giriş