Düğünlerin 1 saate sıkıştırılmasına isyan eden bir yakınımın serzenişini ve bu serzenişte ne kadar haklı olduğunu dile getireceğim.  Şöyle ki; ''Abla ben bugün 6 kişi bir restorana gittim ve 1 saate yakın orada kaldık. İçerisi tıklım tıklım. Yanımdaki ile aramda 60 santim, karşımdaki ile de aynı şekilde 60 santim mesafe vardı. Gayet rahat bir şekilde yemeğimizi yedik ve plaj mevkiindeki kafelerden birine kahvemizi yudumlamaya gittik. Orada da aynı rahatlıkla kahvemizi, çayımızı içtik ve epey oturduktan sonra evlerimize döndük. Evet, herkes maskesini takıyordu, her masada dezenfektan vardı. Fakat yanımdaki arkadaşımla aramdaki mesafe 50 santim bile yoktu. Orada da aynı rahatlıkla çayımızı, kahvemizi keyifli ve neşeli bir şekilde içtikten sonra evimize döndük'' dedi.   İşte tam da burada ne gibi tezatlıkların oluştuğunu söyleyeceğim diyerek cümlesine şöyle devam etti; ''Restoranda verilen yemek ile düğünlerde verilen yemeğin farkı nedir? Düğünler daha hijyenik çünkü; tek kullanımlık tabaklar ve kaşıklar kullanılıyor. Masalardaki oturma mesafelerinin restoranlardakiyle ne farkı var? Aynı şartlarda yemek yeniyor. Pistlerde oyun zaten oynanmıyor. Herkes yemeğini yiyor, bahşişini verip kalkıp gidiyor. Düğün ortamının kafe ya da restoran ortamından ne farkı var? Covid-19 sadece düğünlerden mi bulaşıyor? İnanın düğün sahipleri hijyen kurallarına, kafe ve restoranlardan daha fazla dikkat ediyorlar. Onun içindir ki biz gençlerin, ömründe bir kez olan bu özel günlerinin süresini en azından 2 saate çıkarın ve yine eskisi gibi hijyen kurallarına uyarak konuklarımıza yemek ikram etmemize müsaade edin lütfen'' dedi. Umarız evlilik hazırlığı yapan bu gencimizin sesine yetkililer kulak verir ve bu mantıklı konuşmalarını dikkate alırlar. Ne yalan söyleyeyim, bu konuşmalarına bakarsanız haksız da sayılmaz hani! Maske, mesafe ve el temizliği kurallarına uymanız dileğiyle, kalın sağlıcakla...