Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
KAHRAMAN YILMAZ
Köşe Yazarı
KAHRAMAN YILMAZ
-
 

MİNNET İLE GÜL KOKLAMA

“Minnet ile gül koklama eline batar tikeni.”Kim söylemiş bu sözü?.. ATALARIMIZ. Minnet ile gülü kim koklar?.       Onuru, gururu, asaleti, şahsiyeti,olmayan insan bozuntuları dersek, daha anlamlı olur. Bizim gençliğimizde böyle parazitlerin, izine bile rastlanamazdı.        Ne oldu, nasıl oldu, şimdi etraf onlarla doldu. Kim onlar?. Diyen olur elbette. Onlar kendini göstermemek için, her kalıba girerler. Kadın olsun, erkek olsun,       hiç farketmez. Saman altından su yürüterek yapacağını yaparlar. Nasıl tanınır, anlaşılır? Orası daha zor. Bir işe girmek ister. O iş nasıl iş olursa olsun.       Önemli olan, işi verenle, alan arasındaki anlaşma. İş almak istiyen; vermek isteyenin, her teklifini baş sallayarak, onaylar, kabullenir. Amacına ulaşır.       Sonra ne olur? Hiç ne olacak? İşi beceremez, kaçmaya delik arar. İşi verende bunu bilir, görür, dahada mimine, cimine bakmadan, kıçına bir tekme, koyar kurtulur.       Ne oldu şimdi?.. Kaş yapmak isterken, göz çıkarmak olmadımı?. Kim anlayacak olanı? Minnet ile kokladığı gülün tikenleri, eline değil, kalbine batmaya başladı.       Dayan dayana bilirsen. Böylesi gül koklayıp, işe girenlerin, perişan halini üzülerek görüyoruz. Biz ne yazarsak yazalım, bizi onlar anlamaz ve dinlemezlerde...       Bir musubet, bin nasihattan iyidir, derler ya, belki içlerinde bir anlayan çıkarda, cemiyette bir değer kazanmış olur. Bizim amacımızda, o zaten. Böylesi istenilmeyen, üzücü olaylar neden ve nasıl oluşuyor?. Ndeni malum: EĞİTİM ve kültürsüzlükten Bunun varmı hal çaresi?.. YOK gibi görünüyor. İlerde ZAMAN değil, İNSANOĞLU, nasıl değişir bilmeyiz, Böylesi,gurursuz, şahsiyetsiz kişiler, kendilerinden başka hiç kimseyi yanıltmış olmazlar. Hani derler ya “ Kişi ne yaparsa, iyi veya kötü, kendine yapar.” Biz istiyoruzki, kişi her zaman iyilik yapsın. kötülük hiç yapmasın. Bir kötünün yedi mahalleye zararı dokunurmuş. Böyle kötülerin mumu, yatsıya kadar yanarmış. İyilerin mumu is meşale gibi, ilelebet yanar. Biz böylesi hayati konuları, arayıp bulup gündeme getiriyoruz niye?       İş veren değerli insanlar, bir hisse alsın diye. İnsana ne gelirse dilinden gelir, iyilik, kötülük,kar, zarar. Dilin söylediklerini, iyi dinleyin ve anlayın.        Anlamadan, dinlemeden yapılan işlerden kimseye bir fayda gelmez. KAŞGARLI MAHMUT'ta bakın ne güzel söylemiş:<<Dil ile düğümlenen, diş ile çözülmez>> Bilmeden anlamadan, dinlemeden, verilen kararlarla, hiç bir amaca ulaşılamaz. İnsan İNSAN olduğunun bilinci ile, onuru, gururu, şahsiyetiyle yaşamasını bilirse, rahat eder, huzura kavuşur.
Ekleme Tarihi: 30 Mart 2018 - Cuma

MİNNET İLE GÜL KOKLAMA

“Minnet ile gül koklama eline batar tikeni.”Kim söylemiş bu sözü?.. ATALARIMIZ. Minnet ile gülü kim koklar?.
      Onuru, gururu, asaleti, şahsiyeti,olmayan insan bozuntuları dersek, daha anlamlı olur. Bizim gençliğimizde böyle parazitlerin, izine bile rastlanamazdı. 
      Ne oldu, nasıl oldu, şimdi etraf onlarla doldu. Kim onlar?. Diyen olur elbette. Onlar kendini göstermemek için, her kalıba girerler. Kadın olsun, erkek olsun,
      hiç farketmez. Saman altından su yürüterek yapacağını yaparlar. Nasıl tanınır, anlaşılır? Orası daha zor. Bir işe girmek ister. O iş nasıl iş olursa olsun.
      Önemli olan, işi verenle, alan arasındaki anlaşma. İş almak istiyen; vermek isteyenin, her teklifini baş sallayarak, onaylar, kabullenir. Amacına ulaşır.
      Sonra ne olur? Hiç ne olacak? İşi beceremez, kaçmaya delik arar. İşi verende bunu bilir, görür, dahada mimine, cimine bakmadan, kıçına bir tekme, koyar kurtulur.
      Ne oldu şimdi?.. Kaş yapmak isterken, göz çıkarmak olmadımı?. Kim anlayacak olanı? Minnet ile kokladığı gülün tikenleri, eline değil, kalbine batmaya başladı.
      Dayan dayana bilirsen. Böylesi gül koklayıp, işe girenlerin, perişan halini üzülerek görüyoruz. Biz ne yazarsak yazalım, bizi onlar anlamaz ve dinlemezlerde...
      Bir musubet, bin nasihattan iyidir, derler ya, belki içlerinde bir anlayan çıkarda, cemiyette bir değer kazanmış olur. Bizim amacımızda, o zaten. Böylesi istenilmeyen, üzücü olaylar neden ve nasıl oluşuyor?. Ndeni malum: EĞİTİM ve kültürsüzlükten Bunun varmı hal çaresi?.. YOK gibi görünüyor. İlerde ZAMAN değil, İNSANOĞLU, nasıl değişir bilmeyiz, Böylesi,gurursuz, şahsiyetsiz kişiler, kendilerinden başka hiç kimseyi yanıltmış olmazlar. Hani derler ya “ Kişi ne yaparsa, iyi veya kötü, kendine yapar.” Biz istiyoruzki, kişi her zaman iyilik yapsın. kötülük hiç yapmasın. Bir kötünün yedi mahalleye zararı dokunurmuş. Böyle kötülerin mumu, yatsıya kadar yanarmış. İyilerin mumu is meşale gibi, ilelebet yanar. Biz böylesi hayati konuları, arayıp bulup gündeme getiriyoruz niye?
      İş veren değerli insanlar, bir hisse alsın diye. İnsana ne gelirse dilinden gelir, iyilik, kötülük,kar, zarar. Dilin söylediklerini, iyi dinleyin ve anlayın. 
      Anlamadan, dinlemeden yapılan işlerden kimseye bir fayda gelmez. KAŞGARLI MAHMUT'ta bakın ne güzel söylemiş:<<Dil ile düğümlenen, diş ile çözülmez>> Bilmeden anlamadan, dinlemeden, verilen kararlarla, hiç bir amaca ulaşılamaz. İnsan İNSAN olduğunun bilinci ile, onuru, gururu, şahsiyetiyle yaşamasını bilirse, rahat eder, huzura kavuşur.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve afisgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

betine giriş betine giriş