Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
AHMETCAN KOÇAK
Köşe Yazarı
AHMETCAN KOÇAK
-
 

Padişah ve Mey

Günümüzde Osmanlı padişahlarının içki içip içmediği tartışılmakta. Osmanlıcılar tarafından kabul edilmemekte, öyle ki İslam halifesi nasıl içki içer? Ama elde çok önemli bir belge var. O da 1920’li yıllarda son Halife Abdülmecid Efendi tarafından yazılan 25 sayfalık risale. Tarihçi Murat Bardakçı tarafından günümüz Türkçesine çevrildi. Şimdi Abdülmecid’in gözünden Padişahların İçki ile araları nasıldı bakalım… (Kısaltılmış halidir)  * İKİNCİ BAYEZİD: Fatih Sultan Mehmed Han Hazretleri'nin oğlu olan İkinci Bayezid, pederinin heybetine ve büyüklüğüne sahip olmaktan mahrumdu. En nihayet millete karşı vazifelerini yerine getirememesi ve içkiye olan düşkünlüğü yüzünden devletin geleceğinin büyük bir büyük felâket ile karşı karşıya bulunduğunu gören oğlu Yavuz Sultan Selim'in şiddetli müdahalesi ile ezilip bertaraf oldu. Felâketinin başlıca sebebi, içmesi idi. * İKİNCİ SELİM: Kanunî Sultan Süleyman gibi büyük bir padişahın yegâne hatası, âkıl evlâdı Şehzade Mustafa'yı feda ederek devletin idaresini İkinci Selim gibi bir sefih bir serhoşa bırakması idi ki, yükselmenin sona ermesi işte böyle başlar. İkinci Selim, Kıbrıs şarabı ile serhoş olan ve hiçbir işe yaramayan başını eski sarayda hamam mermerlerine çarparak parçalamış ve bu suretle lâyık olduğu manevî cezayı görerek vücudunu dünyadan kaldırmıştı. Artık bundan sonra sefahat, işret, şehvet ve israf devri başlamış; felâket yollarına doğru büyük adımlar atılmıştı. * DÖRDÜNCÜ MURAD: Hakikaten en büyük padişahlarımız arasında sayılmak yeteneğine sahipti ve mertliği ile bütün Osmanlılar'ı hayrette bırakmıştı. Bağdat ve İran seferlerine çıkan iktidar sahibi bu padişah, geleceğin en büyük hükümdarı olmaya namzet iken içtiği rakının kurbanı olmuş; devletin talihini ve geleceğini İbrahim gibi akıl noksanı ve anlayıştan mahrum bir şahsa terkederek dünyadan çekilmişti. * İKİNCİ MAHMUD: Osmanlı Devleti'ni geçmişten alıp parlak bir şekilde geleceğe nakleden azimli bir padişah idi. Genç yaşında iken üzerine aldığı vazifeler o kadar önemli ve o kadar da zor idi ki, geçmişten gelen dertlerin altında eziliyordu.  Mısır'da kendisine karşı isyan eden Mehmed Ali Paşa'ya "Aradığım adam sen imişsin, gel burada benimle beraber çalış, Osmanlı'yı ihyâ edelim" diyeceği yerde Paşa'yı gıyabında idama mahkûm etmekle başına büyük dert açmış, bu gibi dertler az imiş gibi çelik gibi vücudunu tahrip etmek için bir de içkiye müptelâ olmuş, 55 yaşında tam tecrübeye sahip olmuş ve iş görüp eserini tamamlayacağı sırada üzüntüler içinde gözleri kapatmış idi. * SULTAN ABDÜLMECİD: Saltanata, devletin en buhranlı zamanında gelmişti. Pederinin kendisine bıraktığı mühim ama tamamlanamamış vazifeyi üzerine alarak aynı siyaseti büyük bir iktidar ile devam ettirdi. Tanzimat'ı cihana ilân ederek bütün devletlerin itimadını kazandı.Ama binlerce defa yazıklar olsun ki, babasından devraldığı işleri bitirebilmek için daha pek çok çalışması lâzım iken o da içkiye müptelâ oldu ve bu yüzden vefat etti.
Ekleme Tarihi: 18 Mayıs 2022 - Çarşamba

Padişah ve Mey

Günümüzde Osmanlı padişahlarının içki içip içmediği tartışılmakta. Osmanlıcılar tarafından kabul edilmemekte, öyle ki İslam halifesi nasıl içki içer? Ama elde çok önemli bir belge var. O da 1920’li yıllarda son Halife Abdülmecid Efendi tarafından yazılan 25 sayfalık risale. Tarihçi Murat Bardakçı tarafından günümüz Türkçesine çevrildi. Şimdi Abdülmecid’in gözünden Padişahların İçki ile araları nasıldı bakalım… (Kısaltılmış halidir) 

* İKİNCİ BAYEZİD: Fatih Sultan Mehmed Han Hazretleri'nin oğlu olan İkinci Bayezid, pederinin heybetine ve büyüklüğüne sahip olmaktan mahrumdu. En nihayet millete karşı vazifelerini yerine getirememesi ve içkiye olan düşkünlüğü yüzünden devletin geleceğinin büyük bir büyük felâket ile karşı karşıya bulunduğunu gören oğlu Yavuz Sultan Selim'in şiddetli müdahalesi ile ezilip bertaraf oldu. Felâketinin başlıca sebebi, içmesi idi.

* İKİNCİ SELİM: Kanunî Sultan Süleyman gibi büyük bir padişahın yegâne hatası, âkıl evlâdı Şehzade Mustafa'yı feda ederek devletin idaresini İkinci Selim gibi bir sefih bir serhoşa bırakması idi ki, yükselmenin sona ermesi işte böyle başlar. İkinci Selim, Kıbrıs şarabı ile serhoş olan ve hiçbir işe yaramayan başını eski sarayda hamam mermerlerine çarparak parçalamış ve bu suretle lâyık olduğu manevî cezayı görerek vücudunu dünyadan kaldırmıştı. Artık bundan sonra sefahat, işret, şehvet ve israf devri başlamış; felâket yollarına doğru büyük adımlar atılmıştı.

* DÖRDÜNCÜ MURAD: Hakikaten en büyük padişahlarımız arasında sayılmak yeteneğine sahipti ve mertliği ile bütün Osmanlılar'ı hayrette bırakmıştı. Bağdat ve İran seferlerine çıkan iktidar sahibi bu padişah, geleceğin en büyük hükümdarı olmaya namzet iken içtiği rakının kurbanı olmuş; devletin talihini ve geleceğini İbrahim gibi akıl noksanı ve anlayıştan mahrum bir şahsa terkederek dünyadan çekilmişti.

* İKİNCİ MAHMUD: Osmanlı Devleti'ni geçmişten alıp parlak bir şekilde geleceğe nakleden azimli bir padişah idi. Genç yaşında iken üzerine aldığı vazifeler o kadar önemli ve o kadar da zor idi ki, geçmişten gelen dertlerin altında eziliyordu.  Mısır'da kendisine karşı isyan eden Mehmed Ali Paşa'ya "Aradığım adam sen imişsin, gel burada benimle beraber çalış, Osmanlı'yı ihyâ edelim" diyeceği yerde Paşa'yı gıyabında idama mahkûm etmekle başına büyük dert açmış, bu gibi dertler az imiş gibi çelik gibi vücudunu tahrip etmek için bir de içkiye müptelâ olmuş, 55 yaşında tam tecrübeye sahip olmuş ve iş görüp eserini tamamlayacağı sırada üzüntüler içinde gözleri kapatmış idi.

* SULTAN ABDÜLMECİD: Saltanata, devletin en buhranlı zamanında gelmişti. Pederinin kendisine bıraktığı mühim ama tamamlanamamış vazifeyi üzerine alarak aynı siyaseti büyük bir iktidar ile devam ettirdi. Tanzimat'ı cihana ilân ederek bütün devletlerin itimadını kazandı.Ama binlerce defa yazıklar olsun ki, babasından devraldığı işleri bitirebilmek için daha pek çok çalışması lâzım iken o da içkiye müptelâ oldu ve bu yüzden vefat etti.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve afisgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

betine giriş betine giriş