Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
İsmet DUMAN
Köşe Yazarı
İsmet DUMAN
 

SÜRÜ PSİKOLOJİSİ

Şehit cenazesinde yaşanan hadise, toplumun tüm kesiminde infial olarak kabul görmüştür. Türk Dil Kurumunda bu hareketin adı LİNÇ girişimidir.    Dikkat ettiniz mi LİNÇ girişimi cahiliye döneminden günümüze gelen 'yaptım oldu' mantığı ile cezası kısa yoldan kesilen bir davranış biçimidir.    Nasıl oluyor da bu davranış halen günümüze taşınmıştır. Asıl sorgulanması ve de irdelenmesi gereken budur.   Saldırı anında ki kişilere bir bakın. Kocaman taşı nasıl da canice ve korkusuzca araçların camına atıyor. Bunu hayvan bile yapmaz. Zannedersiniz şehidimizi Kılıçdaroğlu öldürmüş.    Direkt bir insanı öldürmeye teşebbüs eden o kadının bu davranışını hiçbir acı meşru müdafaa ile örtüştüremez.    Öldürmeye teşebbüsten yasalar nezdinde en ağır cezayı almalı ki böyle bir eyleme kalkışan insan birkaç kez daha düşünsün.   Bir gazeteci olarak bu olayın en hicap duyduğum yönü ise; Ulusaldaki bazı meslektaşlarımızın hala yanlı olmaları.    Kaldı ki sizler, bu nahoş durumun savunulacak bir yönünün olmadığını, biz yereldeki gazetecilerden daha iyi biliyorsunuz. Bu yapılan haysiyetsizliktir, medeniyetsizliktir diye neden dile getirmiyorsunuz?    Gerçekçi olalım. Şehit cenazesine Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan katılmış olsaydı ve bir grup aynı şekilde saldırıverseydi akabinde yaşanacak gelişmeler nasıl olurdu? İsterseniz bunu ben size madde madde ifade edeyim; 1. Bırakın fiili hareketi, sözlü bir sataşma olsaydı bile onu sarf eden kişi anında yere yatırılır ve ters kelepçeyle nasibini alırdı. 2. Linç girişiminde olan kalabalığı dağıtmak 10 saniye sürerdi. Dağılmayanlar ise coptan payını alırdı.  3. Velev ki kalabalık dağılmadı ve söz konusu eve sığınıldı. Dışarıdaki o kalabalığın evin etrafında bir saat beklemesini bırakın, evin etrafına bir kilometreden daha yakında olması bile mümkün olmadığı gibi nefes almaları bile yasaklanırdı.  4. Cumhurbaşkanımızın bırakın aracına koca kaya taşını atmayı, tekerleğin çıkardığı tozun, aracın üzerine gelmesi bile engellenirdi.    Onun içindir ki şartlar ve kişinin ruh hali ne olursa olsun saldırıyı meşrulaştıramaz. Buna ancak düşünmeden hareket eden canlı türü olan HAYVANLAR teşebbüs edebilir. Ama ne yazık ki bu hayvanlardan içimizde yeterince var.    Buradan o söz konusu hayvanlara sesleniyorum: Sen kimsin ki seçilmiş olan; Bu Cumhurbaşkanımız olur, Muhalefet Parti Lideri olur ya da toplumda kabul görmüş bir zat olur. Hiçbir güç sana saldırma hakkı veremez.    Hayvanlara bile şiddetin kabul görmediği bir toplumda yaşadığımıza göre, seni hapishaneler bile ıslah etmez (Gaipten bir ses EĞİTİM ŞART mı dedi)  
Ekleme Tarihi: 25 Nisan 2019 - Perşembe

SÜRÜ PSİKOLOJİSİ

Şehit cenazesinde yaşanan hadise, toplumun tüm kesiminde infial olarak kabul görmüştür. Türk Dil Kurumunda bu hareketin adı LİNÇ girişimidir. 
 
Dikkat ettiniz mi LİNÇ girişimi cahiliye döneminden günümüze gelen 'yaptım oldu' mantığı ile cezası kısa yoldan kesilen bir davranış biçimidir. 
 
Nasıl oluyor da bu davranış halen günümüze taşınmıştır. Asıl sorgulanması ve de irdelenmesi gereken budur.
 
Saldırı anında ki kişilere bir bakın. Kocaman taşı nasıl da canice ve korkusuzca araçların camına atıyor. Bunu hayvan bile yapmaz. Zannedersiniz şehidimizi Kılıçdaroğlu öldürmüş. 
 
Direkt bir insanı öldürmeye teşebbüs eden o kadının bu davranışını hiçbir acı meşru müdafaa ile örtüştüremez. 
 
Öldürmeye teşebbüsten yasalar nezdinde en ağır cezayı almalı ki böyle bir eyleme kalkışan insan birkaç kez daha düşünsün.
 
Bir gazeteci olarak bu olayın en hicap duyduğum yönü ise; Ulusaldaki bazı meslektaşlarımızın hala yanlı olmaları. 
 
Kaldı ki sizler, bu nahoş durumun savunulacak bir yönünün olmadığını, biz yereldeki gazetecilerden daha iyi biliyorsunuz. Bu yapılan haysiyetsizliktir, medeniyetsizliktir diye neden dile getirmiyorsunuz? 
 
Gerçekçi olalım. Şehit cenazesine Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan katılmış olsaydı ve bir grup aynı şekilde saldırıverseydi akabinde yaşanacak gelişmeler nasıl olurdu? İsterseniz bunu ben size madde madde ifade edeyim;
1. Bırakın fiili hareketi, sözlü bir sataşma olsaydı bile onu sarf eden kişi anında yere yatırılır ve ters kelepçeyle nasibini alırdı.
2. Linç girişiminde olan kalabalığı dağıtmak 10 saniye sürerdi. Dağılmayanlar ise coptan payını alırdı. 
3. Velev ki kalabalık dağılmadı ve söz konusu eve sığınıldı. Dışarıdaki o kalabalığın evin etrafında bir saat beklemesini bırakın, evin etrafına bir kilometreden daha yakında olması bile mümkün olmadığı gibi nefes almaları bile yasaklanırdı. 
4. Cumhurbaşkanımızın bırakın aracına koca kaya taşını atmayı, tekerleğin çıkardığı tozun, aracın üzerine gelmesi bile engellenirdi. 
 
Onun içindir ki şartlar ve kişinin ruh hali ne olursa olsun saldırıyı meşrulaştıramaz. Buna ancak düşünmeden hareket eden canlı türü olan HAYVANLAR teşebbüs edebilir. Ama ne yazık ki bu hayvanlardan içimizde yeterince var. 
 
Buradan o söz konusu hayvanlara sesleniyorum: Sen kimsin ki seçilmiş olan; Bu Cumhurbaşkanımız olur, Muhalefet Parti Lideri olur ya da toplumda kabul görmüş bir zat olur. Hiçbir güç sana saldırma hakkı veremez. 
 
Hayvanlara bile şiddetin kabul görmediği bir toplumda yaşadığımıza göre, seni hapishaneler bile ıslah etmez (Gaipten bir ses EĞİTİM ŞART mı dedi)

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve afisgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

betine giriş betine giriş