Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
KAHRAMAN YILMAZ
Köşe Yazarı
KAHRAMAN YILMAZ
-
 

HAYIR MI DİYEYİM EVET Mİ

   - Baba beni şimdi, iyi dinle vede doğru bir AKIL ver.     - Oğlum, seni iyi dinlerimde doğru akıl ben veremem.    - Sen veremessn kim verecek be baba?     - Okumuşlar, yazmışlar, amir, memur olmuşlar, makamlara konuşlar... Verir oğlum.     - Ben onları bilmem, tanımam, verdikleri akılada inanmam, Onlar doğru akıl vermezler, kendi bildikleri, gazeli okurlar. Benim gazele değil, akıla ihtiyacım var.    - Anladım oğlum, söylee bakalım, nasıl AKIL istiyorsun, Bildiğim kadar söyleyeyim?..     - Bak baba, şimdi benim, işim gücüm yok ama tam (18) yaşına girdim. Devlet beni, adam yerine koydu. ADAM. Anladın mı baba?     - Anlamadım oğlum, ADAMLIK, yaş inmeylemi olur, okuyarak, binmeyle mi?..     - Ben inmeden, binmeden anlamam baba. 16 Nisanda, gösterecem boyumu, kullanacam OYUMU anladın mı?    - Yo hiç anlamadım. Ne OYU, ne boyu bu?    -Boy benim boyum. Oyda EVETMİ, HAYIR mı?    - Oğlum bu senin sorunun mu?     - Evet bu baba,sorunu. Bildiğin kadar, bilgi ver bakalım    - Daha önce, söyledimya, öyle bilgileri, amirler, memurlar, büyük büyük, makamlara gelenler, bilir bilmez verir. Dediklerinde dediktir. Git onlardan akıl al.     - Onların verdikleri akıla benim ihtiyacım yok baba. Senin aklına ihtiyacım var.     - Benim aklımda gıt oğlum. Sana verecek kadar yok. 16 Nisanda kullanmayacakmısın?    - Tam olarak bu konuda, bilgim olmadığı için kararsızım oğlum.        - Neden baba?    - Bak oğlum doksan yaşını aştım, ne günler gördüm ne günler!..    - Özlü anlatsana baba.    - Kısaca özlü, anlatayım. Bizim gençliğimizde insanlar arasında, SEVGİ, saygı, dostluk, arkadaşlık, bir güven vardı. Yurttada SULH vardı, cihandada.    - Şimdi yokmmu baba? Yoksa, nasıl yokm oldularr?..    - O zamanlar, iktidarda tek parti vardı CUMHURBAŞKANI, ATATÜRK'tü. Ondan sonra İSMET İNÖNÜ oldu. Yurttada sulh vardı, cihanda da... Ondan sonra, çok partili yaşam başladı. Hepsi silindi gitti.    - Söyle baba, BABA olarak şimdi ben ne yapmalıyım?     - Beni dinleyecek olursan, bırak oğlum, öylesi vesveseli işleri, kendine etme dert. Diledğin gibi OYUNU kullan, ya HAYIR de ya EVET. Atalarda ne demiş    << Sabrın sonu, selamet.>> Bana göre durum böyle.     - Sağol baba, senin gösterdiğin yolda, sağa sola sapmadan yoluma devam edeceğim. Her baba böyle, senin gibi olsa, ülkemiz kalmaz yaya, bizde çıkarız aya.     - Oğlum ülkemiz için OYLAR, hayırlı olur inşallah . Hep beraber bakacağız, nasıl olacak?.. 
Ekleme Tarihi: 28 Mart 2017 - Salı

HAYIR MI DİYEYİM EVET Mİ

   - Baba beni şimdi, iyi dinle vede doğru bir AKIL ver. 
   - Oğlum, seni iyi dinlerimde doğru akıl ben veremem.
   - Sen veremessn kim verecek be baba?
    - Okumuşlar, yazmışlar, amir, memur olmuşlar, makamlara konuşlar... Verir oğlum. 
   - Ben onları bilmem, tanımam, verdikleri akılada inanmam, Onlar doğru akıl vermezler, kendi bildikleri, gazeli okurlar. Benim gazele değil, akıla ihtiyacım var.
   - Anladım oğlum, söylee bakalım, nasıl AKIL istiyorsun, Bildiğim kadar söyleyeyim?.. 
   - Bak baba, şimdi benim, işim gücüm yok ama tam (18) yaşına girdim. Devlet beni, adam yerine koydu. ADAM. Anladın mı baba?
    - Anlamadım oğlum, ADAMLIK, yaş inmeylemi olur, okuyarak, binmeyle mi?.. 
   - Ben inmeden, binmeden anlamam baba. 16 Nisanda, gösterecem boyumu, kullanacam OYUMU anladın mı?
   - Yo hiç anlamadım. Ne OYU, ne boyu bu?
   -Boy benim boyum. Oyda EVETMİ, HAYIR mı?
   - Oğlum bu senin sorunun mu? 
   - Evet bu baba,sorunu. Bildiğin kadar, bilgi ver bakalım
   - Daha önce, söyledimya, öyle bilgileri, amirler, memurlar, büyük büyük, makamlara gelenler, bilir bilmez verir. Dediklerinde dediktir. Git onlardan akıl al. 
   - Onların verdikleri akıla benim ihtiyacım yok baba. Senin aklına ihtiyacım var. 
   - Benim aklımda gıt oğlum. Sana verecek kadar yok. 16 Nisanda kullanmayacakmısın?
   - Tam olarak bu konuda, bilgim olmadığı için kararsızım oğlum.    
   - Neden baba?
   - Bak oğlum doksan yaşını aştım, ne günler gördüm ne günler!..
   - Özlü anlatsana baba.
   - Kısaca özlü, anlatayım. Bizim gençliğimizde insanlar arasında, SEVGİ, saygı, dostluk, arkadaşlık, bir güven vardı. Yurttada SULH vardı, cihandada.
   - Şimdi yokmmu baba? Yoksa, nasıl yokm oldularr?..
   - O zamanlar, iktidarda tek parti vardı CUMHURBAŞKANI, ATATÜRK'tü. Ondan sonra İSMET İNÖNÜ oldu. Yurttada sulh vardı, cihanda da... Ondan sonra, çok partili yaşam başladı. Hepsi silindi gitti.
   - Söyle baba, BABA olarak şimdi ben ne yapmalıyım? 
   - Beni dinleyecek olursan, bırak oğlum, öylesi vesveseli işleri, kendine etme dert. Diledğin gibi OYUNU kullan, ya HAYIR de ya EVET. Atalarda ne demiş
   << Sabrın sonu, selamet.>> Bana göre durum böyle. 
   - Sağol baba, senin gösterdiğin yolda, sağa sola sapmadan yoluma devam edeceğim. Her baba böyle, senin gibi olsa, ülkemiz kalmaz yaya, bizde çıkarız aya. 
   - Oğlum ülkemiz için OYLAR, hayırlı olur inşallah . Hep beraber bakacağız, nasıl olacak?.. 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve afisgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

betine giriş betine giriş