Yakında Ameliyat Yapacak Doktor Kalmayacak
Gündem
23.12.2021 - 09:28, Güncelleme:
26.04.2022 - 15:45 1665+ kez okundu.
Yakında Ameliyat Yapacak Doktor Kalmayacak
Ordu Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Ali Coşkun; “Malpraktis cezaları nedeniyle yakında bizi zor durumlar bekliyor. Böyle giderse ameliyat yapacak doktor bulamayabiliriz” diyerek uyardı.
Malpraktis ne yazık ki hekimler üzerine zorla yapıştırılmış bir kelimedir diyen Coşkun; “Bu durum hukuken de yanlıştır, çünkü malpraktis tanımı şu, ‘Profesyonel bir kişinin, yaptığı iş sırasında genel kabul görmüş standartlara uymaması sonucunda ortaya çıkan ihmal ile en az bir kişinin zarar görmesi’ dir. Peki bu tanıma göre siz hiç bir hakimin, bir avukatın, bir mimarın, bir müteahhitin, bir terzinin, bir veterinerin, bir mühendisin, milyarlarca dolarları harcayan kulüp başkanlarının, bir itfaiyecinin, bir öğretmenin ve diğer tüm profesyonel meslek sahiplerinin malpraktis eylemi ile suçlanıp, ikide bir haklarında dava açıldığını, hatta 300 yıl en üst düzeyden maaş alsalar dahi çıkan tazminat cezalarını ödeyemeyecek duruma geldiklerini ve yoksul bırakıldıklarını gördünüz mü? Öyleyse tp mesleği ile toplumumuzun nedir bu alıp veremediği de topluma yapılan tüm malpraktislerin cezasını tıp mesleği üzerinden ödetmektedir? Böylece biz de artık kanıksadık, hatta adına sempozyumlar, kongreler bile yapıyoruz, malpraktis deyimi ile ne yazık ki toplumda ve yargıda tıp mesleği anlaşılmaktadır” dedi. “Doktorlar adeta başka ülkelere kaçıyor”Coşkun; “Bu işe çanak tutan da maalesef yine içimizdeki meslektaşlarımızdan bazıları bilerek ya da bilmeyerek veya daha da sekonder menfaatler yani hasta kapma yarışı düşünülerek meslektaşlarımız tarafından arenaya atıldık, hala da atılıyoruz. Bunun yanında işin yargı ve suçlayıcı tarafında ise maalesef malpraktis kumaşını doktora biçenler, hem tıbbi literatür hem de hukuk bazında sağlık hukukunda yetkin olamayabiliyorlar. Çünkü en çok karışan malpraktis/komplikasyon ayırımını yeterince yapamadıkları görülmektedir.İşin bir de sağlık hizmetini sunan kurum veya sağlık bakanlığı tarafı var. Bir kere malpraktisten bahsedebilmek için, ülkemizdeki her hastane teçhizat ve imkanının gelişmiş üniversite hastanesi donanımında olması gereklidir, yani hekim, Hastası için her imkana elinin altında ulaşabilmelidir. Yani her hekime ülkemizde eşit teşhis ve tedavi imkanları sunulmalıdır. Oysa ülkemizde durum böyle değildir. Hekime hem kısıtlı imkan sağla, hem günde 100 ve üstünde hasta muayene ettir, hem de hata yapma de. Bu hakkaniyetle bağdaşmaz. Öncelikle tüm hekimler bu kavramlar İçin mücadele etmeliyiz. Yoksa süreçte her sene kusur sayısı yüzlerce artıp, katlanarak hekimin omuzlarına biner. Aslında bu davada hekimlerin yanında toplum da olmalıdır çünkü böyle giderse gelecekte zorlu tedavi ve ameliyatla uğraşabilecek hekim bulamayacaklar. Günümüzde hekimlerin güzel ülkemizden adeta kaçarcasına başta Almanya ve Amerika olmak üzere kendilerine kucak açan ülkelere gidişindeki en önemli sebepler arasında bu malpraktis cezaları gelmektedir. Bu gidenler belki de yeni Aziz Sancarlar, yeni Uğur Şahinler, yeni Gazi Yaşargiller olabilir, bir daha düşünelim. Hekimlerin meslek kardeşliğinin farkına varabildiği ortamda, hekimler daha güçlü ve daha saygıdeğer olacaklardır” dedi.
Ordu Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Ali Coşkun; “Malpraktis cezaları nedeniyle yakında bizi zor durumlar bekliyor. Böyle giderse ameliyat yapacak doktor bulamayabiliriz” diyerek uyardı.
Malpraktis ne yazık ki hekimler üzerine zorla yapıştırılmış bir kelimedir diyen Coşkun; “Bu durum hukuken de yanlıştır, çünkü malpraktis tanımı şu, ‘Profesyonel bir kişinin, yaptığı iş sırasında genel kabul görmüş standartlara uymaması sonucunda ortaya çıkan ihmal ile en az bir kişinin zarar görmesi’ dir. Peki bu tanıma göre siz hiç bir hakimin, bir avukatın, bir mimarın, bir müteahhitin, bir terzinin, bir veterinerin, bir mühendisin, milyarlarca dolarları harcayan kulüp başkanlarının, bir itfaiyecinin, bir öğretmenin ve diğer tüm profesyonel meslek sahiplerinin malpraktis eylemi ile suçlanıp, ikide bir haklarında dava açıldığını, hatta 300 yıl en üst düzeyden maaş alsalar dahi çıkan tazminat cezalarını ödeyemeyecek duruma geldiklerini ve yoksul bırakıldıklarını gördünüz mü? Öyleyse tp mesleği ile toplumumuzun nedir bu alıp veremediği de topluma yapılan tüm malpraktislerin cezasını tıp mesleği üzerinden ödetmektedir? Böylece biz de artık kanıksadık, hatta adına sempozyumlar, kongreler bile yapıyoruz, malpraktis deyimi ile ne yazık ki toplumda ve yargıda tıp mesleği anlaşılmaktadır” dedi. “Doktorlar adeta başka ülkelere kaçıyor”Coşkun; “Bu işe çanak tutan da maalesef yine içimizdeki meslektaşlarımızdan bazıları bilerek ya da bilmeyerek veya daha da sekonder menfaatler yani hasta kapma yarışı düşünülerek meslektaşlarımız tarafından arenaya atıldık, hala da atılıyoruz. Bunun yanında işin yargı ve suçlayıcı tarafında ise maalesef malpraktis kumaşını doktora biçenler, hem tıbbi literatür hem de hukuk bazında sağlık hukukunda yetkin olamayabiliyorlar. Çünkü en çok karışan malpraktis/komplikasyon ayırımını yeterince yapamadıkları görülmektedir.İşin bir de sağlık hizmetini sunan kurum veya sağlık bakanlığı tarafı var. Bir kere malpraktisten bahsedebilmek için, ülkemizdeki her hastane teçhizat ve imkanının gelişmiş üniversite hastanesi donanımında olması gereklidir, yani hekim, Hastası için her imkana elinin altında ulaşabilmelidir. Yani her hekime ülkemizde eşit teşhis ve tedavi imkanları sunulmalıdır. Oysa ülkemizde durum böyle değildir. Hekime hem kısıtlı imkan sağla, hem günde 100 ve üstünde hasta muayene ettir, hem de hata yapma de. Bu hakkaniyetle bağdaşmaz. Öncelikle tüm hekimler bu kavramlar İçin mücadele etmeliyiz. Yoksa süreçte her sene kusur sayısı yüzlerce artıp, katlanarak hekimin omuzlarına biner. Aslında bu davada hekimlerin yanında toplum da olmalıdır çünkü böyle giderse gelecekte zorlu tedavi ve ameliyatla uğraşabilecek hekim bulamayacaklar. Günümüzde hekimlerin güzel ülkemizden adeta kaçarcasına başta Almanya ve Amerika olmak üzere kendilerine kucak açan ülkelere gidişindeki en önemli sebepler arasında bu malpraktis cezaları gelmektedir. Bu gidenler belki de yeni Aziz Sancarlar, yeni Uğur Şahinler, yeni Gazi Yaşargiller olabilir, bir daha düşünelim. Hekimlerin meslek kardeşliğinin farkına varabildiği ortamda, hekimler daha güçlü ve daha saygıdeğer olacaklardır” dedi.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.