OTSO BAŞKANI GÜNDEMİ DEĞERLENDİRDİ
Ekonomi
10.01.2020 - 11:47, Güncelleme:
26.04.2022 - 15:45 2928+ kez okundu.
OTSO BAŞKANI GÜNDEMİ DEĞERLENDİRDİ
Ordu Ticaret ve Sanayi Odası (OTSO) Başkanı Servet Şahin, Ordu’da devam eden yatırımların son durumları, fındık politikası, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından kazandırılan meslek lisesi ve Ordu Ticaret ve Sanayi Odası’nın çalışmaları hakkında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
2019 yılının sıkıntılı başlayıp iyi bittiğini söyleyen Başkan Şahin; “2019 yılı başlarken sıkıntılı olduğunu söyleyebiliriz, ama yılsonuna doğru daha iyi oldu diyebiliriz. Tabi ekonomik bir kriz var, bu kriz sadece bizde değil tüm dünyada var. 3’üncü ve 4’üncü ayda yıllık bazda faizler31,5, şuanda 11,5, yani 3’te 2 oranında düştü. İnşallah Cumhurbaşkanımızın dediği gibi tek haneli faizlere geçeceğimizi umuyorum. Faizlerin düşmesi beklentinin üstünde oldu, belki yıllardır bankaların hükümetler üzerinde bir hegemonyası vardı, bunu son dönemde Cumhurbaşkanımızın baskısıyla yıktık. Bakıldığı zaman bugün için 11 buçuk faiz oranının gayet normal olduğunu söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.
Fındık konusunda ilk defa alan bazlı destekle beraber 3 dolar bir fiyat konulduğunu belirten Başkan Şahin; “3 doların altında olmayacak denilince 16 TL’nin altına fındık hiç düşmedi. Eğer devlet müdahalesi olmasaydı, TMO fındık almasaydı fındık geçen seneki gibi 2 dolar seviyelerinde olacaktı. Yani bu durumda 1 dolar daha üretici fazla kazandı diyebiliriz. Bu fındık fiyatı politikasında hem devlet kazandı, hem üretici kazandı, hem de tüccar kazandı. 2019 yılında 2 milyar dolar ihracatımız oldu. Daha önceleri 1 buçuk milyar doları geçmeyen ihracatımız vardı. Fındıkta 3 dolar gayet iyi bir fiyat ama biz önümüzdeki sene 3,5 dolar istiyoruz, yani 20 TL’nin altında olmayan bir fiyat istiyoruz. Bu fiyat politikası zaten ihracatımızın yükselmesiyle devletimize geri dönüyor. Yani üretici ne kadar güçlü olursa devletimizde güçlü oluyor. Millet ne kadar güçlüyse devlet de o kadar güçlüdür. 3 milyar dolar döviz getiren bir ürünü 1,5 dolara kadar düşürmüştük, çok şükür 2’ye çıkardık. İnşallah bu gelişmelerle önümüzdeki dönem 3 milyar dolar diyeceğiz. Fındık ihracatı önümüzdeki son 3 yılın en yüksek rakamına ulaştı. Fındık dünyada çeşitli ülkelerde üretiliyor ama 4’de 3’ü Türkiye’de üretiliyor. Yani ipler bizim elimizde. Devlet 3 milyar dolar döviz getiren bir ürüne desteğini verirse biz o zaman ürünümüzü İtalya almasa Çin’e satarız, Hindistan’a satarız. Yok, fındığı Arjantin üretti, Gürcistan üretti, hepsini toplasan Türkiye fındığının 4’te 1’i kadar olmuyor. Allah bizlere bu fındığı lütfetmiş, eğer fındık olmasaydı fındık yetiştirilen yerlere ne ekecektik. Bu sefer fındık fiyatı politikası izlenirken Sayın Cumhurbaşkanımız fındık fiyatı için sadece aynı siyasi görüşte olanlarla görüşmenin dışında piyasa yoklaması da yaptı. Ombudsmanlar bölgeyi tek tek gezdi. Fiyatı verirken toplumun her kesiminin bilgisini almaya çalıştılar. Fındık fiyatı bu yıl herkesi memnun etti. Gübre desteği şu anki desteklerden en az olanı, gübre desteğinin en az yüzde 50 olması lazım. Motor ve gübre desteği olursa biz fındıktan 10 milyar dolar kazanabiliriz. Eğer destek fazla olursafındığı artık çuvalda satmayız da işleyerek satarız. 3 yıldır oda binamızda çikolata eğitimi veriyoruz. Bizimle beraber belediyemiz veriyor, üniversitemiz çikolata eğitimi veriyor. Bizim çikolatayı, İsviçre’ye Belçika’ya satacak halimiz yok ya Hindistan’a, ya Pakistan’a veya Çin’e satacağız. Tek noksanımız bir markamızın olmaması, ancak en kısa sürede ben çikolatamızın mutlaka markalaşacağına inanıyorum”şeklinde konuştu.
Gübre desteğinin yüzde 50 artması gerektiğini vurgulayan Başkan Şahin; “Ben fındıkta da gübre desteğinin yüzde 50 olmasını istiyorum zaten. Ancak fındıkla diğer zirai ürünleri bir tutamayız. Şöyle bir durum var, buğday ürettiğiniz 100 dönüm arazide 30 ton buğday alabiliyorsunuz. Ancak fındık ürettiğiniz 100 dönüm arazide daha farklı bir gelir elde edebiliyorsunuz. 100 dönüm arazide 30 ton buğday üreteceksin, buğdayın kilosu 2 TL yok bile, yüzde 50’si bunun zaten mazot ve gübreye gidiyor. İtalya’da fındık makina ile toplanıyor. Bizim de bahçelerimiz çok temiz olursa eğimli de olsa makina toplanabilir. Bizim üreticimiz kendini fazla yormuyor” şeklinde konuştu.
Karadeniz Akdeniz yolunun tamamlanması Ordu’yu lojistik bir merkez haline getireceğini söyleyen Başkan Şahin; “Bundan 2 ay önce gerçekleştirdiğimiz seyahatte incelediğimizde 2 tünelinde kaba inşaatının bitmiş olduğunu gördük. Bizim için bu yol çok önemli, bu yol açıldığında Sivas’tan yola çıkan 2 saat sonra, Kayseri’den yola çıkan 4 saat sonra, Maraş, Antep, İskenderun, Hatay’dan yola çıkan 6 saat sonra Ordu’da olacak. Bunun akabinde Samsun Sarp Demiryolu şu anda proje aşamasında bu da tamamlandığında inşallah Ordu bir lojistik merkez olacak. Direk olarak 6 vilayetin içinden geçmekte ama en direk olarak 5 tane bölgeye 42 tane vilayete hitap etmektedir. Ancak yolun tamamlanması ile Sivas’ın Kayseri’nin limana ihtiyacı olacak. Çünkü Karadeniz’e komşu olan ülkelere ihracat yapan Kayserili var, Sivaslı var, Maraşlı, Antepli var. Bunlar Ukrayna’ya veya Rusya’ya ihracat yaparken hangi limanı kullanacaklar. Artvin, Rize, Trabzon’un kenar uzunluğu Ordu’nun kenar uzunluğu kadar yok. Bizim Ordu olarak şu anda limana ihtiyacımız yok belki ama Karadeniz Akdeniz yolu bittiğinde, Sivaslı bu limanı isteyecek. Hatta Sivaslı bu limanı daha fazla dillendirecek. Valencia’da 4 tane liman var. Sahili en uzun illerden bir tanesiyiz, bizde neden 3 tane liman olmasın. Bu yol tamamlandığında Ordu’ya yatırımcı da gelecek.” şeklinde konuştu.
Şehir hastanesinin doğru yere yapıldığını belirten Başkan Şahin; “Şehir Hastanesi, botanik parkın üzerine yapılsaydı, çok kötü olacaktı. Botanik parktaki arazi küçük, 100 dönüm bir arazi var, Üniversite 220 dönüm bir arazi verdi. Neredeyse 2 buçuk katı büyük bir arazi verildi. Bir de tıp fakültesi hastanesi lazımdı, böylelikle hem de tıp fakültesi hastanesi ihtiyacı giderildi.Biz bu konuyu hep dillendirdik, Sayın Rektörümüz, ben arazi veriyorum, üniversitemizde arazi var dedi. 220 dönüm arazi üzerine mükemmel bir şehir hastanesi yapılacak ama Sağlık Bakanlığı tarafından yapıldığı için devlet hastanesi gibi olacak. Böylelikle Ordunun hastane ihtiyacını da gidermiş olacak. ” şeklinde konuştu.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından kazandırılan okul hakkında konuşan Başkan Şahin; “64 derslikli, 11 atölyesi olan 200 kişilik pansiyona sahip, mükemmel bir kapalı spor salonu olan 20 dönüm arazi üzerine kurulmuş şu anda Türkiye’nin en büyük 3-4 okulundan bir tanesi olan son derece modern bir okulu Ordu’ya kazandırdık. Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı anlaşma ile endüstri meslek liselerinin yönetimini, yapımını ve kullanımını Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine verdi. Biz arsayı gösterdik, onlar tamamını yaptı. Anlaşmamız gereği okulun donanımını da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği üstlenecek.Şu anda Endüstri Meslek Lisesinde 1200 civarında bir öğrencimiz var, 64 derslikli bu okulumuzu rahatlıkla dolduruyoruz. Türkiye’nin en iyi otomasyon bölümü olan okul Ordu’da, okulda resmen icat yapıyorlar. Erasmusla bu zamana kadar yurt dışına 1000 öğrenciyi getirip, götürmüşler. Mevcut okulun tamamen, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından yapılan okula taşınma kapasitesi var. 64 tane sınıf var, 20 kişilik sınıflar olursa zaten 1200 öğrenci ediyor. Okulun uzak olduğu söyleniyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile yapılan anlaşmaya göre 3 tanesi Oda ve Borsa’dan 2 tanesi de Milli Eğitim’den olacak. Yönetim oda ve borsaya geçiyor diye okulun taşınmasını istemeyen bir grup mu var. Yani Sayın Cumhurbaşkanımızın isteklerine karşı çıkan bir yönetim var. Bu siyasi iradeye güvenerek veya sendikacılığa güvenen resmen Sayın Cumhurbaşkanımızın isteklerine karşı çıkan bir grup var. Ordu rutubetli bir ortam olduğu için okulda sıvalar ve boyalar dökülmeye başlamış. Yani sanki Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Ordu’ya çok kötülük yaptı. Tamam, okulun yönetimi çoğunluk olarak bize geçecek ama biz zaten milli eğitimin dışında kimseyi getiremeyiz ki. Çünkü biz devleti, milleti seven biriyiz. Biz bu devleti bu milleti sevmeseydik oraya okul yaptırmazdık. Özel menfaatlere dokunan bir grup var. Şehir içinde iş takip eden, okulun yönetimini istediği gibi kullanan bir grup var. Okulun 200 yataklı bir öğrenci pansiyonu var. Bölgede böyle bir okul yok. Bu okul sorununu ortadan kaldırmak için aybaşında, il başkanımızbende gelirim dedi ancak gelse de gelmese de biz Ankara’da yetkililerle randevu alarak okulun açılmasını hızlandırmak için elimizden geleni yapacağız. Geçtiğimiz günlerde Dış İşleri Bakan Yardımcımız Yavuz Selim Kıran’a da konuyu ilettik. O da gerekli desteği sağlayacağını söyledi. Yine Milletvekilimiz Şenel Yediyıldız durumu biliyor. Numan Bey okulun son durumu ile ilgili rapor istedi, raporu gönderdik. Siyasilerde bir sıkıntı yok sadece okul yönetiminde, birkaç tane sendikacı yukarıdaki sendikaya güvenerek okulu taşımak istemiyor. Böyle bir rezalet olamaz. Şu anda Türkiye’nin belki de en iyi okulu kapıları kapatılarak çürümeye terkedildi. Ama inşallah, AK parti İl Başkanı aynı zamanda Meclis Başkan vekili Halit Tomakin’in de, Ankara’da gerçekleşecek ziyaretlerde bize destekleri ile okulun önümüzdeki 2020-2021 eğitim-öğretim dönemine kazandırılacağına inanıyorum. Ayrıca bu okul için Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı 3 tane atölye sözü verdi ve bu atölyeler 2020 yılı içerisinde okula kazandırılacak. Her bölgede endüstri meslek liselerinin mükemmel olmaları için Cumhurbaşkanımızın desteği ile 3 tane atölyesini kalkınma ajansları yapacak. Yani bizim bölgemizde 6 il var bu altı ile bu atölyeler 2020 yılı içinde yapılacak. Bizim okulun hiçbir noksanı olmayacak önümüzdeki yılda. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği zaten donanım desteği veriyor, olmadı biz bile oda olarak desteklerimizi esirgemeyiz. Tamam, 1 yıl kapalı kaldı, zayiat var ama bunu da biz kendi imkânlarımızla ortadan kaldıracağımıza inanıyorum. Her şerde bir hayır vardır. Uzadıkça yeni atölyeler ilave ettiriyoruz” şeklinde konuştu.
Başkan Şahin; “Yerli otomobilin bizim için önemli olan kısmı ülkemize ne kazandıracağı, sadece enerji piyasasına kazandıracağı 8 ila 10 milyar dolar. Türkiye’nin ihracatının 15’de 1’i kadar para kazandıracak bu otomobil ülkemize, çünkü yakıt derdi yok, yakıt demek 8-10 milyar demek. Yakıt derdi olmayınca ülkemiz 8-10 milyar dolar para kazanacak. Çok geç kalınmış ama mükemmel bir olay. 1935’li yıllarda uçak üreten Türkiye 2020 yılında anca otomobil üretebilir hale geldi. Daha önce fırsat verilseydi bunu çok daha erken yapardık. Hem siyasi, hem dış politika, hem de ekonomi ile tüm dünyaya büyük bir ülke olduğumuzu gösteriyoruz. Artık biz bir gücüz dünyada bunu gösterebiliyoruz. Yani kalkıp biz de varız diyebiliyoruz. Daha önceleri biz randevu alıp da bazı ülkelerle görüşemezken, bugün dünyanın 5 büyük lideri Türkiye’de toplantı yapmaya başladı. Bu Türkiye’nin gücüdür inşallah daha iyi yerlerde olacağız”ifade etti.
Ordu Ticaret ve Sanayi Odası (OTSO) Başkanı Servet Şahin, Ordu’da devam eden yatırımların son durumları, fındık politikası, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından kazandırılan meslek lisesi ve Ordu Ticaret ve Sanayi Odası’nın çalışmaları hakkında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
2019 yılının sıkıntılı başlayıp iyi bittiğini söyleyen Başkan Şahin; “2019 yılı başlarken sıkıntılı olduğunu söyleyebiliriz, ama yılsonuna doğru daha iyi oldu diyebiliriz. Tabi ekonomik bir kriz var, bu kriz sadece bizde değil tüm dünyada var. 3’üncü ve 4’üncü ayda yıllık bazda faizler31,5, şuanda 11,5, yani 3’te 2 oranında düştü. İnşallah Cumhurbaşkanımızın dediği gibi tek haneli faizlere geçeceğimizi umuyorum. Faizlerin düşmesi beklentinin üstünde oldu, belki yıllardır bankaların hükümetler üzerinde bir hegemonyası vardı, bunu son dönemde Cumhurbaşkanımızın baskısıyla yıktık. Bakıldığı zaman bugün için 11 buçuk faiz oranının gayet normal olduğunu söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.
Fındık konusunda ilk defa alan bazlı destekle beraber 3 dolar bir fiyat konulduğunu belirten Başkan Şahin; “3 doların altında olmayacak denilince 16 TL’nin altına fındık hiç düşmedi. Eğer devlet müdahalesi olmasaydı, TMO fındık almasaydı fındık geçen seneki gibi 2 dolar seviyelerinde olacaktı. Yani bu durumda 1 dolar daha üretici fazla kazandı diyebiliriz. Bu fındık fiyatı politikasında hem devlet kazandı, hem üretici kazandı, hem de tüccar kazandı. 2019 yılında 2 milyar dolar ihracatımız oldu. Daha önceleri 1 buçuk milyar doları geçmeyen ihracatımız vardı. Fındıkta 3 dolar gayet iyi bir fiyat ama biz önümüzdeki sene 3,5 dolar istiyoruz, yani 20 TL’nin altında olmayan bir fiyat istiyoruz. Bu fiyat politikası zaten ihracatımızın yükselmesiyle devletimize geri dönüyor. Yani üretici ne kadar güçlü olursa devletimizde güçlü oluyor. Millet ne kadar güçlüyse devlet de o kadar güçlüdür. 3 milyar dolar döviz getiren bir ürünü 1,5 dolara kadar düşürmüştük, çok şükür 2’ye çıkardık. İnşallah bu gelişmelerle önümüzdeki dönem 3 milyar dolar diyeceğiz. Fındık ihracatı önümüzdeki son 3 yılın en yüksek rakamına ulaştı. Fındık dünyada çeşitli ülkelerde üretiliyor ama 4’de 3’ü Türkiye’de üretiliyor. Yani ipler bizim elimizde. Devlet 3 milyar dolar döviz getiren bir ürüne desteğini verirse biz o zaman ürünümüzü İtalya almasa Çin’e satarız, Hindistan’a satarız. Yok, fındığı Arjantin üretti, Gürcistan üretti, hepsini toplasan Türkiye fındığının 4’te 1’i kadar olmuyor. Allah bizlere bu fındığı lütfetmiş, eğer fındık olmasaydı fındık yetiştirilen yerlere ne ekecektik. Bu sefer fındık fiyatı politikası izlenirken Sayın Cumhurbaşkanımız fındık fiyatı için sadece aynı siyasi görüşte olanlarla görüşmenin dışında piyasa yoklaması da yaptı. Ombudsmanlar bölgeyi tek tek gezdi. Fiyatı verirken toplumun her kesiminin bilgisini almaya çalıştılar. Fındık fiyatı bu yıl herkesi memnun etti. Gübre desteği şu anki desteklerden en az olanı, gübre desteğinin en az yüzde 50 olması lazım. Motor ve gübre desteği olursa biz fındıktan 10 milyar dolar kazanabiliriz. Eğer destek fazla olursafındığı artık çuvalda satmayız da işleyerek satarız. 3 yıldır oda binamızda çikolata eğitimi veriyoruz. Bizimle beraber belediyemiz veriyor, üniversitemiz çikolata eğitimi veriyor. Bizim çikolatayı, İsviçre’ye Belçika’ya satacak halimiz yok ya Hindistan’a, ya Pakistan’a veya Çin’e satacağız. Tek noksanımız bir markamızın olmaması, ancak en kısa sürede ben çikolatamızın mutlaka markalaşacağına inanıyorum”şeklinde konuştu.
Gübre desteğinin yüzde 50 artması gerektiğini vurgulayan Başkan Şahin; “Ben fındıkta da gübre desteğinin yüzde 50 olmasını istiyorum zaten. Ancak fındıkla diğer zirai ürünleri bir tutamayız. Şöyle bir durum var, buğday ürettiğiniz 100 dönüm arazide 30 ton buğday alabiliyorsunuz. Ancak fındık ürettiğiniz 100 dönüm arazide daha farklı bir gelir elde edebiliyorsunuz. 100 dönüm arazide 30 ton buğday üreteceksin, buğdayın kilosu 2 TL yok bile, yüzde 50’si bunun zaten mazot ve gübreye gidiyor. İtalya’da fındık makina ile toplanıyor. Bizim de bahçelerimiz çok temiz olursa eğimli de olsa makina toplanabilir. Bizim üreticimiz kendini fazla yormuyor” şeklinde konuştu.
Karadeniz Akdeniz yolunun tamamlanması Ordu’yu lojistik bir merkez haline getireceğini söyleyen Başkan Şahin; “Bundan 2 ay önce gerçekleştirdiğimiz seyahatte incelediğimizde 2 tünelinde kaba inşaatının bitmiş olduğunu gördük. Bizim için bu yol çok önemli, bu yol açıldığında Sivas’tan yola çıkan 2 saat sonra, Kayseri’den yola çıkan 4 saat sonra, Maraş, Antep, İskenderun, Hatay’dan yola çıkan 6 saat sonra Ordu’da olacak. Bunun akabinde Samsun Sarp Demiryolu şu anda proje aşamasında bu da tamamlandığında inşallah Ordu bir lojistik merkez olacak. Direk olarak 6 vilayetin içinden geçmekte ama en direk olarak 5 tane bölgeye 42 tane vilayete hitap etmektedir. Ancak yolun tamamlanması ile Sivas’ın Kayseri’nin limana ihtiyacı olacak. Çünkü Karadeniz’e komşu olan ülkelere ihracat yapan Kayserili var, Sivaslı var, Maraşlı, Antepli var. Bunlar Ukrayna’ya veya Rusya’ya ihracat yaparken hangi limanı kullanacaklar. Artvin, Rize, Trabzon’un kenar uzunluğu Ordu’nun kenar uzunluğu kadar yok. Bizim Ordu olarak şu anda limana ihtiyacımız yok belki ama Karadeniz Akdeniz yolu bittiğinde, Sivaslı bu limanı isteyecek. Hatta Sivaslı bu limanı daha fazla dillendirecek. Valencia’da 4 tane liman var. Sahili en uzun illerden bir tanesiyiz, bizde neden 3 tane liman olmasın. Bu yol tamamlandığında Ordu’ya yatırımcı da gelecek.” şeklinde konuştu.
Şehir hastanesinin doğru yere yapıldığını belirten Başkan Şahin; “Şehir Hastanesi, botanik parkın üzerine yapılsaydı, çok kötü olacaktı. Botanik parktaki arazi küçük, 100 dönüm bir arazi var, Üniversite 220 dönüm bir arazi verdi. Neredeyse 2 buçuk katı büyük bir arazi verildi. Bir de tıp fakültesi hastanesi lazımdı, böylelikle hem de tıp fakültesi hastanesi ihtiyacı giderildi.Biz bu konuyu hep dillendirdik, Sayın Rektörümüz, ben arazi veriyorum, üniversitemizde arazi var dedi. 220 dönüm arazi üzerine mükemmel bir şehir hastanesi yapılacak ama Sağlık Bakanlığı tarafından yapıldığı için devlet hastanesi gibi olacak. Böylelikle Ordunun hastane ihtiyacını da gidermiş olacak. ” şeklinde konuştu.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından kazandırılan okul hakkında konuşan Başkan Şahin; “64 derslikli, 11 atölyesi olan 200 kişilik pansiyona sahip, mükemmel bir kapalı spor salonu olan 20 dönüm arazi üzerine kurulmuş şu anda Türkiye’nin en büyük 3-4 okulundan bir tanesi olan son derece modern bir okulu Ordu’ya kazandırdık. Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı anlaşma ile endüstri meslek liselerinin yönetimini, yapımını ve kullanımını Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine verdi. Biz arsayı gösterdik, onlar tamamını yaptı. Anlaşmamız gereği okulun donanımını da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği üstlenecek.Şu anda Endüstri Meslek Lisesinde 1200 civarında bir öğrencimiz var, 64 derslikli bu okulumuzu rahatlıkla dolduruyoruz. Türkiye’nin en iyi otomasyon bölümü olan okul Ordu’da, okulda resmen icat yapıyorlar. Erasmusla bu zamana kadar yurt dışına 1000 öğrenciyi getirip, götürmüşler. Mevcut okulun tamamen, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından yapılan okula taşınma kapasitesi var. 64 tane sınıf var, 20 kişilik sınıflar olursa zaten 1200 öğrenci ediyor. Okulun uzak olduğu söyleniyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile yapılan anlaşmaya göre 3 tanesi Oda ve Borsa’dan 2 tanesi de Milli Eğitim’den olacak. Yönetim oda ve borsaya geçiyor diye okulun taşınmasını istemeyen bir grup mu var. Yani Sayın Cumhurbaşkanımızın isteklerine karşı çıkan bir yönetim var. Bu siyasi iradeye güvenerek veya sendikacılığa güvenen resmen Sayın Cumhurbaşkanımızın isteklerine karşı çıkan bir grup var. Ordu rutubetli bir ortam olduğu için okulda sıvalar ve boyalar dökülmeye başlamış. Yani sanki Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Ordu’ya çok kötülük yaptı. Tamam, okulun yönetimi çoğunluk olarak bize geçecek ama biz zaten milli eğitimin dışında kimseyi getiremeyiz ki. Çünkü biz devleti, milleti seven biriyiz. Biz bu devleti bu milleti sevmeseydik oraya okul yaptırmazdık. Özel menfaatlere dokunan bir grup var. Şehir içinde iş takip eden, okulun yönetimini istediği gibi kullanan bir grup var. Okulun 200 yataklı bir öğrenci pansiyonu var. Bölgede böyle bir okul yok. Bu okul sorununu ortadan kaldırmak için aybaşında, il başkanımızbende gelirim dedi ancak gelse de gelmese de biz Ankara’da yetkililerle randevu alarak okulun açılmasını hızlandırmak için elimizden geleni yapacağız. Geçtiğimiz günlerde Dış İşleri Bakan Yardımcımız Yavuz Selim Kıran’a da konuyu ilettik. O da gerekli desteği sağlayacağını söyledi. Yine Milletvekilimiz Şenel Yediyıldız durumu biliyor. Numan Bey okulun son durumu ile ilgili rapor istedi, raporu gönderdik. Siyasilerde bir sıkıntı yok sadece okul yönetiminde, birkaç tane sendikacı yukarıdaki sendikaya güvenerek okulu taşımak istemiyor. Böyle bir rezalet olamaz. Şu anda Türkiye’nin belki de en iyi okulu kapıları kapatılarak çürümeye terkedildi. Ama inşallah, AK parti İl Başkanı aynı zamanda Meclis Başkan vekili Halit Tomakin’in de, Ankara’da gerçekleşecek ziyaretlerde bize destekleri ile okulun önümüzdeki 2020-2021 eğitim-öğretim dönemine kazandırılacağına inanıyorum. Ayrıca bu okul için Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı 3 tane atölye sözü verdi ve bu atölyeler 2020 yılı içerisinde okula kazandırılacak. Her bölgede endüstri meslek liselerinin mükemmel olmaları için Cumhurbaşkanımızın desteği ile 3 tane atölyesini kalkınma ajansları yapacak. Yani bizim bölgemizde 6 il var bu altı ile bu atölyeler 2020 yılı içinde yapılacak. Bizim okulun hiçbir noksanı olmayacak önümüzdeki yılda. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği zaten donanım desteği veriyor, olmadı biz bile oda olarak desteklerimizi esirgemeyiz. Tamam, 1 yıl kapalı kaldı, zayiat var ama bunu da biz kendi imkânlarımızla ortadan kaldıracağımıza inanıyorum. Her şerde bir hayır vardır. Uzadıkça yeni atölyeler ilave ettiriyoruz” şeklinde konuştu.
Başkan Şahin; “Yerli otomobilin bizim için önemli olan kısmı ülkemize ne kazandıracağı, sadece enerji piyasasına kazandıracağı 8 ila 10 milyar dolar. Türkiye’nin ihracatının 15’de 1’i kadar para kazandıracak bu otomobil ülkemize, çünkü yakıt derdi yok, yakıt demek 8-10 milyar demek. Yakıt derdi olmayınca ülkemiz 8-10 milyar dolar para kazanacak. Çok geç kalınmış ama mükemmel bir olay. 1935’li yıllarda uçak üreten Türkiye 2020 yılında anca otomobil üretebilir hale geldi. Daha önce fırsat verilseydi bunu çok daha erken yapardık. Hem siyasi, hem dış politika, hem de ekonomi ile tüm dünyaya büyük bir ülke olduğumuzu gösteriyoruz. Artık biz bir gücüz dünyada bunu gösterebiliyoruz. Yani kalkıp biz de varız diyebiliyoruz. Daha önceleri biz randevu alıp da bazı ülkelerle görüşemezken, bugün dünyanın 5 büyük lideri Türkiye’de toplantı yapmaya başladı. Bu Türkiye’nin gücüdür inşallah daha iyi yerlerde olacağız”ifade etti.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.