Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Hüseyin DENİZ
Köşe Yazarı
Hüseyin DENİZ
 

CEHALETİN VE CAHİLLİĞİN OLDUĞU YERLERDE, FELAKETLER KOL GEZER

Kıymetli dostlarım: Cahilliğim ve cehaletin olduğu yerde felaketler Kol gezer. Cehalet, bilgi ve tecrübe eksikliğidir. "Cahil" kelimesi, habersiz, hatta bilişsel uyumsuzluk ve diğer bilişsel ilişkilerdeki bir kişiyi tanımlayan ve önemli bilgi veya olgulardan habersiz olan bireyleri tanımlayabilen bir sıfattır. Eğitimsizlik ve Cahillik, bir kişinin belirli bir konuda yeterli bilgiye veya bilince sahip olmaması durumunu ifade eden bir terimdir. Öğrenmek pahalıdır; ama cehalet çok daha pahalıdır.Hiçbir şey eyleme geçen cahillik kadar korkutucu olamaz.En büyük savaş ,cahilliğe karşı yapılan savaştır. Bir ülkeyi yok etmek için atom bombasına ve füzelere gerek yoktur. O bu ülkenin eğitimini ve ahlak değerlerinin seviyesini düşürmek yeterlidir. Bunu yaptığınızda  hastalar doktorların elinde ölür. Adalet hakim elinde kaybolur. Binada mühendislerin önünde göz göre,göre çöker. Paralar ekonomistler elinde şekillenerek kaybolur. İnsanlık ve din  din adamlarının (sahte hocalar) elinde tahrif olur,yaşanmaz hale gelir yok olur,kaybolur. “EĞİTİM VE AHLAK’IN ÇÖKÜŞÜ İNSANLIĞIN  ÇÖKÜŞÜDÜR.! Güçlü bir millet güçlü bir devlet güçlü bir insanlık güçlü bir eğitimle olur. bunu asla aklınızdan çıkarmayın.Cahil insanda din,imân  ahlâk ve adâlet  mefhumu aranmaz Velevki oldu diyelim,Cahil insan rüzğarın önünde tutunamayan kuru bir yaprağa benzer.ruzğar ne tarafa  eserse,yaprak o tarafa doğru koşar. Demem odur ki;Eğitimsiz ve cahil insan pimi çekilmiş bomba gibidir.her an patlar ve Cahilliğin olduğu yerlerle ve ülkelerde hep kargaşa ve terörizm hakimdir. Çünkü kandırılmaları çok kolay ve çok müsaittir. Eğitim ile bilgisizliğinizi giderirsiniz ancak cahil olup olmadığınızı donanımınız belirler. Bu sebeple bilgi, kişinin kendi benliğindeki kapasite elverdiğince olumlu bir şekilde harmanlanır. Bir başka deyişle insanın hamurunda ne varsa bilgi mayası da kişiyi o şekilde sonuca götürür. Örneğin mağarada yaşayan bir insan ile şehrin merkezinde yaşayan aynı zamanda her türlü fırsata ve eğitim olanağına sahip olan bir insanı karşılaştırdığımızda daha iyi şartlarda yaşayan kişinin bir diğerine göre çok daha cahil olduğunu görmemiz de son derece mümkün olabilir. Elbette bu örnek bir genellemeyi ifade etmiyor. Burada temel olarak vurgulanan şey cahilliğin azılı bir düşman olduğu ve sadece eğitim kavramıyla ilişkilendirilecek şekilde basite indirgenmemesi gerektiği. Biraz kaba bir tabir olacak ancak Fuzuli'nin de dediği gibi: "Diploma insanın ehlini alsa da, hamurunda varsa eşeklik baki kalır."Üniversiteli olmak belge almak kişiyi eğitimli ve bilgi sahi yapmaz, o kadar üniversite mezunu var ki bazen şaşıyorum cahilliklerine, önemli olan üniversite mezunu olmak değil gerçek olan hayat faksı mezunu olmaktır. Düşman olarak nitelendirilen bu duruma karşı da verilebilecek en güzel savaş, cehaletin doğrudan kendisine açılan bir meydan okumayla gerçekleşebilir. Çünkü cahil biri almaya, dinlemeye ve düşünmeye kapalı olacağından o kişiyle münakaşaya girmenin pek bir anlamı da faydası da olmayacaktır. Dolayısıyla düzeltmeye çalışmak yerine bilgiyi toplumun her kesimine yaymanın bir yolunun bulunması gerekir. Günümüzde çoğunluğun izlediği programlar, sosyal medya Dejenerasyon akımına kapılmadan bilgiye ulaşmak ve okunan kitaplar ya da ilgi her ne platform belirliyorsa orada yapılacak eğitim tabanlı projeler cehalate karşı alınabilecek önlemler olabilir. Son derece önemli olan bu durum titizlikle ele alınması gereken ve aksi takdirde de sonuçları ağır olabilecek bir problem olarak söylenebilir. Nitekim Atatürk'ün de söylediği gibi "Cehalet yenilmesi gereken en büyük düşmandır" Allah Resulü ilim müminin yitiğidir duymuşlardır. Mevlana'ya "o kadar yazarsın, o kadar okursun ama ne bilirsin" şeklinde bir soru yöneltirler. Bunun üzerine Mevlana, "haddimi bilirim" yanıtını verir. Yine bu konuyla çok bağlantılı olduğunu düşündüğüm Sokrates'in "bütün bildiğim hiçbir şey bilmediğimdir" sözünü de hemen eklemek istiyorum. Tarih boyunca bu dünya üzerinde var olmuş, ün yapmış ve göçüp gitmiş olmalarına rağmen yapıtlarını okumaya ve fikirlerini anlamaya devam ettiğimiz pek çok alimi düşündüğümüzde, onların kendi benliklerini öne çıkarmanın değil her zaman için bilginin peşinde olduklarını görürüz. hiçbir zaman bu insanlar ben biliyorum dememişlerdir hep bilginin peşinde koşmuşlar insanlığı umut olmuşlar ışık olmuşlardır. cahil insan bir şeyi bilmiyor olmasına rağmen her zaman için kendisinin en iyisini bildiğini savunur. Ayrıca kendine zenginlik katacak farklılıklara da her zaman kapalıdır. Çünkü farklılık onun kurduğu geleneksel yapının dışında olan yepyeni bir alan olduğu için gözünü korkutur. Bu nedenle değişime hem kapalıdır hem de sabit fikirlidir. Bu yüzdendir ki toplumumuzda; cahile laf anlatmak deveye hendek atlatmaktan zordur, şeklinde bir söz bulunur. Cahil kimsenin bir başka belirgin özelliği de yanlış olduğunu daha doğrusu cahil olduğunu asla kabul etmemesidir. Çünkü çoğunlukla haklı görünüyor olmalarını, yanlışlarının farkına varmalarından üstün tutarlar. Halbuki hata yapmaya korkan insan ilerleme gösteremez ve yanlışının farkında olmayan insan onu düzeltemez. Dolayısıyla da bu gibi kimseler kendilerini geliştirecek tecrübelere kucak açamazlar. Bu tip insanlar her zaman başkaları tarafından yönetilmeye ve kandırılmaya mahkumdurlar. Cenabı hak Kur’an-ı Kerim Kerim’de şöyle buyurur: Akledesiniz diye Allah ayetlerini sizin için açıklamaktadır.(2/Bakara 242 Aklımıza,fikrimize mukayyet olalım,kandırılmaya müsait olan her kişi,aklı,ahlakı ve adaleti satılık kişilerdir. Cehalet, bilgiden yoksun olmak değil, öğrenmeye ve gelişmeye karşı duyulan isteksizliktir.Eğitim, cehaleti yok eder. Cehalet, köleliğin en kötüsüdür. Cehalet, karanlığın gölgesidir ve o karanlık, insanların düşüncelerini aydınlatma yeteneklerini kaybetmelerine neden olur. Cehalet, kötülüklerin anasıdır.Cehalet, dünya üzerindeki en tehlikeli şeydir; çünkü insanlar genellikle cahil olduklarının farkında değillerdir. Cehalet, bir geminin rotasız ve pusulasız sulara açılması gibidir. Cahillik, her türlü kötülüğün kaynağıdır. Cahil olmak özgürlüklerden mahrum olmaktır Cehalet, barışın düşmanıdır. Bu kadar anlam ifade eden sözlerin karşısında cahil insanlara anlatılacak başka ne olabilir. İlahiyatçı yazar Hüseyin DENİZ     ,
Ekleme Tarihi: 14 Ocak 2024 - Pazar

CEHALETİN VE CAHİLLİĞİN OLDUĞU YERLERDE, FELAKETLER KOL GEZER

Kıymetli dostlarım: Cahilliğim ve cehaletin olduğu yerde felaketler Kol gezer.

Cehalet, bilgi ve tecrübe eksikliğidir. "Cahil" kelimesi, habersiz, hatta bilişsel uyumsuzluk ve diğer bilişsel ilişkilerdeki bir kişiyi tanımlayan ve önemli bilgi veya olgulardan habersiz olan bireyleri tanımlayabilen bir sıfattır.

Eğitimsizlik ve Cahillik, bir kişinin belirli bir konuda yeterli bilgiye veya bilince sahip olmaması durumunu ifade eden bir terimdir.

Öğrenmek pahalıdır; ama cehalet çok daha pahalıdır.Hiçbir şey eyleme geçen cahillik kadar korkutucu olamaz.En büyük savaş ,cahilliğe karşı yapılan savaştır.

Bir ülkeyi yok etmek için atom bombasına ve füzelere gerek yoktur.

O bu ülkenin eğitimini ve ahlak değerlerinin seviyesini düşürmek yeterlidir.

Bunu yaptığınızda  hastalar doktorların elinde ölür.

Adalet hakim elinde kaybolur.

Binada mühendislerin önünde göz göre,göre çöker.

Paralar ekonomistler elinde şekillenerek kaybolur.

İnsanlık ve din  din adamlarının (sahte hocalar) elinde tahrif olur,yaşanmaz hale gelir yok olur,kaybolur.

“EĞİTİM VE AHLAK’IN ÇÖKÜŞÜ İNSANLIĞIN  ÇÖKÜŞÜDÜR.!

Güçlü bir millet güçlü bir devlet güçlü bir insanlık güçlü bir eğitimle olur. bunu asla aklınızdan çıkarmayın.Cahil insanda din,imân  ahlâk ve adâlet  mefhumu aranmaz

Velevki oldu diyelim,Cahil insan rüzğarın önünde tutunamayan kuru bir yaprağa benzer.ruzğar ne tarafa  eserse,yaprak o tarafa doğru koşar. Demem odur ki;Eğitimsiz ve cahil insan pimi çekilmiş bomba gibidir.her an patlar ve Cahilliğin olduğu yerlerle ve ülkelerde hep kargaşa ve terörizm hakimdir. Çünkü kandırılmaları çok kolay ve çok müsaittir.

Eğitim ile bilgisizliğinizi giderirsiniz ancak cahil olup olmadığınızı donanımınız belirler. Bu sebeple bilgi, kişinin kendi benliğindeki kapasite elverdiğince olumlu bir şekilde harmanlanır. Bir başka deyişle insanın hamurunda ne varsa bilgi mayası da kişiyi o şekilde sonuca götürür. Örneğin mağarada yaşayan bir insan ile şehrin merkezinde yaşayan aynı zamanda her türlü fırsata ve eğitim olanağına sahip olan bir insanı karşılaştırdığımızda daha iyi şartlarda yaşayan kişinin bir diğerine göre çok daha cahil olduğunu görmemiz de son derece mümkün olabilir. Elbette bu örnek bir genellemeyi ifade etmiyor. Burada temel olarak vurgulanan şey cahilliğin azılı bir düşman olduğu ve sadece eğitim kavramıyla ilişkilendirilecek şekilde basite indirgenmemesi gerektiği. Biraz kaba bir tabir olacak ancak Fuzuli'nin de dediği gibi: "Diploma insanın ehlini alsa da, hamurunda varsa eşeklik baki kalır."Üniversiteli olmak belge almak kişiyi eğitimli ve bilgi sahi yapmaz, o kadar üniversite mezunu var ki bazen şaşıyorum cahilliklerine, önemli olan üniversite mezunu olmak değil gerçek olan hayat faksı mezunu olmaktır.

Düşman olarak nitelendirilen bu duruma karşı da verilebilecek en güzel savaş, cehaletin doğrudan kendisine açılan bir meydan okumayla gerçekleşebilir. Çünkü cahil biri almaya, dinlemeye ve düşünmeye kapalı olacağından o kişiyle münakaşaya girmenin pek bir anlamı da faydası da olmayacaktır. Dolayısıyla düzeltmeye çalışmak yerine bilgiyi toplumun her kesimine yaymanın bir yolunun bulunması gerekir. Günümüzde çoğunluğun izlediği programlar, sosyal medya Dejenerasyon akımına kapılmadan bilgiye ulaşmak ve okunan kitaplar ya da ilgi her ne platform belirliyorsa orada yapılacak eğitim tabanlı projeler cehalate karşı alınabilecek önlemler olabilir. Son derece önemli olan bu durum titizlikle ele alınması gereken ve aksi takdirde de sonuçları ağır olabilecek bir problem olarak söylenebilir. Nitekim Atatürk'ün de söylediği gibi "Cehalet yenilmesi gereken en büyük düşmandır"

Allah Resulü ilim müminin yitiğidir duymuşlardır. Mevlana'ya "o kadar yazarsın, o kadar okursun ama ne bilirsin" şeklinde bir soru yöneltirler. Bunun üzerine Mevlana, "haddimi bilirim" yanıtını verir. Yine bu konuyla çok bağlantılı olduğunu düşündüğüm Sokrates'in "bütün bildiğim hiçbir şey bilmediğimdir" sözünü de hemen eklemek istiyorum.

Tarih boyunca bu dünya üzerinde var olmuş, ün yapmış ve göçüp gitmiş olmalarına rağmen yapıtlarını okumaya ve fikirlerini anlamaya devam ettiğimiz pek çok alimi düşündüğümüzde, onların kendi benliklerini öne çıkarmanın değil her zaman için bilginin peşinde olduklarını görürüz. hiçbir zaman bu insanlar ben biliyorum dememişlerdir hep bilginin peşinde koşmuşlar insanlığı umut olmuşlar ışık olmuşlardır. cahil insan bir şeyi bilmiyor olmasına rağmen her zaman için kendisinin en iyisini bildiğini savunur. Ayrıca kendine zenginlik katacak farklılıklara da her zaman kapalıdır. Çünkü farklılık onun kurduğu geleneksel yapının dışında olan yepyeni bir alan olduğu için gözünü korkutur. Bu nedenle değişime hem kapalıdır hem de sabit fikirlidir. Bu yüzdendir ki toplumumuzda; cahile laf anlatmak deveye hendek atlatmaktan zordur, şeklinde bir söz bulunur. Cahil kimsenin bir başka belirgin özelliği de yanlış olduğunu daha doğrusu cahil olduğunu asla kabul etmemesidir. Çünkü çoğunlukla haklı görünüyor olmalarını, yanlışlarının farkına varmalarından üstün tutarlar. Halbuki hata yapmaya korkan insan ilerleme gösteremez ve yanlışının farkında olmayan insan onu düzeltemez. Dolayısıyla da bu gibi kimseler kendilerini geliştirecek tecrübelere kucak açamazlar. Bu tip insanlar her zaman başkaları tarafından yönetilmeye ve kandırılmaya mahkumdurlar.

Cenabı hak Kur’an-ı Kerim Kerim’de şöyle buyurur: Akledesiniz diye Allah ayetlerini sizin için açıklamaktadır.(2/Bakara 242

Aklımıza,fikrimize mukayyet olalım,kandırılmaya müsait olan her kişi,aklı,ahlakı ve adaleti satılık kişilerdir. Cehalet, bilgiden yoksun olmak değil, öğrenmeye ve gelişmeye karşı duyulan isteksizliktir.Eğitim, cehaleti yok eder. Cehalet, köleliğin en kötüsüdür. Cehalet, karanlığın gölgesidir ve o karanlık, insanların düşüncelerini aydınlatma yeteneklerini kaybetmelerine neden olur. Cehalet, kötülüklerin anasıdır.Cehalet, dünya üzerindeki en tehlikeli şeydir; çünkü insanlar genellikle cahil olduklarının farkında değillerdir. Cehalet, bir geminin rotasız ve pusulasız sulara açılması gibidir. Cahillik, her türlü kötülüğün kaynağıdır. Cahil olmak özgürlüklerden mahrum olmaktır Cehalet, barışın düşmanıdır.

Bu kadar anlam ifade eden sözlerin karşısında cahil insanlara anlatılacak başka ne olabilir.

İlahiyatçı yazar Hüseyin DENİZ

 

 

,

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve afisgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

betine giriş betine giriş