ÜRETİCİ 2-3 TON FINDIĞI YASTIK ALTINDA MI SAKLASIN?
18.07.2018 - 09:26, Güncelleme:
26.04.2022 - 15:44 1627+ kez okundu.
ÜRETİCİ 2-3 TON FINDIĞI YASTIK ALTINDA MI SAKLASIN?
Şensoy; ''Bu üretici fındığını nerede saklayacak. Tamam satmadı, emanete de vermedi ama bu adam fındığı nereye koyacak. Yastığının altında mı saklayacak'' dedi
Ziraat Mühendisi Haluk Şensoy; ''Fındık hasadına kısa bir süre kaldı. Üreticinin gazını almak için deniliyor ki, fındığınızı emanete vermeyin. İlk ihtiyaçları karşılanıyor ve daha sonra ise sahip çıkılmıyor ve fiyatlar artmıyor. Genel olarak fındıkçılarımız gurbetçidir. Gurbetçi fındıkçılarımız yurt içi veya yurt dışından gelirler, hasatlarını yaparlar ve geri dönerler. Peki geri dönecekleri zaman topladıkları fındıkları ne yapacaklar. Mecbur bir yere bırakacaklar. Fındığı köydeki evlerine bırakamayacaklarına göre, kendileri de zaten Ordu'da ikamet etmiyorlar. Şu an fındığınızı kesinlikle emanete vermeyin söylemi var. Fındığın para etmesini istiyorsanız, sevgili üreticilerimiz lütfen fındıklarınızı emanete vermeyiniz deniliyor bunu kurum yöneticileri de söylüyor, serbest olanlar da söylüyor. Tabi ki bunu biz de kabul ediyoruz. Bu doğru bir söylemdir. Tabi ki fındığın emanete verilmesi fındık fiyatının yüksek oluşmasında bir dezavantaj. Ama diyoruz ki bir de olayın gerçekleri var. Yani bunun üreticilerimiz becerebilir mi. Böyle bir alt yapı oluşturulmuş mu. Üreticilerimizin belli bir kısmı il dışından geliyor. Belli bir kısmı da şehir merkezinde yaşıyor yani kırsalda yaşayan üretici sayısı oransal olarak çok az. Şehirde oturan vatandaş köyüne gitti, fındığını topladı hasadını bitirdi. Eylül ayında çocuklarını okula gönderecek, mecbur şehre geri dönecek yani. Diyelim ki 2-3 ton fındığı oldu. Bu üretici fındığını nerede saklayacak. Tamam satmadı, emanete de vermedi ama bu adam fındığı nereye koyacak. Nerede saklayacak. Lisanslı depomuz mu var. Veya devletimiz deposu olan bir kooperatif mi oluşturdu. Yani fındığı emanete vermeyin demek sadece fındık üreticisinin gazını almaktır. Ben bu kurulan cümlelerde artık art niyet de arıyorum. Üretici şöyle yapsın böyle yapsın diyorsunuz ama bu üretici ne yapsın şimdi. Yapacak bir şeyi yok ki. Köyde oturmayan adam fındık var diye köyde mi oturacak. İstanbul'da oturan birisi buradan 2-3 ton fındığı alıp İstanbul'a mı götürecek. Şehrin göbeğinde 9'uncu katta oturuyor diyelim. Emanete vermemek için 9'uncu kata 2 ton fındık mı çıkaracak. Yani bazı şeyler çok gülünç oluyor, adeta bizle dalga geçiyorlar. Altyapı olmadan şunu böyle yapsana falan demek geçerliliği olmayan, boş sözler olur. Boşuna laf kalabalığı yapılmasın, şunu şöyle yap denilmeden önce alt yapı sağlansın'' dedi.
Haber: Emrah Karakuş
Şensoy; ''Bu üretici fındığını nerede saklayacak. Tamam satmadı, emanete de vermedi ama bu adam fındığı nereye koyacak. Yastığının altında mı saklayacak'' dedi
Ziraat Mühendisi Haluk Şensoy; ''Fındık hasadına kısa bir süre kaldı. Üreticinin gazını almak için deniliyor ki, fındığınızı emanete vermeyin. İlk ihtiyaçları karşılanıyor ve daha sonra ise sahip çıkılmıyor ve fiyatlar artmıyor. Genel olarak fındıkçılarımız gurbetçidir. Gurbetçi fındıkçılarımız yurt içi veya yurt dışından gelirler, hasatlarını yaparlar ve geri dönerler. Peki geri dönecekleri zaman topladıkları fındıkları ne yapacaklar. Mecbur bir yere bırakacaklar. Fındığı köydeki evlerine bırakamayacaklarına göre, kendileri de zaten Ordu'da ikamet etmiyorlar. Şu an fındığınızı kesinlikle emanete vermeyin söylemi var. Fındığın para etmesini istiyorsanız, sevgili üreticilerimiz lütfen fındıklarınızı emanete vermeyiniz deniliyor bunu kurum yöneticileri de söylüyor, serbest olanlar da söylüyor. Tabi ki bunu biz de kabul ediyoruz. Bu doğru bir söylemdir. Tabi ki fındığın emanete verilmesi fındık fiyatının yüksek oluşmasında bir dezavantaj. Ama diyoruz ki bir de olayın gerçekleri var. Yani bunun üreticilerimiz becerebilir mi. Böyle bir alt yapı oluşturulmuş mu. Üreticilerimizin belli bir kısmı il dışından geliyor. Belli bir kısmı da şehir merkezinde yaşıyor yani kırsalda yaşayan üretici sayısı oransal olarak çok az. Şehirde oturan vatandaş köyüne gitti, fındığını topladı hasadını bitirdi. Eylül ayında çocuklarını okula gönderecek, mecbur şehre geri dönecek yani. Diyelim ki 2-3 ton fındığı oldu. Bu üretici fındığını nerede saklayacak. Tamam satmadı, emanete de vermedi ama bu adam fındığı nereye koyacak. Nerede saklayacak. Lisanslı depomuz mu var. Veya devletimiz deposu olan bir kooperatif mi oluşturdu. Yani fındığı emanete vermeyin demek sadece fındık üreticisinin gazını almaktır. Ben bu kurulan cümlelerde artık art niyet de arıyorum. Üretici şöyle yapsın böyle yapsın diyorsunuz ama bu üretici ne yapsın şimdi. Yapacak bir şeyi yok ki. Köyde oturmayan adam fındık var diye köyde mi oturacak. İstanbul'da oturan birisi buradan 2-3 ton fındığı alıp İstanbul'a mı götürecek. Şehrin göbeğinde 9'uncu katta oturuyor diyelim. Emanete vermemek için 9'uncu kata 2 ton fındık mı çıkaracak. Yani bazı şeyler çok gülünç oluyor, adeta bizle dalga geçiyorlar. Altyapı olmadan şunu böyle yapsana falan demek geçerliliği olmayan, boş sözler olur. Boşuna laf kalabalığı yapılmasın, şunu şöyle yap denilmeden önce alt yapı sağlansın'' dedi.
Haber: Emrah Karakuş
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.