KARABULUT'TAN TEK ADAM TEPKİSİ!

Tevfik Karabulut; ''Bugün bu iktidar veya Cumhurbaşkanı, yarın başka bir başkası hoşuna gitmeyen Anayasa Mahkemesi Kararı, hoşuna gitmeyen Yargıtay kararı ve mahkeme kararı karşısına çıktığı zaman ben bunu tanımıyorum dediği an Türkiye'de hukuk devletinden bahsedilemez''

İyi Parti Ordu İl Teşkilatı ve Altınordu İlçe Teşkilatı, Ordu basınıyla bir araya geldi. İyi Parti Ordu Kurucu İl Başkanı Av. Tevfik Karabulut, tek adam sistemini değerlendirerek, tek adam sisteminin ülkenin geleceği açısından tehlikeli olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti; ''Bizim ne Türk geçmişimizde ne de İslam geçmişimizde mutlak iradenin tek adamda toplandığı bir sistem yok. Bu sistem niye sakıncalı dedik peki. Bu sistem yanlış anlaşılmasın Sayın Erdoğan seçileceği için demedik. Ben de olsam, herhangi birimiz de olsa veya başka biri olsa da bu sistem sakıncalıdır. Çünkü, tek adam her zaman yanılabilir. Tek adamın her zaman mükemmel çıkması düşünülemez. Tek adamların iki dudakları arasından çıkacak bir sözle veya kararla ülkeleri sıkıntıya sokabilirler. Bunun sakıncalarını daha şimdiden görmeye başladık. Bakın, Anayasa Mahkemesi Kararları tartışılabilir. Her Anayasa Mahkemesi Kararı mutlak doğrudur diye bir şey yoktur. Ama Anayasa Mahkemesi Kararları uygulanması, Anayasal kural gereği zorunlu kararlardır.  Beğenseniz de beğenmeseniz de Anayasa Mahkemesi Kararlarına uymak zorundasınız. Bu Anayasa Mahkemesi Kararlarını bu hükümetin oluşturduğunu hepimiz biliyoruz. Bu iktidarın atamadığı Anayasa Mahkemesi Üyesi hemen hemen yok gibi. Belki bir iki kişi vardır. Ama Anayasa Mahkemesinin son iki gazeteci ile ilgili vermiş olduğu karar özellikle siyasiler tarafından yok sayılıyor. Ve alt mahkeme durumunda olan mahkemelerde Anayasa Mahkemesi Kararının tam tersi kararlar veriyor. Çünkü siyasal iradenin merkezi durumundaki Sayın Cumhurbaşkanı bu kararın uygulanmamasını istediği için alt mahkemeler de Anayasa Mahkemesi Kararının tam tersi kararlarlar veriyorlar. Bu gidişat bu ülkenin geleceği için hiç iyi değildir, doğru değildir. Çünkü hukukun bile tek adamın iradesine bağlı olduğu bir sistemin adına dünyanın hiçbir yerinde demokrasi denmez. Bugün bu iktidar veya Cumhurbaşkanı, yarın başka bir başkası hoşuna gitmeyen Anayasa Mahkemesi Kararı, hoşuna gitmeyen Yargıtay kararı ve mahkeme kararı karşısına çıktığı zaman ben bunu tanımıyorum dediği an Türkiye'de hukuk devletinden bahsedilemez. Vatandaşlardan da hukuka uymasını bekleyemezsiniz. Hukukun ve dinin siyasallaştığı bir dünyada demokrasiden bahsedilemez. Hukukun ve dinin siyasallaştığı bir dünya, cehennemden başka bir şey çıkarmaz karşımıza. Çünkü ikisi de toplumun mutlak suretle üzerinde etkili kurumlardır ve anlayışlardır, inanç sistemleridir. Ama bunlar siyasallaşırsa o ülkelerde ne istikrar kalır ne de huzur kalır. o yüzden biz Türkiye'nin bu döneminde demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, hak ve hürriyetlerini, barışı, birliği ve kardeşliği önceleyen yeni bir anlayışa, yeni bir siyasal bakışa ihtiyaç var diyoruz. Artık birbirimizle kavga etmekten çok yorulduk. Artık birbirimizi öteleye öteleye çok yorulduk. Biz 80 milyon olarak kucaklaşmak, barışmak, empati yapmak ve birlikte bu ülkeye nasıl daha iyi hizmet edebiliriz bunu konuşmak ve bu döneme girmek zorundayız'' dedi. Haber: Emrah Karakuş