''VATANDAŞI KANDIRMASINLAR''

Kış aylarının gelmesiyle birlikte kestaneler de tezgahlardaki yerini aldı.Ancak tezgahlarda Sinop kestanesi olarak satılan kestanelerin birçoğu Sinop kestanesi değil diyen kestane satıcıları vatandaşları uyardı

Soğuk kış günlerinin gelmesiyle birlikte kestane de tezgahlardaki yerini aldı. Kestane satışlarının iyi gittiğini belirten kestane satıcıları; ''Vatandaşlar kestaneye yoğun ilgi gösteriyorlar. Üstelik pahallı da değil, 100 gramı 4 lira. Pişmiş kestanenin kilosu 40 lira, çiğ kestanenin fiyatı da 20 lira. Fiyatlar aşağı yukarı bütün satıcılarda aynı ama şunu da belirtmek istiyorum birçok tezgahta Sinop kestanesi diye satılan kestanelerin çoğu Sinop kestanesi değil. Vatandaşı kandırmasınlar. Şu an Ordu'da satılan kestanelerin çoğu Sakarya, Kastamonu ve Zonguldak kestanesi hatta Aydın kestanesi bile Sinop kestanesi diye satıyorlar. Demek istediğim şey sadece Sinop kestanesi kaliteli geri kalan kestaneler kalitesiz değil, yanlış anlaşılmasın. Sakarya, Kastamonu ve Zonguldak kestanesi de çok kaliteli kestaneler ama Sinop kestanesi ün yapmış bir kestane olduğu için tezgahlarda çoğu zaman her kestaneye Sinop kestanesi diye yazıyorlar. Bu bence yanlış bir şey, neyse onu söyleyeceksin insanları kandırmayacaksın. Şu an Ordu'da çok az Sinop kestanesi satılıyor. Benim sattığım kestaneler mesela Sakarya, Kastamonu kestaneleri ama bu kestaneler de gayet kaliteli ve lezzetliler. Benim birçok müşterim var kestane alacaksa eğer özellikle benden gelip alıyor. İşler de iyi gidiyor şimdilik. Ekmek paramızı kazanıyoruz çok şükür. Pişmiş kestane çiğ kestaneye göre daha çok rağbet görüyor. Eskiden çiğ kestane alanlar daha çok olurdu. Çünkü soba kullanımı fazlaydı. Herkes kestanesini alır evde kendi yapardı. Doğalgaz kullanımı artınca insanlar kestaneleri artık pişmiş almayı tercih ediyor. Fırında yapanlar da var ama aynı lezzeti vermiyor'' dedi.   ''Kestanenin faydaları'' Latincesi castanea sativa olan kestane kış meyvelerinden biri olarak tanımlanmakla birlikte esasında bol lifli bol karbonhidratlı bir tohumdur.Eski zamanlardan beri beslenmemizde önemli bir yer tutan kestanenin Türk kültüründeki yeri ise apayrıdır. Özellikle soğuk kış akşamlarının vazgeçilmez eğlenceli atıştırmalığı olan bu tohumlar aynı zamanda yemeklerde nişastalı yapısından dolayı lezzet verici ve kıvam arttırıcı olarak yine; kestane şekeri, kestane püresi, kestane ezmesi gibi tatlı formlarıyla da bizlere lezzetli alternatifler olarak sunulabilmektedir.Kestane, doyurucu özelliğinin yanı sıra beslenmemize katkı sağlayan birçok besin öğesine sahiptir. Vitamin zengini: Kestane diğer sert kabuklu yemişlerin aksine vitamin ve mineral oranının da yüksek olmasıyla ön plana çıkmaktadır.C vitamini kaynağı, aynı zamanda yağ oranı düşük olan kestane, başta nişasta ve çeşitli şekerler olmak üzere iyi kalitede sindirilebilen lifler,B1, B2 ve C vitaminlerini de bol miktarda içermektedir.Kansere karşı koruyucu, güçlü bir antioksidan olan kestane, içerdiği flavanoidler sayesinde zararlı serbest Radikallere karşı koruma sağlayarak kansere karşı da koruyucu etki göstermektedir.Demir deposu, kestane; demir, kalsiyum, magnezyum, mangan, fosfor ve çinko gibi mineraller bakımından da zengin olup çok ta iyi bir potasyum kaynağıdır.Kestane aynı zamanda gluten içeriği olmayan bir yemiş olduğundan gluten içermeyen besinlerin hazırlanmasında da kullanılır; dolayısıyla kestane, gluten duyarlılığı, buğday alerjisi ve çölyak hastalığı olanlar için de oldukça uygun bir besindir. Kestane yüksek karbonhidrat içeriği nedeniyle diyet yapanlarda kontrollü şekilde tüketilmesi gereken bir besindir. Özellikle diyabet gibi hastalıkları olan bireylerde fazla miktarlarda kestane tüketimi kan şekerinin çok fazla yükselmesine neden olabilir. Bu yüzden şeker hastaları kestane tüketiminde porsiyon kontrolüne çok dikkat etmelidirler.3 iri tane ya da 6 küçük tanesinin 1 dilim ekmek kadar enerji verdiğini ve bol nişasta dolayısıyla karbonhidrat içeriğini de göz ardı etmememiz gereken kestane; şeker hastalarında kan şekeri takibinde kontrolü kaybetmemek için ve dengeyi sağlayabilmek için günde 5-6 taneden fazla tüketilmemeli ve bir ara öğün gibi tüketilmelidir. Haber: Emrah Karakuş