NEDEN GECE GÜVENLİĞİ YOK ?

Taşbaşı Kilisesi'nin duvarlarının sprey boyalarla tahrip edilmesi yetmemiş gibi kilisenin avlusunda bulunan heykeller de tahrip edildi.

1853 yılında yapılan tarihi Taşbaşı Kilisesi hiç şüphesiz Ordu'nun en büyük kültür miraslarından biri. Yerli ve yabancı birçok turisti Ordu'ya çeken bu tarihi kilisenin duvarları ve kiliseye çıkan taş merdivenler kimliği belirsiz kişi veya kişilerce sprey boyalarla tahrip edilerek kilisenin tarihi dokusuna zarar veriliyor. Ayrıca kilisenin avlusunda bulunan heykeller de aynı şekilde bilinçsiz kişilerce tahrip ediliyor. Kültür mirası ve tarihi eser değeri taşıyan böyle bir yapının bu kadar basit bir şekilde tahrip edilmesi  ise son derece üzücü. Gündüzleri kilisede çalışan bir görevli ile konu hakkında konuştuk. Geçtiğimiz günlerde kilisenin duvarlarını temizlemek için görevliler geldi diyen kilise çalışanı sözlerine şöyle devam etti; ''Kilisenin duvarlarında yazan çeşitli yazıları ve şekilleri temizlemek için görevliler geldi ancak duvardaki yazıları silmek için kullanacakları temizlik maddelerinin duvara zarar verebileceğini söylediler. Temizlik maddelerinin içindeki çeşitli kimyasalların temizlik esnasında kilisenin tarihi dokusuna zarar verme riski olduğu için duvardaki bu boyaları ve yazıları temizleyemediler. Ayrıca kilisede gece güvenliği yok. Bu yazılar, boyalar hep gece gelen bilinçsiz kişiler tarafından yapılıyor. Gündüzleri bu sorun yaşanmıyor ancak gece saatlerinde kiliseye giren bazı kişi ya da kişiler özellikle sprey boyalarla sağa sola resim çizip, yazılar yazıyorlar'' dedi. Konu hakkında konuştuğumuz bir vatandaş ise, kilisede güvenlik zafiyeti var diyerek sözlerine şöyle devam etti; ''Tarihi Taşbaşı Kilisesi, adı üstünde tarihi. Yaklaşık 200 yıllık tarihi bir yapı. Buna gözümüz gibi bakmamız gerekiyor. Şu duvarın, taş merdivenlerin haline bakın. Kilisenin avlusunda bulunan güzelim heykelleri de mahvetmişler. Sprey boyalarla kafalarına göre bir şeyler yazmışlar, çizmişler. Gelmiş buraya aşık olduğu kişinin adını yazmış, kalp çizmiş. Yahu hiç mi aile terbiyesi almadınız, hiç mi utanmanız yok. Bu resmen şehir magandalığı. Gelişmiş ülkeler de böyle bir şey göremezsiniz. İnsanlar tarihine sahip çıkıyor, tarihi eserlerine gözü gibi bakıyor. Bizim tarihi eserimizin düştüğü duruma bakın. Her yeri sprey boyalarla tahrip edilmiş, tarihi dokusu zedelenmiş. Şimdi yurt dışından bir tane turist gelse ve kilisenin şu halini görse ne düşünür. Hadi kendini bilmez 3-5 kişi böyle bir terbiyesizlik yaparak kilisenin duvarlarını yazıp, çizip tahrip etmiş. Niye temizlenmiyor peki bu boyalar. Yetkililer görmüyor mu bunları, niye temizletmiyorlar. Bunu yapan kişi ya da kişiler kesinlikle insanlıktan nasibini almamış ve son derece terbiyesiz kişiler. Bu rezilliği gördükçe yapanlardan daha çok biz utanıyoruz. Bunların önüne geçilmesi gerek. Bunun için çeşitli önlemler alınmalı, öncelikle kilisenin gece güvenliği olmalı. İçeriye herkesi sokmamalı. Gecenin bir yarısında kiliseye gelen kişi buraya zarar vermek için gelir. Böyle kişiler kilisenin avlusuna bile sokulmamalı. Ayrıca sprey boyalarla tahrip edilen duvarı gören güvenlik kameraları takılmalı. Tarihi eserimize zarar veren kişi ya da kişiler yakalanıp bunlara caydırıcı cezalar verilmeli. Bu birkaç kişinin işi değil. Tarihi Taşbaşı Kilisesi'nin çevresini mesken tutmuş kişiler var. Kendi kafalarına göre buraya gelip rahat davranışlarla duvara ve heykellere zarar veriyorlar. Bunun önüne geçilmesi gerek. Bu kilise bizim en büyük tarihi, kültürel değerlerimizin başında geliyor. Saygıyı fazlasıyla hak ediyor. Ciddi anlamda korunmaya muhtaç'' dedi.            Haber: Emrah Karakuş