Ordu’da güven tazeleyen Saadet Partisi Ordu İl Başkanı Av. Erkan Temiz,“HEDEFİMİZ 2019 SEÇİMLERİNDE SAADET PARTİSİ’Nİ MECLİSE TAŞIMAK”

6. Olağan Kongre’nin ardından güven tazeleyerek yeni yönetimiyle göreve başlayan Saadet Partisi Ordu İl Başkanı Av. Erkan Temiz, AFİŞ’e verdiği özel demeçte bundan sonraki süreçte izleyecekleri yola ve ülke gündemine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

    2019 seçimleri öncesi tek hedeflerinin partilerini meclise taşımak olduğunu ifade eden Başkan Erkan Temiz, Saadet Partisi’nin ülkede birliği sağlayacak daha uzlaştırıcı ve diyalogu ön planda tutan bir yol izleyeceğini söyledi. “SAADET PARTİSİ’NİN MECLİSTE OLMASI  ÜLKEYE ÇOK ŞEY  KATACAKTIR”     Ordu’da gerçekleştirilen parti kongresi ve sonraki süreçte nasıl bir yol izleyeceklerini değerlendiren Saadet Partisi Ordu İl Başkanı Av. Erkan Temiz, şöyle konuştu, “3 yılın sonunda 6. Olağan Kongremizi gerçekleştirmiş olduk. Kongreyle birlikte yönetime yeni isimler dahil oldu. Önceki döneme göre daha güçlü bir il yönetimi oluşturduk. Malum büyükşehirlerde tüzüğümüze göre 50 kişilik bir yönetimin olması gerekiyor. Bizde bu 50 kişilik yönetimi tamamladık. Bundan sonraki süreçte ilçelerimizde eksik olan yerlerde çalışmalarımızı planlayacağız. Tabi Saadet Partisi’nde yeni dönem, 2016 yılının Ekim ayında yapılan 6. Büyük Olağan Kongre ile başlamış oldu. Bir Genel Başkan değişimine gittik. Buna bağlı olarak yönetim ve başkanlık divanında değişiklikler oldu. Genel merkezimiz her alanda komisyonlar oluşturdu. Bu komisyonlarımız, Türkiye’nin genel meseleleri konusunda çalışmalarını yürütüyor. Problemlerin hem tespit hem çözümüne dair partimizin görüşlerini yansıtacak şekilde raporlar hazırlanıyor. Göç, gençlerin uyuşturucu kullanımı, boşanmalar ve ailelerin korunması konusunda araştırma raporları çalıştayda tertip edildi. İnşallah bundan sonraki hedefimiz 2019 seçimlerinde Saadet Partisi’ni meclise taşımak. Yeni oluşturulan sistemde meclisin çok fonksiyonlu bir yere sahip olmayacağı düşünülse bile ne olursa olsun bu ülkede çıkarılacak kanunlar sonuç itibariyle meclisten çıkarılacak. Bu kanunlar uygulanmak suretiyle bu ülke yönetilecek. Biz her hal ve şartta sistemden ziyade bu sistemin nasıl uygulandığı üzerinde duruyoruz. O nedenle bu sistemle zalim bir yönetimde oluşturabilirsiniz, aynı yönetim şekli ile adil bir devlet yönetimi de oluşturabilirsiniz. Biz yeni anayasa ile getirilmiş olan Cumhurbaşkanlığı sisteminde de adil bir yönetim oluşturulabileceğini, adil bir şekilde bu yönetim şeklinin uygulanabileceğini düşünüyoruz. Bundan dolayı da Saadet Partisi’nin mecliste olması ülkeye çok şey katacaktır.” “TÜRKİYE’DE BİRLEŞTİRİCİ ROL OYNAYACAĞIZ”     Türkiye’de kavgaların zarardan başka bir şey olmadığını kaydeden Başkan Temiz, “Biz kavga ederek bu memleketin meselelerinin çözüleceğine inanmıyoruz. Bu noktadan hareketle her siyasi hareketle bir araya gelebilir ve konuşabiliriz. Hiçbir siyasi harekete karşı ön yargımız yoktur. Bizim için vazgeçilmez olan, bu ülkenin bağımsızlığı, bölünmez bütünlüğü ve bayrağıdır. Bunları hiçbir şekilde pazarlık konusu yapmadan diğer alt meseleler konusunda her şeyi konuşabiliriz. Zaten sorunlarımıza konuşarak çözüm bulabileceğimizi düşünüyoruz. Önümüzdeki dönemde Saadet Partisi siyasi kimliğini daha da ön planda tutarak Türkiye’de birleştirici rol oynayacak ve hem milletvekilliği hem de Cumhurbaşkanlığı seçimleri için belirleyici bir konumda olacaktır” dedi. “HANGİ MESELEYİ  TUTSANIZ ELİNİZDE  KALIYOR”     Türkiye’de sorunların bitmek yerine daha da çoğaldığını dile getiren Temiz, ülkedeki genel sorunlara ilişkin özetle şu ifadelere yer verdi, “Tabi genel siyasete dair söylenecek çok şey var. Hangi meseleyi tutsanız elinizde kalıyor. Bugün tarım bitmiş durumda. Buğdayı, kırmızı mercimeği, nohutu ve mutfağımızda tüketmiş olduğumuz bütün gıda ürünlerini ithal eder duruma gelmişiz. Üretimin üzerindeki ağır maliyetlerden dolayı üretemeyen ve hep tüketen bir ülke haline getirilmişiz. Bunların bir an önce değişmesi gerekir. Tarımın desteklenmesi, gümrük tarifelerinin yeniden belirlenmesi, hayvancılık konusunda desteklenmelerin yapılması gerekiyor. Bunlar bizim için ülkede olmazsa olmazlardır. Gıdayı bile dışarıdan ithal eden bir ülkenin bağımsızlığından söz etmek mümkün değil. Sanayisi ve teknolojisi gelişmemiş ülkede gıdayı da siz dışarıdan ithal eder konuma geldiğiniz zaman ülkeye giren döviz ile çıkan döviz arasında müthiş bir fark olacaktır. Bu cari açığı kapatmak için ister istemez borçlanmak durumunda kalacaksınız. Devamlı borç almanız halinde borç alan emir alır meşhur atasözünden hareketle küresel sömürü sisteminin maşası durumuna düşersiniz. Türkiye’de bugün o noktaya doğru ilerliyor. 2047 vaat ediliyor ancak Türkiye 30 yıl sonrasına borçlanıyor. Böylelikle de çocuklarımızın hatta torunlarımızın geleceğini bugünden yiyip bitiriyoruz. Ülke böyle bir tablonun içerisinde. Ama buna rağmen siyasi iktidar toz pembe bir tablo çizmeye devam ediyor. Kendi iktidarını korumak için hem hükümet yetkilerini hem de devletin yetkilerini kullanıyor. Bütün amaç kendi koltuklarının bekasını sağlamak. Bunun haricinde ülkenin temel meseleleri konusunda hiçbir ciddi çözüm üretmiyorlar” “SEN ŞİKÂYET MAKAMI DEĞİLSİN!”     Domatesin 8 lira olmasından yakınan Tarım Bakanına sert çıkan Erkan Temiz, Ordu ve Giresun Milletvekillerine de seslenerek, şunları söyledi, “Tarım bakanı, üreticinin elinde 2 lira olan domatesin pazara indiğinde nasıl 8 lira olduğunu soruyor. Sayın bakan sen şikayet makamı değilsin! Sen çözüm üretme makamısın. Sende bu işten şikayet edersen çözümü kim üretecek. Ama bunlara bakıyoruz tabiri caizse at yarışı spikerliği yapıyorlar. Bir yanda bankalar, sermayeciler servetine servet katarken diğer yanda emeğiyle, üretimiyle geçimini sağlayanlar gittikçe daha da yoksullaşıyor. Sermaye belli çevrelerin ellerinde toplanıyor. Buradaki adaleti sağlayabilecek ekonomik ve sosyal adaleti sağlayabilmiş değiller. Öte yandan Ordu milletvekilleri de aynı şekilde fındık için 10-12 lira yeterlidir deyip bunun spikerliğini yapıyorlar. Sen başbakan yardımcısısın Numan Kurtulmuş! Sen bakansın Nurettin Canikli! Ordu ve Giresun birlikte dünya fındığın yüzde kırkını üretiyor. İki tane başbakan yardımcısı var. Yaptıkları şey, gerekirse müdahale ederiz. Müdahale ettiler, 10 liradan fındık alıyoruz dediler. Bu sezon başında bir çözüm üretin ki piyasa dengelensin, sermaye üreticiyi ezmesin. Üretici ezildikten sezon bittikten sonra piyasaya girdiler bu da hiçbir işe yaramadı.” Haber:Vedat Meral