ÖNCE TAHLİL SONRA UYGULAMA

Ordu Tarım ve Orman İl Müdürü Kemal Yılmaz, fındık üreticilerinin ilk olarak toprak analizi yaptırmalarını ve sonuçlara göre kireç ve gübreleme uygulaması yapılması gerektiğini ifade etti.

Mevsim itibariyle üreticiler, bahçelerinde fındık bakımını sürdürüyor. Fındık bakımında uygulanacak işlemlerin toprak tahlili  sonuçlarından sonra başlanması gerektiğini ifade eden Yılmaz, şu ifadelere yer verdi; “Fındık üreticilerimiz, bahçelerinde gübreleme yapmadan önce mutlaka toprak tahlili yaptırmalıdır. Toprak tahlilinin sonucuna göre çıkacak veriler ışığında kireç ve gübreleme uygulamaları bilinçli bir şekilde yapılmalıdır” dedi.    “Gençleştirme adı altında tam verim çağındaki dalları kesmeyelim”   Sözlerine devam eden Yılmaz, şu ifadelere yer verdi; "Bu kapsamda yapacağımız budama işlemleri ile fındık ocağındaki dallara yeterince güneşlenebileceği bir alan oluşturmamız, mümkün mertebe ocağın orta kısmını açmak suretiyle dalların tamamen güneşten eşit şekilde istifade etmesini sağlamamız lazım. Aynı şekilde dal üstünde geriye dönen, kuruyan dalları da dal budaması yapmak suretiyle bitkinin güneşten yeterince faydalanmasını sağlamamız gerekiyor. Özellikle şu husustan bahsetmek istiyorum; bazı üreticilerimiz dal kesimi yaparken gençleştirme adı altında tam verim çağındaki dalları kesip çıkarıyorlar. Bu yanlışa dur dememiz lazım. Fındık ocağından dal çıkarmamız gerekiyor ise öncelikle hastalıklı ve ekonomik ömrünü tamamlamış dalları yani verimden düşmüş dalları keserek bunların yerine yeni genç dalları bırakmamız lazım” dedi.   “Dip sürgün temizliği çok önemli”   Sözlerine devam eden Yılmaz; “Fındık ocaklarımızda düzenli olarak dip sürgünü temizliği de yapılması gerekmektedir. Dip sürgünü temizliği düzgün yapılmadığı takdirde ocaklarımız iyi havalanamamakta ve birçok hastalığa davetiye çıkarmaktadır. Aynı zamanda esas verim alacağımız dalların alacağı besin maddeleri bu dip sürgünleri tarafından paylaşılmaktadır. Bu sebeplerden dolayı özellikle gübreleme işlemi yapılmadan önce dip sürgünlerinin birincisi şu an, ikincisinin ise mayıs ve haziran aylarında olmak üzere yılda 2 defa kesilerek bahçelerimizden uzaklaştırılması gerekmektedir” dedi.   “Doğru kireç ve gübreleme uygulaması da büyük önem taşıyor”   Fındık bahçelerinde budamanın yanı sıra  gübrelemenin de verim ve kalite açısından büyük önem taşıdığını belirten Yılmaz, şu ifadelere yer verdi; "Fındık üreticilerimizin doğru bir gübreleme yapabilmeleri için öncelikle bahçelerinden toprak numunesi alarak analiz yaptırmaları ve çıkan tahlil sonuçlarına göre zamanı geldiğinde gübreleme işlemlerini yapmaları gerekmektedir. Tahlil sonucuna göre gübreleme yaptığımız takdirde verim ve kalitede ciddi manada artış sağlanmaktadır. Dolayısıyla şu an içinde bulunduğumuz dönemde toprak numunesi almadıysak mutlaka almamız gerekiyor. Toprak tahlil sonucunda eğer kireç uygulamamız gerekiyor ise içinde bulunduğumuz dönemde fındık bahçelerimizde öncelikle kireç uygulamasını gerçekleştirmemiz gerekiyor. Yine kışlık gübre diye tabir edilen fosforlu ve potasyumlu gübrelerin bitkiye uygulanması gerekiyorsa onları da şu dönemde fındığa vermemiz gerekiyor. Kompoze gübre kullanacak üreticilerimizin de biraz daha beklemesi lazım" dedi.   “Hastalık ve zararlılarla mücadele yapmıyorsanız diğer bakımların bir anlamı kalmıyor”   Fındıkta hastalık ve zararlılarla zamanında mücadele edilmesi gerektiğini belirten Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti; “Fındık bahçenize ne kadar iyi bakarsanız bakın eğer bahçenizde hastalık ve zararlılarla mücadeleyi yeterince yapmıyorsanız istenilen verime ulaşamazsınız. Fındıkta özellikle; külleme hastalığı, yeşil kokarca, fındık kurdu, kozalak akarı, bakteriyel yanıklık ve kahverengi kokarca gibi zararlılarla zamanı geldiğinde mücadele etmemiz gerekiyor. Aynı şekilde dalkıran zararlısı bulunan fındık dallarını budamayla kesip imha etmemiz gerekiyor” dedi.   “Kahverengi kokarca ile mücadele”   Ordu’da da yoğun olarak görülmeye başlayan Kahverengi Kokarca ile alakalı da açıklamalarda bulunan Yılmaz, şu ifadeler yer verdi; “Kahverengi kokarca ile mücadele 4 türlü olmaktadır. Bunlar kimyasal mücadele, biyolojik mücadele, biyoteknik mücadele ve mekanik mücadele şeklindedir. Tabii bunların dönemleri var. Şu an içinde bulunduğumuz dönemde mutlak suretle yapmamız gereken mücadele yöntemi mekanik mücadeledir. Yani kahverengi kokarcayı gördüğümüz yerde imha etmemiz gerekiyor. İlkbaharda kışlaklardan çıkmadan önce yapılacak olan mekanik mücadele yani kışlaklarda erginlerin toplanması ve imhası yıl içerisinde oluşacak popülasyon artışını engelleyecektir. Bu zararlı, kış dönemini Nisan ayının sonuna kadar kışlak dediğimiz evlerin dış cephesi, çatı araları, bacalar, depo, odunluklarda geçirdiğinden erginlerin dağılmadan kitle halinde imhası için kışlak olarak ifade edilen bu alanlar halk sağlığında kullanılan ilaçlar ile ilaçlanmalıdır. Tabii kahverengi kokarca ile mücadele çalışmaları bununla sınırlı değil. Bir taraftan da bahar döneminde yapacağımız kimyasal mücadele çalışmalarını bugünden planlamaya çalışıyoruz. Çünkü o dönemde yapacağımız kimyasal mücadele çok çok önem taşıyor. Özellikle Karadeniz Bölgesi’nde kırsal mahallelerimizde yaşayan vatandaşlarımızın sayısının az olduğu ve çok sayıda üreticimizin de il dışında yaşadığı gerçeğini de dikkate aldığımızda bahar döneminde toplu mücadele yapabilmek için il dışında olan üreticilerimize ait arazilerinde ilaçlanması noktasında bugünden planlanması gerekiyor. Bu noktada da çalışmalarımız devam ediyor” dedi.    “Fındıkta sadecekahverengi kokarca zararlısı yok”   Sözlerine devam eden Yılmaz; “Fındık kozalak akarı dediğimiz bir zararlımız var ki bu da fındıkta çok verim kayıplarına neden olabilen bir zararlı. Kozalak akarının fındıkta iki türlü formu var. Birincisi kozalak oluşturan bir formu var ki bunu gözle görebiliyoruz ve oluşturduğu kozalakları yapraksız dönemde toplayıp atmamız gerekiyor. Diğer formu da kozalak oluşturmuyor ama çotanak oluşacak gözleri tahrip etmek suretiyle o gözlerden çotanak oluşumunu engelliyor ve uç kurusuna neden oluyor. Yine özellikle son zamanlarda görülmeye başlayan bakteriyel yanıklık hastalığı var. Burada dikkat etmemiz gereken en önemli konu bahçelerde budamada kullanılan ekipmanları diğer bahçelerde kullanmadan önce dezenfekte edilmesi gerekiyor. Böylelikle bu hastalığında yayılmasının önüne geçmiş oluruz.  İçinde bulunduğumuz dönem itibariyle karanfiller açıncaya kadar bahçelerimizde yüzde 1,5-2 'lik bordo bulamacı uygulamak suretiyle de bu bakteriyel yanıklık hastalığına ve diğer mantari hastalıkları baskı altında tutmuş oluruz. Oluşturduğumuz örnek bahçelerimizde düz ve eğimli araziler fark etmeksizin ciddi verim artışları sağladık. İl ve ilçe müdürlükleri olarak üreticilerimize her türlü teknik desteği vermeye devam ediyoruz. Fındıkta arzu ettiğimiz verim ve kaliteye ulaşmak için üreticilerimizin bu konulara dikkat etmeleri gerekmektedir. Burada özetlemeye çalıştığım bu konularla ilgili detaylı bilgileri il ve ilçe müdürlüklerimizde görevli fındık uzmanlarımızdan alabilirsiniz” dedi.   Özel Haber: Emrah Gemicioğlu