AİLE HEKİMLERİ BUGÜN İŞ BIRAKIYOR
Gündem
17.02.2022 - 11:44, Güncelleme:
26.04.2022 - 15:45 2031+ kez okundu.
AİLE HEKİMLERİ BUGÜN İŞ BIRAKIYOR
Başkan Yıldırım; “Yakın bir tarihte AHEF (Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu) bir eylem takvimi açıklamış ve Sağlık Bakanlığı gerekli adımları atmazsa 17-18 Şubat tarihinde iş bırakacağını duyurmuştu. Eylem takvimi açıklanmasından bu yana maalesef Sağlık Bakanlığı’ndan taleplerimiz
yönünde herhangi bir iyileştirici adım göremedik” dedi.
Ordu Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Ömer Ufkun Yıldırım; “Yıllar içerisinde eriyip giden meslek itibarı, sağlıkta şiddetle ilgili kesin ve net çözümlerin üretilemeyişi, alınan riske göre ödenen maaşların çok komik düzeyde kalması, talep edilen tazminatların korkunç boyutlarda oluşu ve bu konuda hekimlere herhangi bir devlet desteği, garantisi verilmemesi, sağlığın bir hizmet sektörü gibi görülmesi, emeğin bilginin değersiz kılınması gibi bir çok sebep var bizleri bu eylem sürecine götüren. Tıpta Uzmanlık Sınavında (TUS) hekimlerin daha risksiz bölümleri tercih etmesi, çoğu cerrahi branşın boş kalması hekimlerin aslında bir haykırışıydı, bu gidişatı durdurun çağırısıydı. Ancak duyan olmadı. Bugün binlerce hekim yurt dışına göçüyor. Eğitim görmüş kalifiye, çalışmaya hazır ve belki de bizim anne babamıza bakacak kaliteli hekim arkadaşlarımız yurt dışına gidip başka ülkelerin vatandaşlarını tedavi ediyor. Uzmanlık yerleştirmelerinde tarihleri boyunca hiç boş kalmamış bölümler boş kalmaya başladı. Bir diğer kısım da çareyi özel hastanelere geçmekte buluyor. Devlet kadrolarındaki bu boşalma vatandaşın 1 ay sonrasına ancak randevu bulabilmesi ile sonuçlanıyor. Randevu bulamayan vatandaş bir nebze özel hastaneye gitmeye mecbur kalıyor. Aile hekimliği tarafında ise şöyle bir tablo var. Pandemi sürecinde mevcut işlerinin yanında, Covid-19 aşılamaları, ilkokul aşılamaları, hastanede randevu bulamayan veya pandemi endişesiyle hastaneye gitmek istemeyen vatandaşların poliklinik yükleri gibi ek işler eklenmiş ve sürecin başarılı şekilde yürütülmesinde, aşılamanın çok yüksek boyutlara ulaşmasında büyük katkıları olmuş aile hekimlerine ceza gibi bir yönetmelik çıkarılmıştır. Bizler ödüllendirme beklerken sanki kasıtlı olarak pandemi döneminin tam ortası seçilmiş ve aile hekimlerine tüm işlerinin yanında eklenen işlerle birlikte kronik hastalık takibi (hyp) izlemleri verilmiş ve bununla da kalmayıp gerçek dışı hedefler belirlenmiş ve hedefe ulaşılmazsa maaşından kesinti yaparım denmiştir. Avrupa ülkelerinden kopyalanarak hazırlanmış, Türkiye’deki gerçekliklerle bağdaşmayan, istenecek tahlillerin ASM’lerde olmadığı, tedavideki hasta uyumsuzluğunun bile faturasını aile hekimlerine kesen bir sistem. Kabul etmemiz mümkün değil. Çok ciddi bir revizyon gerekli. Bunun yanında bu yeni ceza yönetmeliği ile birlikte sözleşme yenileme yetkisi valilerden alınarak il sağlık müdürlüklerine devredilmiş ve bunun sonucunda yıl sonunda bir çok ilden bir çok aile hekimi arkadaşımızın sözleşmeleri gerekçe gösterilmeden veya keyfi sebeplerle yenilenmemiştir. Bu yetki valiliklerde iken hiç böyle bir şey yaşanmamıştı. Ayrıca hekimlere basın açıklaması yasağı getirilip bunun cezai karşılığı olarak çok ciddi bir ceza puanı uygulaması yürülülüğe konuldu. Yani benim bu yazıyı yazmamın bana ceza puanı olarak çok ciddi bir geri dönüşü olabilir, tekrarları halinde sözleşmemin feshi gündeme gelebilir. Entegre sağlık merkezlerinde çalışan aile hekimi arkadaşlarımız mazeretli dahi olsa 5 nöbet üst üste nöbete gitmediğinde sözleşmelerinin feshi gerçekleşebilmekte, aile hekimlerinin olası bir şiddet durumunda kendilerini savunmaları halinde cezai işlem uygulayabilmekte olan bir yönetmelikle karşı karşıyayız. O yüzden ismine ceza yönetmeliği dedik. Son olarak da Aile Sağlığı Merkezlerinin işletilmesi ve giderleri için ödenen cari gider ödeneği günümüz gerçekliğinden çok uzak kalmış ve maalesef Aile Sağlığı Merkezlerinde işten çıkarılmalar başlamıştır. Bu da verilen hizmetin kalitesini düşüren bir gelişmedir. İşte tüm bu saydığımız sebeplerden ötürü 17-18 Şubat tarihlerinde iş bırakıyoruz. Umarım sesimizi duyan, sorunlara bir çözüm üreten olur. Ülkenin sağlık dinamikleri daha da bozulmadan bu sorunların çözülmesi dileğiyle” dedi.
Başkan Yıldırım; “Yakın bir tarihte AHEF (Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu) bir eylem takvimi açıklamış ve Sağlık Bakanlığı gerekli adımları atmazsa 17-18 Şubat tarihinde iş bırakacağını duyurmuştu. Eylem takvimi açıklanmasından bu yana maalesef Sağlık Bakanlığı’ndan taleplerimiz yönünde herhangi bir iyileştirici adım göremedik” dedi.
Ordu Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Ömer Ufkun Yıldırım; “Yıllar içerisinde eriyip giden meslek itibarı, sağlıkta şiddetle ilgili kesin ve net çözümlerin üretilemeyişi, alınan riske göre ödenen maaşların çok komik düzeyde kalması, talep edilen tazminatların korkunç boyutlarda oluşu ve bu konuda hekimlere herhangi bir devlet desteği, garantisi verilmemesi, sağlığın bir hizmet sektörü gibi görülmesi, emeğin bilginin değersiz kılınması gibi bir çok sebep var bizleri bu eylem sürecine götüren. Tıpta Uzmanlık Sınavında (TUS) hekimlerin daha risksiz bölümleri tercih etmesi, çoğu cerrahi branşın boş kalması hekimlerin aslında bir haykırışıydı, bu gidişatı durdurun çağırısıydı. Ancak duyan olmadı. Bugün binlerce hekim yurt dışına göçüyor. Eğitim görmüş kalifiye, çalışmaya hazır ve belki de bizim anne babamıza bakacak kaliteli hekim arkadaşlarımız yurt dışına gidip başka ülkelerin vatandaşlarını tedavi ediyor. Uzmanlık yerleştirmelerinde tarihleri boyunca hiç boş kalmamış bölümler boş kalmaya başladı. Bir diğer kısım da çareyi özel hastanelere geçmekte buluyor. Devlet kadrolarındaki bu boşalma vatandaşın 1 ay sonrasına ancak randevu bulabilmesi ile sonuçlanıyor. Randevu bulamayan vatandaş bir nebze özel hastaneye gitmeye mecbur kalıyor. Aile hekimliği tarafında ise şöyle bir tablo var. Pandemi sürecinde mevcut işlerinin yanında, Covid-19 aşılamaları, ilkokul aşılamaları, hastanede randevu bulamayan veya pandemi endişesiyle hastaneye gitmek istemeyen vatandaşların poliklinik yükleri gibi ek işler eklenmiş ve sürecin başarılı şekilde yürütülmesinde, aşılamanın çok yüksek boyutlara ulaşmasında büyük katkıları olmuş aile hekimlerine ceza gibi bir yönetmelik çıkarılmıştır. Bizler ödüllendirme beklerken sanki kasıtlı olarak pandemi döneminin tam ortası seçilmiş ve aile hekimlerine tüm işlerinin yanında eklenen işlerle birlikte kronik hastalık takibi (hyp) izlemleri verilmiş ve bununla da kalmayıp gerçek dışı hedefler belirlenmiş ve hedefe ulaşılmazsa maaşından kesinti yaparım denmiştir. Avrupa ülkelerinden kopyalanarak hazırlanmış, Türkiye’deki gerçekliklerle bağdaşmayan, istenecek tahlillerin ASM’lerde olmadığı, tedavideki hasta uyumsuzluğunun bile faturasını aile hekimlerine kesen bir sistem. Kabul etmemiz mümkün değil. Çok ciddi bir revizyon gerekli. Bunun yanında bu yeni ceza yönetmeliği ile birlikte sözleşme yenileme yetkisi valilerden alınarak il sağlık müdürlüklerine devredilmiş ve bunun sonucunda yıl sonunda bir çok ilden bir çok aile hekimi arkadaşımızın sözleşmeleri gerekçe gösterilmeden veya keyfi sebeplerle yenilenmemiştir. Bu yetki valiliklerde iken hiç böyle bir şey yaşanmamıştı. Ayrıca hekimlere basın açıklaması yasağı getirilip bunun cezai karşılığı olarak çok ciddi bir ceza puanı uygulaması yürülülüğe konuldu. Yani benim bu yazıyı yazmamın bana ceza puanı olarak çok ciddi bir geri dönüşü olabilir, tekrarları halinde sözleşmemin feshi gündeme gelebilir. Entegre sağlık merkezlerinde çalışan aile hekimi arkadaşlarımız mazeretli dahi olsa 5 nöbet üst üste nöbete gitmediğinde sözleşmelerinin feshi gerçekleşebilmekte, aile hekimlerinin olası bir şiddet durumunda kendilerini savunmaları halinde cezai işlem uygulayabilmekte olan bir yönetmelikle karşı karşıyayız. O yüzden ismine ceza yönetmeliği dedik. Son olarak da Aile Sağlığı Merkezlerinin işletilmesi ve giderleri için ödenen cari gider ödeneği günümüz gerçekliğinden çok uzak kalmış ve maalesef Aile Sağlığı Merkezlerinde işten çıkarılmalar başlamıştır. Bu da verilen hizmetin kalitesini düşüren bir gelişmedir. İşte tüm bu saydığımız sebeplerden ötürü 17-18 Şubat tarihlerinde iş bırakıyoruz. Umarım sesimizi duyan, sorunlara bir çözüm üreten olur. Ülkenin sağlık dinamikleri daha da bozulmadan bu sorunların çözülmesi dileğiyle” dedi.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.