YAŞAM HAKKIMIZ İHLAL EDİLİYOR
Gündem
20.12.2021 - 08:55, Güncelleme:
26.04.2022 - 15:45 1064+ kez okundu.
YAŞAM HAKKIMIZ İHLAL EDİLİYOR
TEMA Vakfı Fatsa İlçe Sorumlusu Prof. Mehmet Aydın, “Toprağa, havaya ve suya karışan ağır kirleticiler, en temel insan haklarından olan sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını ihlal ediyor” dedi.
Yaşam en temel haktır diyen Aydın, “Gezegenimiz üzerindeki canlı yaşamını bütünüyle tehdit eden iklim krizi, gün geçtikçe derinleşerek etkisini artırıyor” dedi. Kalkınmayı yalnızca ekonomi bağlamında dikkate alan politikalar, insanın ihtiyacından fazlasına sahip olmasını merkezine alan sistem ve denetimden uzak üretim-tüketim süreçleri nedeniyle gezegenin sınırları göz ardı ediliyor diyen Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü; “Tüm bu sebeplerle bugüne kadar ekosisteme geri dönüşü olmayan zararlar verildi ve verilmeye devam ediyor. Yapılan araştırmalar, toplumun en kırılgan kesimlerinin yaşamını sürdürdüğü alanların, enerji, maden, ulaşım gibi projeler sebebiyle en ağır çevresel sonuçlara maruz bırakıldığını ortaya koyuyor. Tüm dünya süregiden sosyal adaletsizliğin, çevre adaletinin de sağlanamamasıyla birleşerek daha da derinleştiğine şahit oluyor. Dünyanın her yerinden çevre aktivistleri ise, iklim krizinin etkisini azaltmak üzere ormansızlaşmaya, arazi tahribatına, kirliliğe ve monokültür tarıma karşı mücadele ediyor. Ancak Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşu Global Witness, 2020 yılında yayımladığı raporda, 227 yaşam savunucusunun yaşam haklarının elinden alındığını açıklamıştı. Kaybettiğimiz insanların çoğu yerli halklardan ve doğayla uyumlu yaşam sürdüren bireylerdendi. Türkiye’de de 2017 yılında ormanlarını korumak için verdikleri çevre mücadelesi nedeniyle uğradıkları silahlı saldırıda Büyüknohutçu çifti hayatlarını kaybetmişti. Günümüzde artık afet boyutuna ulaşan kazalarla; Giresun Şebinkarahisar ve Ayvalık’ta maden atık barajı kazası ve benzer olaylarda toprağa, havaya ve suya karışan ağır kirleticiler, en temel insan haklarından olan sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını ihlal ediyor. Yerel halk, bir yandan çevre tahribatının yol açtığı sağlık sorunları, can kayıpları ve yoksullukla mücadele ederken bir yandan da yaşam alanlarını korumaya çalışıyor. Fatsa’da da aynı tehlike söz konusu ve bir an önce önlem alınmalı. Bölgedeki maden çalışmalarına hemen son verilmeli” dedi.
“Çevreyi korumak
hepimizin görevi”
Aydın; “Anayasası’nın 56. maddesine göre çevreyi korumak sadece bir yurttaşlık görevi değil, herkesin görevidir. Yine Anayasa’nın 17’nci maddesi gereği herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. TEMA Vakfı olarak 950 bini aşkın çevre gönüllümüzle birlikte, her gün çevreyi korumak ve çocuklara daha yaşanabilir bir ülke bırakmak için çalışıyoruz. 1992 yılından bu yana, her zaman doğadan, yaşamdan ve yaşatandan yana olduk, olacağız” dedi.
TEMA Vakfı Fatsa İlçe Sorumlusu Prof. Mehmet Aydın, “Toprağa, havaya ve suya karışan ağır kirleticiler, en temel insan haklarından olan sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını ihlal ediyor” dedi.
Yaşam en temel haktır diyen Aydın, “Gezegenimiz üzerindeki canlı yaşamını bütünüyle tehdit eden iklim krizi, gün geçtikçe derinleşerek etkisini artırıyor” dedi. Kalkınmayı yalnızca ekonomi bağlamında dikkate alan politikalar, insanın ihtiyacından fazlasına sahip olmasını merkezine alan sistem ve denetimden uzak üretim-tüketim süreçleri nedeniyle gezegenin sınırları göz ardı ediliyor diyen Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü; “Tüm bu sebeplerle bugüne kadar ekosisteme geri dönüşü olmayan zararlar verildi ve verilmeye devam ediyor. Yapılan araştırmalar, toplumun en kırılgan kesimlerinin yaşamını sürdürdüğü alanların, enerji, maden, ulaşım gibi projeler sebebiyle en ağır çevresel sonuçlara maruz bırakıldığını ortaya koyuyor. Tüm dünya süregiden sosyal adaletsizliğin, çevre adaletinin de sağlanamamasıyla birleşerek daha da derinleştiğine şahit oluyor. Dünyanın her yerinden çevre aktivistleri ise, iklim krizinin etkisini azaltmak üzere ormansızlaşmaya, arazi tahribatına, kirliliğe ve monokültür tarıma karşı mücadele ediyor. Ancak Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşu Global Witness, 2020 yılında yayımladığı raporda, 227 yaşam savunucusunun yaşam haklarının elinden alındığını açıklamıştı. Kaybettiğimiz insanların çoğu yerli halklardan ve doğayla uyumlu yaşam sürdüren bireylerdendi. Türkiye’de de 2017 yılında ormanlarını korumak için verdikleri çevre mücadelesi nedeniyle uğradıkları silahlı saldırıda Büyüknohutçu çifti hayatlarını kaybetmişti. Günümüzde artık afet boyutuna ulaşan kazalarla; Giresun Şebinkarahisar ve Ayvalık’ta maden atık barajı kazası ve benzer olaylarda toprağa, havaya ve suya karışan ağır kirleticiler, en temel insan haklarından olan sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını ihlal ediyor. Yerel halk, bir yandan çevre tahribatının yol açtığı sağlık sorunları, can kayıpları ve yoksullukla mücadele ederken bir yandan da yaşam alanlarını korumaya çalışıyor. Fatsa’da da aynı tehlike söz konusu ve bir an önce önlem alınmalı. Bölgedeki maden çalışmalarına hemen son verilmeli” dedi.
“Çevreyi korumak
hepimizin görevi”
Aydın; “Anayasası’nın 56. maddesine göre çevreyi korumak sadece bir yurttaşlık görevi değil, herkesin görevidir. Yine Anayasa’nın 17’nci maddesi gereği herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. TEMA Vakfı olarak 950 bini aşkın çevre gönüllümüzle birlikte, her gün çevreyi korumak ve çocuklara daha yaşanabilir bir ülke bırakmak için çalışıyoruz. 1992 yılından bu yana, her zaman doğadan, yaşamdan ve yaşatandan yana olduk, olacağız” dedi.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.