TÜRK TARIM ORMAN’DA, YILMAZ GÜVEN TAZELEDİ

Kamu Sen’e bağlı Türk Tarım Orman Sen Ordu-Giresun Şubesi 7. Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi. Yapılan kongrede mevcut başkan Hasan Ali Yılmaz yeniden güven tazeledi

Divan Başkanlığını Kamu Sen Ordu İl Başkanı Ömer Okumuş’un yaptığı kongreye siyasi parti il başkan ve temsilcileriyle Kamu Sen’e bağlı sendika başkanlarıyla üyeler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla birlikte açılış konuşmasını yapan Türk Tarım Orman Ordu-Giresun Şube Başkanı Hasan Ali Yılmaz, kamu çalışanlarının ortak sorunlarına dikkat çekerek, Türkiye Kamu-Sen olarak bu aymazlığı ve bağnazlığı görüp te görmezden gelme, geçiştirme ve öteleme gibi bir lükslerinin asla olmayacağını söyledi. Başkan Yılmaz, konuşmasında; “Devleti devlet olarak görmeyen, yandaş kayırma ve sadakati benimseyen, hakkaniyet yerine menfaati önceleyen bu malum yapıdan ülkü ve ideal olan, ahlak ve hedef belirleyen, hak ve adalet için bir mücadele ortaya koyan ve bu hak davası için hiçbir mücadeleden çekinmeyen, temsil ettiği Türk memurunun mutlu yarınları adına kararlı bir şekilde sadece üyelerinin değil tüm kamu çalışanlarının hak ve menfaatlerinin korunması ve de geliştirilmesi çerçevesinde uluslararası standartlarda, sendikal bilince erişilmesi gayesiyle Milli ve Türkçe bakış açısıyla ilelebet payidar kalacak büyük ve müreffeh bir Türkiye için, dik duruşlu, onurlu, şerefli ve Bilge insanlardan teşekkül etmiş Türkiye Kamu Sen" iz” dedi. Sözlerini sürdüren Başkan Yılmaz; “Çalışmak bizlerin işi, üretmek bizlerin is, yol göstermekte bizlerin isi. Ama hak ettiğini de mutlaka almak Türkiye Kamu Sen in vazgeçilmez mecburiyetidir. Ama maalesef: bugün yasal yetkiyi eline geçirenlerin önceliği sadece ve sadece kendi ikballeri olmaktadır. Orman koruma ve Yangınla mücadelede en ön saflarda çalışan Şefler, Orman Mühendisleri, Orman Muhafaza memurları zor arazi şartlarında sosyal hayattan uzakta, iş riski yüksek ama Fiili hizmet Zammından mahrum bırakılan bu hizmet koluna ne kazandırdınız? Kimyager, Biyolog, Ekonomist, Sosyolog gibi meslek grubundaki çalışanların Ek Gösterge, Zam ve Tazminatlarının en azindan emsalleriyle eşitlenmesi için ne yaptınız? Tarihi sözleşme yaptık iddiasıyla kamu çalışanının karşısına geçip süslü sözlerlerle 13 senedir yapamadıklarınızı yine biz yaparız, kadronuzu da, tayininizi de, makam ve mevkinizide biz hallederiz derken hiç mi utanmıyorsunuz. Bakanlığımızın açtığı unvan değişikliği ve görevde yükselme sınavlarına girecek devlet memurlarına," bize üye olursanız size şifre vereceğiz ve sorular bu şifre üzerinden bildirilecek" deme cesaretini nerden alıyorsunuz. Geçmişin bu tür kripto söylemlerini ne cesaretle kullanabiliyorsunuz? Adina sendika diyen bu yapı, hangi hakla, hangi cesaretle, hangi yetkiyle devletin görevini üstlenme gibi bir aczi yetin içine düşmekte ?.. Artık bu ülkede devleti de devlet memurunu da hiçbir yapı kendi ikbal ve emelleri için kullanma gafletine giremeyecektir. Bu arada; siyasi iktidarlara sözümüz de çağrımız da açıktır. Sonuçlarını hep birlikte yaşadığımız; 15 Temmuz ve benzerlerinin bir daha yaşanmaması için hiçbir dernek, vakıf, sendikamsı yapılara ve benzerlerine ahbap çavuş ilişkikisi ile asla ve asla taviz ve pirim vermemeleridir” diye konuştu. Başkan Yılmaz, konuşmasının devamında ise şunları söyledi; “Türkiye Kamu sen olarak diyoruz ki; devlette istihdamın; sözleşmeli taşeron, vekil ve geçici personelle sağlanamayacağını, devlette adaletin: çok başlı paralel yapıları sonlandırmaktan, devlete güvenin. İş güvencesinin varlığıyla orantılı olduğu, alın terinin tam karşılığı: grevli ve toplu sözleşmeli sendikal hak olduğu bilinciyle diyoruz ki; tüm çalışanların görev tanımı yaparak hiçbir memurun hizmet sınıfı dışındaki işlerde görevlendirilmemesi, devletin asli ve sürekli işlerinin sadece kadrolu memur eliyle gördürülmesi. taşeronlaşma ve hizmet alımı uygulamasına derhal son verilmelidir. Memur adına yetkiyi almış devletten bi haber bu malum senin birilerine sadakat, teslimiyet ve satış refleksi karşısında, biz Türkiye Kamu sen olarak sürekli sahada, idarede, yargıda ve kamu oyu nezdinde çok daha dinamik ve aksiyoner olmak zorundayız. Bizlerin bu azim ve kararlılığı bu gün dünden kat kat fazla ancak; eksik olan yasal yetki. Bir an önce yetkiyi almak Türkiye Kamu Sen'in borcudur. Türk memurunun boynun borcudur. Yalnız Biz Türkiye Kamu-Sen olarak, açıkça kul hakkı yiyen bu malum yapıyı sorguladığımız kadar, verdiği imzayla tek yetkili olarak toplu sözleşme masasına oturtan yanımızdaki bir kısım kamu çalışanına da sormak artık hepimizin birinci önceliğidir. Hakkın, emeğin ve alın terinin mücadelesi bir kesime tevdi etmek de değil, hep birlikte bu kutlu yolda yürümekle mümkündür. Zira bu saatten sonra Zarar, haneye gelmektedir. Kim ki devlette hizmet yerine; verimliliği, kamu yararı yerine; karşı Devlet yönetimini ticari anlayışa ve siyasi ikbale tercih ediyorsa bilin ki bu anlayışta asla kamu yararı yoktur. Bizler Türkiye Kamu Sen olarak; iddialıyız, azimliyiz, kararlıyız. Çalışarak, bir olarak mutlu ve müreffeh yarınlara ulaşmak en haklı hedefimizdir. Bizim şiarımız hak yemek değil, haksızlık yapmak değil, hakkı tutup kaldırmaktır. Yanlışa da, haksızlığa da, adaletsizliğe de teslim olmadık, olmayacağız da. Türk Tarım Orman Sen 7.Olağan Genel Kurulumuz tüm camiamıza ve milletimize hayırlar getirmesi dileğiyle.”