36 TL’NİN ALTI İHANETTİR
Ekonomi
06.08.2021 - 10:23, Güncelleme:
26.04.2022 - 15:45 2389+ kez okundu.
36 TL’NİN ALTI İHANETTİR
Saadet Partisi (SP) Ordu İl Başkanı Av. Erkan Temiz, “Fındık namusumuzdur diyen iktidar namusuna sahip çıkmalıdır” dedi
Fındık taban fiyatı hakkında konuşan Başkan Temiz, “2021 yılı fındık hasat döneminin başladığı bu günlerde, AKP – MHP iktidarının, fındık fiyatlarına ilişkin olarak halen sessiz olması mandar olup, kabul edilebilir bir durum değildir. Zira üretici bahçeye girmeden önce, devletinin kendisine sahip çıkacağını bilmesi, emeğinin ve alınterinin sömürülmeyeceğini bilmesi önemlidir. İktidar mensupları, ‘fındık bizim namusumuzdur’ gibi süslü laflar ederken, üreticinin emeğinin ve alınterinin sömürülmesine mani olacak bir duruşu henüz ortaya koymuş değildir. Üreticinin beklentisi, siyasi iktidarın namusuna sahip çıkması, tekelci emperyalist sermayeye, üreticiyi sömürttürmemesidir. TÜİK tarafından açıklanan rakamlara göre, tarımda üretim maliyetleri 47 artmıştır. Bağımsız ve tarafsız uzmanlar tarafından yapılan inceleme ve araştırma neticesinde 1 kg fındığın maliyetinin 27,60 Tl olduğu tüm kamuoyunun malumudur. Her ne kadar küresel sermaye ve onun yerli işbirlikçileri tarafından afaki rekolte rakamları açıklanmış olsa da, tarafsız ve bağımsız araştırmalarda, maksimum rekolte miktarının 650 bin tonu yukarı geçmeyeceği tespit edilmiştir. Bu tablo karşısında üretici tatmin edecek, özellikle 2020 yılı ürününde yaşanan gelir kayıplarını da telafi edecek bir fiyatın tespit edilmesi zorunludur. Fındık, her yıl 2-2,5 milyar dolar döviz girdisi sağlayan ihraç ürünümüzdür. IMF’nin göndereceği 5-6 milyar dolara muhtaç duruma getirilen ülkemiz için önemli bir döviz geliri sağlayan bir numaralı ihraç ürünümüzdür. Bu durum dikkate alınarak fındık fiyatı tespit edilmelidir. Fındık, 100-120 milyar dolarlık dünya çikolata piyasasının en önemli hammaddelerinden biridir. Bu piyasada elde edilen gelirin 70’ini, çikolata devleri paylaşmakta, çikolatanın üretiminde kullanılan hammaddeleri üretenler, hakkettikleri payı alamamaktadırlar. Bu sömürü çarkının bozulması, fındık üreticisinin, dolayısıyla ülkemizin bu piyasan hakkettiği payı alabilmesi için devletin desteğine, doğru bir fındık fiyatı politikasına ihtiyaç vardır. Türkiye, dolayısıyla fındık üreticisi ve yerli sanayicilerimiz, doğru bir politika sayesinde yıllık 5 milyar doları aşan bir geliri elde etmesi mümkündür. Rekolte yüksek, haliyle fiyat düşük olur, fiyat yüksek olursa fındığı satamayız, çikolata sanayii başka alternatiflere yönelir gibi söylemler, fındık üreticisini düşük fiyata razı etmek için uydurulmuş süslü yalanlar, algı politikalarından ibarettir. Çikolata devleri, sektörün devamı için, tüketicinin talebini karşılamak için fındığı almak zorundadır. AB komisyonu raporlarında da yer aldığı üzere fındığın alternatifi yoktur. Bu sebeple, algı politikalarına kulak asmadan, üreticinin emeğini ve ülkenin kazanacağı döviz gelirini düşünerek fiyat belirlenmelidir.
2020 yılı sezonunda, üretici fındığını maliyetinin de altında bir fiyata satmak zorunda kalmıştır. 2021 yılı için bu kayıplar telafi edilmeli, en azından maliyet artı 30 refah payı ile birlikte bir taban fiyat belirlenmelidir. Bu da düz hesap 36 TL’dir. Bu rakamın altında bir fiyat, küresel emperyalist sermayeye kazandıracak, fındık üreticisine ve Türkiye’ye kaybettirecek bir fiyat olacaktır” dedi.
Saadet Partisi (SP) Ordu İl Başkanı Av. Erkan Temiz, “Fındık namusumuzdur diyen iktidar namusuna sahip çıkmalıdır” dedi
Fındık taban fiyatı hakkında konuşan Başkan Temiz, “2021 yılı fındık hasat döneminin başladığı bu günlerde, AKP – MHP iktidarının, fındık fiyatlarına ilişkin olarak halen sessiz olması mandar olup, kabul edilebilir bir durum değildir. Zira üretici bahçeye girmeden önce, devletinin kendisine sahip çıkacağını bilmesi, emeğinin ve alınterinin sömürülmeyeceğini bilmesi önemlidir. İktidar mensupları, ‘fındık bizim namusumuzdur’ gibi süslü laflar ederken, üreticinin emeğinin ve alınterinin sömürülmesine mani olacak bir duruşu henüz ortaya koymuş değildir. Üreticinin beklentisi, siyasi iktidarın namusuna sahip çıkması, tekelci emperyalist sermayeye, üreticiyi sömürttürmemesidir. TÜİK tarafından açıklanan rakamlara göre, tarımda üretim maliyetleri 47 artmıştır. Bağımsız ve tarafsız uzmanlar tarafından yapılan inceleme ve araştırma neticesinde 1 kg fındığın maliyetinin 27,60 Tl olduğu tüm kamuoyunun malumudur. Her ne kadar küresel sermaye ve onun yerli işbirlikçileri tarafından afaki rekolte rakamları açıklanmış olsa da, tarafsız ve bağımsız araştırmalarda, maksimum rekolte miktarının 650 bin tonu yukarı geçmeyeceği tespit edilmiştir. Bu tablo karşısında üretici tatmin edecek, özellikle 2020 yılı ürününde yaşanan gelir kayıplarını da telafi edecek bir fiyatın tespit edilmesi zorunludur. Fındık, her yıl 2-2,5 milyar dolar döviz girdisi sağlayan ihraç ürünümüzdür. IMF’nin göndereceği 5-6 milyar dolara muhtaç duruma getirilen ülkemiz için önemli bir döviz geliri sağlayan bir numaralı ihraç ürünümüzdür. Bu durum dikkate alınarak fındık fiyatı tespit edilmelidir. Fındık, 100-120 milyar dolarlık dünya çikolata piyasasının en önemli hammaddelerinden biridir. Bu piyasada elde edilen gelirin 70’ini, çikolata devleri paylaşmakta, çikolatanın üretiminde kullanılan hammaddeleri üretenler, hakkettikleri payı alamamaktadırlar. Bu sömürü çarkının bozulması, fındık üreticisinin, dolayısıyla ülkemizin bu piyasan hakkettiği payı alabilmesi için devletin desteğine, doğru bir fındık fiyatı politikasına ihtiyaç vardır. Türkiye, dolayısıyla fındık üreticisi ve yerli sanayicilerimiz, doğru bir politika sayesinde yıllık 5 milyar doları aşan bir geliri elde etmesi mümkündür. Rekolte yüksek, haliyle fiyat düşük olur, fiyat yüksek olursa fındığı satamayız, çikolata sanayii başka alternatiflere yönelir gibi söylemler, fındık üreticisini düşük fiyata razı etmek için uydurulmuş süslü yalanlar, algı politikalarından ibarettir. Çikolata devleri, sektörün devamı için, tüketicinin talebini karşılamak için fındığı almak zorundadır. AB komisyonu raporlarında da yer aldığı üzere fındığın alternatifi yoktur. Bu sebeple, algı politikalarına kulak asmadan, üreticinin emeğini ve ülkenin kazanacağı döviz gelirini düşünerek fiyat belirlenmelidir.
2020 yılı sezonunda, üretici fındığını maliyetinin de altında bir fiyata satmak zorunda kalmıştır. 2021 yılı için bu kayıplar telafi edilmeli, en azından maliyet artı 30 refah payı ile birlikte bir taban fiyat belirlenmelidir. Bu da düz hesap 36 TL’dir. Bu rakamın altında bir fiyat, küresel emperyalist sermayeye kazandıracak, fındık üreticisine ve Türkiye’ye kaybettirecek bir fiyat olacaktır” dedi.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.