BU ZOR GÜNLER DE GEÇECEK!

Klinik Psikolog Merve Kılıç; ''Koronavirüs sebebiyle zor bir süreçten geçtiğimiz bu günlerde karamsarlığa kapılmadan güzel günlerin tekrar geleceğini kendimize sürekli hatırlatarak, hayata daha sıkı tutunmalıyız'' dedi

Hayatla bağımızı kaybetmeyelim diyen Kılıç, ''Yaşamın her alanında olduğu gibi sağlığımızı ciddi anlamda tehdit eden koronavirüs pandemisi sürecinde de bir tür iyimserliğe de ihtiyacımız var'' dedi. İyimser yanımızı, hayata tutunan ve mutlu olan tarafımızı bırakmamamız gerektiğini belirten Kılıç, sözlerine şöyle devam etti; ''Bir düşünelim; her birimizin mutlaka çok acı çektiği, çok kaygı duyduğu, bu günler asla bitmez dediği zamanlar olmuştur. Ve o günlerin geride kaldığına şahit oluyoruz şimdi. Yani görüyoruz ki hayat bir şekilde kendi akışı içerisinde devam ediyor, hiçbir şey daima kalıcı değil. Bu günlerin de bir şekilde geride kalacağına şahit olacağız elbet ancak hayata sırtımızı dönmemek işin en önemli noktası. Bunu sağlayacak olan şey rutini korumak ya da yeni rutinler yaratmaktır. Yeni rutin yaratarak hayatımızı anlamlandırmaya çalışmak, bir amaç doğrultusunda yaşamaya devam etmek ve bu koronavirüsü sürecindeki belirsizliği kabul etmek. Aslında hayatımız sürekli belirsizlik içerisinde, zaten bir dolu belirsizliği kucaklayarak hayatımızı sürdürüyoruz. Hayatımızdaki belirsizliğe takılı kalırsak hayat sürdürülemez hale gelir. Gerekli tedbirleri alarak hayatımıza devam ediyoruz. İstatiksel olarak baktığımız zaman başka birtakım olaylardan da yaralanma, kaza geçirme, ölme ihtimalimi var. Ama bunları hiç kafaya takmadan yaşıyoruz. İnsanlar alışkanlıklarına bağlıdırlar ve bu alışkanlıkları sekteye uğradığı zaman depresif olabilirler. Dolayısıyla yeni alışkanlıklar oluşturulmalıdır. Bu süreç de kişilerin kendilerini keşfedip yeni alışkanlıklar oluşturabilmeleri için bir fırsattır. İnsan zihni ne ile meşgul olursa neyi sürekli düşünürse onun şeklini almaya başlıyor. Ve bu durum düşünme biçimlerimizi etkiliyor. Bu nedenle pozitif bazı kelimeleri hayatımıza alarak sık sık kullanmak, bunlarla ilgili konuşmak oldukça önemlidir. Unutmamalıyız ki düşüncelerimiz bir süre sonra davranışlarımıza dönüşüyor, hayatı yaşama şeklimizi belirliyor. Hiçkimse yalnız değil, sadece sosyal izolasyonda. Sevdiklerinizle iletişimi ve bağı koparmayın. Uzaktan iletişim yöntemiyle ilişkide kalmaya devam edin. Sizi canlı tutacak, neşenizi artıracak konuşmaların başlatıcısı olun. Büyüme maceramızda hepimizin karşılaştığı pek çok farklı zorluklar olmuştur. Bu zamana kadar pek çok mücadeleden sağ çıktınız. Belki bu süreç ekonomik ya da maddi manevi pek çok sıkıntı çekmenize sebep oluyor olabilir ama 'fiziksel ve ruhsal sağlığım yerinde oldukça yeniden deneyebilirim, baştan başlayabilirim ve mücadele edebilirim' cümlesini kendinize sık sık hatırlatın ve bu ikisini korumak için oldukça titiz davranın" dedi.    ''Bu süreçte psikolojik sağlamlık oluşturmak için neler yapılabilir?'' Klinik Psikolog Kılıç; ''Uzun zamandır izlemek istediğin filmlerin, dizilerin listesini yapın ve izlemeye başlayın. Okumak için bir türlü fırsat bulamadığınız kitaplarını okumanın tam vakti şimdi. İş yoğunluğundan dolayı mutfakta keyifle vakit geçiremiyordunuz belki de, işte dilediğiniz tarifleri denemek için bolca vaktiniz var. Evde bireysel olarak veya ailece yapabileceğiniz, sizi mutlu edecek aktiviteler, oyunlar oluşturabilir keyifli vakit geçirebilirsiniz. Sosyal mesafeden dolayı arkadaşlarınızla bir araya gelemiyorsunuz. Eminim ki onlarla sohbet etmeyi mi özlediniz. O halde al eline telefonunu, yap kahveni, çayını arkadaşlarını görüntülü ara sohbet et. Tıpkı bir kafede buluşmuş bir şeyler içiyormuşsunuz gibi fiziksel uzaklığa meydan okuyup yine bir arada olun sohbet edin. Cilt bakımı için yeni rutinler oluşturabilir, yeni maskeler deneyebilirsiniz. Belki de içinizdeki ressamı ortaya çıkarmanın zamanı geldi; resim yapmayı deneyebilirsiniz'' dedi.   ''Yaratıcı oyunlar planlanıp aile olarak bunları uygulayabilirsiniz'' Örneğin, fiziksel egzersizler yapabilirsiniz diyen Kılıç; ''Hava almak için balkonda bir kahve içmeyi ya da pencereyi açıp doğayı, gökyüzünü seyretmeyi ihmal etmeyin. En önemlisi; korona virüs ile ilgili çok fazla habere ve paylaşıma maruz kalmamak için iletişim araçları kullanımına sınırlama getirebilirsiniz. Hiçbir fırtına sonsuza dek sürmez. Sıkıntılı geçirdiğimiz bu günler de elbet bir gün sona erecek. Şimdi bolca kendinize ayıracak bolca vaktiniz varken bu zamanı değerlendirin'' dedi.