ÇOCUKLAR OKULA İSTEYEREK GİTMELİ

Klinik Psikolog Merve Kılıç; ''Yeni eğitim ve öğretim yılının başlamasıyla birlikte bazı çocuklar heyecan ve mutluluk duyguları yaşarken bazıları ise bilinmeyen bir ortama geçişin korkusunu yaşayabiliyor'' dedi

En az çocuklar kadar ebeveynleri de etkileyen bu süreçte çoğu anne ve babayı kaygılandıran konulardan biri, çocuklarının okula hazır olup olmamasıdır diyen Kılıç, sözlerine şöyle devam etti; ''Okul, çocuğun hayatında evinden sonraki en önemli yerdir. Bu yüzden okula başlama dönemi çok önemlidir. Çünkü bu süreçte karşılaşılabilecek olumsuz durumlar, çocuğun okula gitmek istememesine sebep olabilir'' dedi. Okula alışma sürecinde anne baba çocuğa nasıl davranmalı? Kılıç; ''Okul öncesi eğitime yeni başlayan çocuklar, ilk aylarda okula alışmakta zorlanabilir. Aileden sonra farklı bir sosyal bir çevreye giren çocuğun günlük rutininde; yeni kurallar, okulda tüm gün uygulanacak program, yeni bir otorite figürü, yeni arkadaşlıklar gibi birtakım değişiklikler ve yenilikler olur. İlk zamanlarda buna alışmak zor gelecek ve çocuk okula gitmemek için çeşitli stratejiler geliştirmeye başlayacaktır. Sabah evden ayrılırken ağlamak bunlardan en bilinenidir. Burada amaç okula gitmemek için anne babayı ikna etmektir. Eğer bunun işe yaramadığını düşünürse anne babaya “sen beni sevmiyorsun okula gönderiyorsun, artık seni sevmiyorum, senden nefret ediyorum” gibi sözlerle duygusal baskı uygulayabilirler. Tüm bu tepkiler okulla yeni tanışan çocuk için normaldir ve alışma sürecinin bir parçasıdır'' dedi.  Ebeveynler bu süreçte kararlı olmalı ve tutarlı davranmalıdır. Kılıç; ''Çocuk ne kadar ağlarsa ağlasın anne baba teselli etmeye çalışmamalı ve üzüldüğünü belli etmemeli. Yüz ifadesinden anne babanın üzüldüğünü gören çocuk bunu çok iyi kullanır. Bu nedenle anne baba ses tonuyla, yüz ifadesiyle “okula gönderme konusunda” ne kadar kararlı olduklarını göstermeliler. Yine bu süreçte çocuk okuldan eve geldiğinde okul ile ilgili çok soru sorarak çocuğu bunaltmamak önemlidir. Çocuk okul hakkında soru sormadıkça konuşmadıkça bu konuyu sürekli açmamak gerekir. Alışma sürecinde olan çocuk için bu durum okuldan soğumasına sebebiyet verebilir'' dedi. Bu dönemde anne baba çocuğa nasıl yaklaşmalı? Kılıç; ''İlkokula başlamak için çocuklar tarafından verilen tepkiler geçmiş yaşantıların izlerini taşır. Anaokuluna giden ve okulu seven çocuklar sevinç duyarken, anaokulunda tatsız günler geçiren çocuklar okula gitmek konusunda zorluk yaşayabilir. Anaokuluna hiç gitmemiş çocuk ise konu ile ilgili çevreden duyduğu ve gördüğü şeylerden etkilenir. Bu sebeple anne baba başta olmak üzere çevredeki kişiler okul ile ilgili yorumlarında dikkatli olmalıdır. Okulu; çocuğun gitmek zorunda olduğu, sorumluluklarının artacağı sıkıcı bir ortam olarak değil; gitmek isteyeceği bir yer olarak görmesi sağlanmalıdır. Bu süreçte yapılan hatalı davranışlardan birisi çocuktan beklentinin artmış olmasıdır. Okula başlaması ile birlikte onun bir yetişkin gibi davranması beklenir. Sorumlulukları artar, tv yasaklanır, eğlenceli etkinliklere katılımı kısıtlanır. Ancak sorumlulukları artmış olsa bile onun hala çocuk olduğu unutulmamalı ve oyun oynama, eğlenme ihtiyacı göz ardı edilmemelidir. Bu nedenle anne babalar çocuklarının okul dışında eğlenceli vakit geçirmesine fırsat vermeli ve ev ödevleri yapmaları konusunda baskı uygulamamalıdır. İlk sene anne babanın yaklaşımı, öğretmenin tutumu çocuğun okulu sevmesinde çok önemli rol oynar. Eğer ilk sene çocuk okuldan soğursa bu gelecekteki akademik başarısını da etkileyebilir ve kendine güvenmeyen, başarısızlığa alışan, ders çalışmak istemeyen bir çocuk olmasına neden olabilir. Bırakın çocuğunuz ders çalışmak istediğinde çalışsın, konuşmak istediğinde okul hakkında konuşsun. Her an her yerde konu okul ve dersler olmasın. Çocuk, okula siz istediğiniz için değil, kendi istediği için gitsin'' dedi.    Haber: Emrah Gemicioğlu