PROTESTO İÇİN BORDRO YAKTILAR !
Gündem
16.10.2018 - 09:22, Güncelleme:
26.04.2022 - 15:44 1604+ kez okundu.
PROTESTO İÇİN BORDRO YAKTILAR !
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Ordu Şubeler Platformu üyeleri, Ocak ayını beklemeden maaşlara ek artış yapılmasını talep ederek bordro yakma eylemi düzenledi
Tahıl Pazarı Meydanı'nda toplanan KESK Ordu Şubeler Platformu üyeleri maaş bordrolarını yakarak maaşlara ek artış yapılmasını talep etti. Bordo yakma eyleminde KESK Ordu Şubeler Platformu üyeleri adına ortak bir açıklama yapan SES Ordu Şube Başkanı ve KESK Dönem Sözcüsü Ferit Ceylan, Ülke olarak zor bir süreçten geçiyoruz. Yıllardır uygulanan, ülkeyi enerjiden sanayiye tarımdan gıda ürünlerine kadar her alanda dışa bağımlı hale getiren yeni liberal politikalar sonucu yaşadığımız ekonomik kriz gittikçe derinleşiyor diyerek sözlerine şöyle devam etti; ''Siyasi iktidar kriz miriz yok diyor. Ama her gün yaşanan işten çıkarmalar sonucu işsizler ordusu gittikçe büyüyor. Siyasi iktidar kriz miriz yok diyor ama borçlarını ödeyemez hale geldiği için iflas eden, konkordato ilan eden firmalara-şirketlere her gün yenileri ekleniyor. Siyasi iktidar kriz miriz yok diyor. Artan hayat pahalılığı karşısında gittikçe eriyen, daha cebimize girmeden borçlarımıza, kabaran faturalara giden maaşlarımızla ayın sonunu getiremiyoruz. Siyasi iktidar 'kriz, miriz yok, bu da geçer yahu' diyor. Ama geçmiyor. Zam kasırgası gittikçe şiddetleniyor. Bebek maması ve bezinden tutun meyve ve sebzeye kadar iğneden ipliğe her şeye ardı ardına yapılan zamlar sürmektedir. Tam da okulların açıldığı dönemde kağıtta, defterde, kırtasiye ürünlerinde, servis ücretlerinde yapılan artışlar cep yakmaktadır. Bilindiği üzere TÜİK tarafından 3 Ekim'de açıklanan rakamlara göre aylık enflasyon yüzde 6.30, yıllık enflasyon ise yüzde 24.52 olarak gerçekleşmiştir. Hükümet temsilcileri söz konusu rakamların sürpriz olduğunu, uzmanların dahi bu derece yüksek enflasyon rakamları beklemediğini açıklıyor. Uzmanları bilmiyoruz, ama asgari ücretliler, işçiler, kamu emekçileri, emekliler için bu rakamlarda 'sürpriz' bir durum yoktur. Örneğin son bir ay içinde bebek mamasının fiyatında yüze 18, domatesin fiyatında yüzde 35, sivri biberin fiyatında yüzde 32 artış yaşanmıştır. Domateste, bibere gelen zamlar ve yumurtanın fiyatının bir yıl içinde yüzde 95 artması, geçtiğimiz ay "soğanlı mı olur soğansız mı" tartışması yapılan menemeni bile sofraların lüks yemeği haline getirmiştir. Tüm ücretli kesimler gibi kamu emekçileri de artan hayat pahalılığında gittikçe yoksullaşmaktadır. Yandaş konfederasyon yönetiminin son satış sözleşmesinde altına imza attığı rakamlar çoktan pul olmuştur. Bilindiği üzere yandaş konfederasyon yönetiminin geçtiğimiz yıl altına imza attığı son satış sözleşmesi ile maaşlarımızda 2018 yılının ilk altı ayında yüzde 4, ikinci altı ayında ise yüzde 3,5 artış yapılması, 2019 yılında ise yüzde 4 + yüzde 5 artış yapılması kararlaştırılmıştır.Yani yaşadığımız gerçek enflasyonunun çok uzağında olan resmi enflasyona göre bile önümüzde üç ay olmasına rağmen şimdiden yüzde 6 oranında bir enflasyon farkı oluşmuştur. Konfederasyonumuz Araştırma Birimi KESK-AR'ın 2018 Eylül ayı açlık ve yoksulluk sınırı çalışmasına göre; dört kişilik bir aile için açlık sınırı 2.214 TL'ye, yoksulluk sınırı ise 6.237 TL'ye ulaşmıştır. Türk lirasının döviz karşında değer yitirmesi kamu emekçilerinin satın alma gücünü ciddi şekilde eritmiştir. Örneğin sene başında, yani 2018 Ocak itibari ile 3.250 TL maaş alan bir kamu emekçisinin maaşı enflasyon farkı ve yüzde 4 oranındaki toplu sözleşme zammı sonucunda Temmuz itibari ile 3.664 TL'ye çıkmıştır. Yaşanan hayat pahallığı karşısında halk çözüm odaklı ve kalıcı bir enflasyonla mücadele politikası beklerken siyasi iktidarın ilk işi TÜİK Başkan Yardımcısını görevden alıp yerine Hazine ve Maliye Bakanı'nın Enerji Bakanlığı döneminden mesai arkadaşını getirmek olmuştur. Kısacası siyasi iktidar halkı oyalamaya, yaşanan krizin faturasını emekçilere yıkmaya çalışmaktadır. Bizler KESK'e bağlı sendikaların üyeleri olarak bir kez daha altını çiziyoruz. Bunun için; Sadece bu yıl değil, yıllardır yandaş konfederasyonun altına imza attığı satış sözleşmeleri ile sonucunda yaşadığımız kayıpların telafi edilmesini, Maaşlarımızda Ocak ayı beklenmeden, hemen şimdi yaşanan gerçek enflasyon temel alınarak artış yapılmasını, Elektrik, doğalgaz, akaryakıt, ekmek gibi temel ihtiyaç mallarına yapılan zamların geri alınmasını, zam yapılmamasını, Kamu emekçilerinin iş güvencesini ortadan kaldırmayı hedefleyen saldırılara son verilmesini, Sadece yaşadığımız gerçek enflasyon değil, bir ay önce açıklanan Yeni Ekonomi Programında (YEP) yer verilen 2018 yılı için yüzde 20.8, 2019 yılı için yüzde 15.9 enflasyon hedefleri bile yandaş konfederasyon yönetiminin altına imza attığı son satış sözleşmesinin çoktan hükmünü yitirdiğini ispatlamaktadır. Bu nedenle kamu emekçilerinin temel sorunlarının çözülmesi için bütçe döneminden önce gerçek bir toplu sözleşme yapılmasını istiyoruz. Tüm kamu emekçilerini insanca yaşamaya yetecek bir ücret ve güvenceli çalışma için bu taleplerine sahip çıkmaya, omuz omuza mücadele etmeye çağırıyoruz'' dedi.
Haber: Emrah Karakuş
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Ordu Şubeler Platformu üyeleri, Ocak ayını beklemeden maaşlara ek artış yapılmasını talep ederek bordro yakma eylemi düzenledi
Tahıl Pazarı Meydanı'nda toplanan KESK Ordu Şubeler Platformu üyeleri maaş bordrolarını yakarak maaşlara ek artış yapılmasını talep etti. Bordo yakma eyleminde KESK Ordu Şubeler Platformu üyeleri adına ortak bir açıklama yapan SES Ordu Şube Başkanı ve KESK Dönem Sözcüsü Ferit Ceylan, Ülke olarak zor bir süreçten geçiyoruz. Yıllardır uygulanan, ülkeyi enerjiden sanayiye tarımdan gıda ürünlerine kadar her alanda dışa bağımlı hale getiren yeni liberal politikalar sonucu yaşadığımız ekonomik kriz gittikçe derinleşiyor diyerek sözlerine şöyle devam etti; ''Siyasi iktidar kriz miriz yok diyor. Ama her gün yaşanan işten çıkarmalar sonucu işsizler ordusu gittikçe büyüyor. Siyasi iktidar kriz miriz yok diyor ama borçlarını ödeyemez hale geldiği için iflas eden, konkordato ilan eden firmalara-şirketlere her gün yenileri ekleniyor. Siyasi iktidar kriz miriz yok diyor. Artan hayat pahalılığı karşısında gittikçe eriyen, daha cebimize girmeden borçlarımıza, kabaran faturalara giden maaşlarımızla ayın sonunu getiremiyoruz. Siyasi iktidar 'kriz, miriz yok, bu da geçer yahu' diyor. Ama geçmiyor. Zam kasırgası gittikçe şiddetleniyor. Bebek maması ve bezinden tutun meyve ve sebzeye kadar iğneden ipliğe her şeye ardı ardına yapılan zamlar sürmektedir. Tam da okulların açıldığı dönemde kağıtta, defterde, kırtasiye ürünlerinde, servis ücretlerinde yapılan artışlar cep yakmaktadır. Bilindiği üzere TÜİK tarafından 3 Ekim'de açıklanan rakamlara göre aylık enflasyon yüzde 6.30, yıllık enflasyon ise yüzde 24.52 olarak gerçekleşmiştir. Hükümet temsilcileri söz konusu rakamların sürpriz olduğunu, uzmanların dahi bu derece yüksek enflasyon rakamları beklemediğini açıklıyor. Uzmanları bilmiyoruz, ama asgari ücretliler, işçiler, kamu emekçileri, emekliler için bu rakamlarda 'sürpriz' bir durum yoktur. Örneğin son bir ay içinde bebek mamasının fiyatında yüze 18, domatesin fiyatında yüzde 35, sivri biberin fiyatında yüzde 32 artış yaşanmıştır. Domateste, bibere gelen zamlar ve yumurtanın fiyatının bir yıl içinde yüzde 95 artması, geçtiğimiz ay "soğanlı mı olur soğansız mı" tartışması yapılan menemeni bile sofraların lüks yemeği haline getirmiştir. Tüm ücretli kesimler gibi kamu emekçileri de artan hayat pahalılığında gittikçe yoksullaşmaktadır. Yandaş konfederasyon yönetiminin son satış sözleşmesinde altına imza attığı rakamlar çoktan pul olmuştur. Bilindiği üzere yandaş konfederasyon yönetiminin geçtiğimiz yıl altına imza attığı son satış sözleşmesi ile maaşlarımızda 2018 yılının ilk altı ayında yüzde 4, ikinci altı ayında ise yüzde 3,5 artış yapılması, 2019 yılında ise yüzde 4 + yüzde 5 artış yapılması kararlaştırılmıştır.Yani yaşadığımız gerçek enflasyonunun çok uzağında olan resmi enflasyona göre bile önümüzde üç ay olmasına rağmen şimdiden yüzde 6 oranında bir enflasyon farkı oluşmuştur. Konfederasyonumuz Araştırma Birimi KESK-AR'ın 2018 Eylül ayı açlık ve yoksulluk sınırı çalışmasına göre; dört kişilik bir aile için açlık sınırı 2.214 TL'ye, yoksulluk sınırı ise 6.237 TL'ye ulaşmıştır. Türk lirasının döviz karşında değer yitirmesi kamu emekçilerinin satın alma gücünü ciddi şekilde eritmiştir. Örneğin sene başında, yani 2018 Ocak itibari ile 3.250 TL maaş alan bir kamu emekçisinin maaşı enflasyon farkı ve yüzde 4 oranındaki toplu sözleşme zammı sonucunda Temmuz itibari ile 3.664 TL'ye çıkmıştır. Yaşanan hayat pahallığı karşısında halk çözüm odaklı ve kalıcı bir enflasyonla mücadele politikası beklerken siyasi iktidarın ilk işi TÜİK Başkan Yardımcısını görevden alıp yerine Hazine ve Maliye Bakanı'nın Enerji Bakanlığı döneminden mesai arkadaşını getirmek olmuştur. Kısacası siyasi iktidar halkı oyalamaya, yaşanan krizin faturasını emekçilere yıkmaya çalışmaktadır. Bizler KESK'e bağlı sendikaların üyeleri olarak bir kez daha altını çiziyoruz. Bunun için; Sadece bu yıl değil, yıllardır yandaş konfederasyonun altına imza attığı satış sözleşmeleri ile sonucunda yaşadığımız kayıpların telafi edilmesini, Maaşlarımızda Ocak ayı beklenmeden, hemen şimdi yaşanan gerçek enflasyon temel alınarak artış yapılmasını, Elektrik, doğalgaz, akaryakıt, ekmek gibi temel ihtiyaç mallarına yapılan zamların geri alınmasını, zam yapılmamasını, Kamu emekçilerinin iş güvencesini ortadan kaldırmayı hedefleyen saldırılara son verilmesini, Sadece yaşadığımız gerçek enflasyon değil, bir ay önce açıklanan Yeni Ekonomi Programında (YEP) yer verilen 2018 yılı için yüzde 20.8, 2019 yılı için yüzde 15.9 enflasyon hedefleri bile yandaş konfederasyon yönetiminin altına imza attığı son satış sözleşmesinin çoktan hükmünü yitirdiğini ispatlamaktadır. Bu nedenle kamu emekçilerinin temel sorunlarının çözülmesi için bütçe döneminden önce gerçek bir toplu sözleşme yapılmasını istiyoruz. Tüm kamu emekçilerini insanca yaşamaya yetecek bir ücret ve güvenceli çalışma için bu taleplerine sahip çıkmaya, omuz omuza mücadele etmeye çağırıyoruz'' dedi.
Haber: Emrah Karakuş
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.