ÇELENK, EĞİTİMİN SORUNLARINA DEĞİNDİ
18.09.2018 - 08:48, Güncelleme:
26.04.2022 - 15:44 1603+ kez okundu.
ÇELENK, EĞİTİMİN SORUNLARINA DEĞİNDİ
Başkan Çelenk; ''2018-2019 eğitim-öğretim yılı, yaklaşık 18 milyon öğrencimiz ve 1 milyona yaklaşan öğretmenlerimiz açısından yeni bir heyecan, yoğun bir çalışma dönemi ve özverilerle dolu bir süreç olarak başlıyor. Bütün öğrencilerimize ve eğitim çalışanlarına başarılar diliyoruz''
Eğitim Bir Sen Ordu İl Başkanı İsmail Çelenk; ''Bir eğitim sisteminin uzun vadede verimli olabilmesi, bütünü oluşturan parçaların birbiriyle uyumuna bağlıdır. Sistemden ve bütünlükten yoksun bir organizmada çelişkiler, hatalar, istikrarsızlıklar ortaya çıkacak; hedefi olmayan, günübirlik değişime giden ama asla köklü adımlar atamayan devasa bir yapı elimizde kalacaktır. Okullaşma oranlarının artmasına, okulların fizikî ve teknolojik kapasitesinin gelişmesine, öğretmen sayısında artış yaşanmasına, eğitime ayrılan kaynağın artmasına rağmen hâlâ istenilen seviyede olunmamasının temel sebebi, organizasyonsuzluk, sistemsizlik ve bulma arayışlarının bitmemesidir. Eğitimde başarı, hangi yol, yöntem ve tekniklerin kullanılacağına, nasıl bir yol haritası izleneceğine ilişkin pratik, ancak kapsamlı bir teorik arka planla mümkündür. Eğitim sisteminin inşası, eğitime ilişkin ezberlerin gözden geçirilmesi ve mevcut paradigmanın sorgulanmasını kaçınılmaz kılmaktadır. Aksi takdirde müfredat, öğretmen, öğrenci ve okul üzerinden yürütülen bütün tartışmalar yüzeysel kalacaktır. Bu bağlamda yapılması gereken, insan odaklı bir ekol inşa etmektir. Daha sonra bunu referans alan eğitim politikaları, öğretim programları, eğitim kurumları oluşturulup eğitimci kadrolar yetiştirilebilir. .
Mülakatla öğretmen atama
yönteminden vazgeçilmelidir
Çelenk; ''Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasıyla birlikte Türkiye’deki öğretmen istihdamı süreçlerine sözlü sınav aşaması da ilk kez dâhil edilmiştir. Özellikle, çok sayıda sözlü sınav komisyonu olması, sınav komisyonunda bulunanların yeterlilikleri, sınavlarda sorulan sorular vb. konular kamuoyunda sıklıkla gündeme gelmektedir. Tek başına sözleşmeli öğretmenlik uygulaması çok ciddi bir problem iken, atanacak öğretmen seçiminin mülakatla yapılması, yapılan mülakatlar çerçevesinde adayların kazanma ya da kaybetme nedeninin objektif bir şekilde izah edilememesi, yıllarca emek vererek okumuş ve birçok yazılı sınavdan geçmiş öğretmen adaylarının farklı komisyonlarca bir kaç dakikalık mülakatla elenmesi adalet duygusunun zedelenmesine neden olmaktadır. Mülakatla öğretmen atama yönteminden vazgeçilmeli, toplum vicdanında karşılığı olan kadrolu istihdam modeli tercih edilmelidir'' dedi.
Eğitimcilere şiddete seyirci kalınmamalıdır
Çelenk; ''Son yıllarda, eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiş ve ülkemizin geleceği açısından vazgeçilmez olan eğitim-öğretim hizmetinin yürütülmesini sekteye uğratacak dereceye varmıştır. Bu şiddet eylemlerinde, mevcut yasal düzenlemelerin bu fiillere karşı caydırıcı nitelikte ceza öngörmemesi ile şiddet uygulayan kişilerin bu eylemlerinin adli ve idari makamlarca önemsenmeyeceği ve ciddi bir ceza yaptırımıyla karşılaşmayacakları inancı önemli bir rol oynamaktadır. Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olaylarına karşı caydırıcılık, şiddete uğrayan çalışana da hukuki koruma sağlayacak nitelikte yasal düzenlemeler acilen yapılmalıdır'' dedi.
Eğitimcileri motive eden bir kariyer sistemi oluşturulmalıdır
Çelenk; ''Anayasa Mahkemesi’nin Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselme uygulamasına yönelik olarak verdiği iptal kararı ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun, mahkeme kararıyla kariyer basamağı unvanı elde edilemeyeceğine ilişkin içtihadı sonrasında kariyer basamakları sürecinin adeta unutulmaya terk edilmesi, pek çok hak kaybına sebep olmuştur. Kariyer basamakları uygulamasının yürürlükte olduğu zaman diliminde yapılan bilimsel çalışmalar, öğretmenlik kariyer basamakları uygulamasının öğretmenleri sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlere teşvik etmenin yanı sıra kendilerini geliştirmelerine ve kariyer basamaklarında ilerlemek için lisansüstü eğitim yapmaya teşvik etmiş; öğretmenlerin kendini yenilemesi, alanındaki gelişmeleri takip etmesi bakımından olumlu sonuçlar doğurduğunu ortaya koymuştur. Eğitimin paydaşlarının görüş ve talepleri doğrultusunda herkesin yararlanmasına açık, özgün, sadece sınav odaklı olmayan, süreç ve bireysel çaba odaklı, maddi ve manevi açıdan tatminkâr bir kariyer sistemi ivedilikle hayata geçirilmelidir'' dedi.
Başkan Çelenk; ''2018-2019 eğitim-öğretim yılı, yaklaşık 18 milyon öğrencimiz ve 1 milyona yaklaşan öğretmenlerimiz açısından yeni bir heyecan, yoğun bir çalışma dönemi ve özverilerle dolu bir süreç olarak başlıyor. Bütün öğrencilerimize ve eğitim çalışanlarına başarılar diliyoruz''
Eğitim Bir Sen Ordu İl Başkanı İsmail Çelenk; ''Bir eğitim sisteminin uzun vadede verimli olabilmesi, bütünü oluşturan parçaların birbiriyle uyumuna bağlıdır. Sistemden ve bütünlükten yoksun bir organizmada çelişkiler, hatalar, istikrarsızlıklar ortaya çıkacak; hedefi olmayan, günübirlik değişime giden ama asla köklü adımlar atamayan devasa bir yapı elimizde kalacaktır. Okullaşma oranlarının artmasına, okulların fizikî ve teknolojik kapasitesinin gelişmesine, öğretmen sayısında artış yaşanmasına, eğitime ayrılan kaynağın artmasına rağmen hâlâ istenilen seviyede olunmamasının temel sebebi, organizasyonsuzluk, sistemsizlik ve bulma arayışlarının bitmemesidir. Eğitimde başarı, hangi yol, yöntem ve tekniklerin kullanılacağına, nasıl bir yol haritası izleneceğine ilişkin pratik, ancak kapsamlı bir teorik arka planla mümkündür. Eğitim sisteminin inşası, eğitime ilişkin ezberlerin gözden geçirilmesi ve mevcut paradigmanın sorgulanmasını kaçınılmaz kılmaktadır. Aksi takdirde müfredat, öğretmen, öğrenci ve okul üzerinden yürütülen bütün tartışmalar yüzeysel kalacaktır. Bu bağlamda yapılması gereken, insan odaklı bir ekol inşa etmektir. Daha sonra bunu referans alan eğitim politikaları, öğretim programları, eğitim kurumları oluşturulup eğitimci kadrolar yetiştirilebilir. .
Mülakatla öğretmen atama
yönteminden vazgeçilmelidir
Çelenk; ''Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasıyla birlikte Türkiye’deki öğretmen istihdamı süreçlerine sözlü sınav aşaması da ilk kez dâhil edilmiştir. Özellikle, çok sayıda sözlü sınav komisyonu olması, sınav komisyonunda bulunanların yeterlilikleri, sınavlarda sorulan sorular vb. konular kamuoyunda sıklıkla gündeme gelmektedir. Tek başına sözleşmeli öğretmenlik uygulaması çok ciddi bir problem iken, atanacak öğretmen seçiminin mülakatla yapılması, yapılan mülakatlar çerçevesinde adayların kazanma ya da kaybetme nedeninin objektif bir şekilde izah edilememesi, yıllarca emek vererek okumuş ve birçok yazılı sınavdan geçmiş öğretmen adaylarının farklı komisyonlarca bir kaç dakikalık mülakatla elenmesi adalet duygusunun zedelenmesine neden olmaktadır. Mülakatla öğretmen atama yönteminden vazgeçilmeli, toplum vicdanında karşılığı olan kadrolu istihdam modeli tercih edilmelidir'' dedi.
Eğitimcilere şiddete seyirci kalınmamalıdır
Çelenk; ''Son yıllarda, eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiş ve ülkemizin geleceği açısından vazgeçilmez olan eğitim-öğretim hizmetinin yürütülmesini sekteye uğratacak dereceye varmıştır. Bu şiddet eylemlerinde, mevcut yasal düzenlemelerin bu fiillere karşı caydırıcı nitelikte ceza öngörmemesi ile şiddet uygulayan kişilerin bu eylemlerinin adli ve idari makamlarca önemsenmeyeceği ve ciddi bir ceza yaptırımıyla karşılaşmayacakları inancı önemli bir rol oynamaktadır. Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olaylarına karşı caydırıcılık, şiddete uğrayan çalışana da hukuki koruma sağlayacak nitelikte yasal düzenlemeler acilen yapılmalıdır'' dedi.
Eğitimcileri motive eden bir kariyer sistemi oluşturulmalıdır
Çelenk; ''Anayasa Mahkemesi’nin Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselme uygulamasına yönelik olarak verdiği iptal kararı ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun, mahkeme kararıyla kariyer basamağı unvanı elde edilemeyeceğine ilişkin içtihadı sonrasında kariyer basamakları sürecinin adeta unutulmaya terk edilmesi, pek çok hak kaybına sebep olmuştur. Kariyer basamakları uygulamasının yürürlükte olduğu zaman diliminde yapılan bilimsel çalışmalar, öğretmenlik kariyer basamakları uygulamasının öğretmenleri sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlere teşvik etmenin yanı sıra kendilerini geliştirmelerine ve kariyer basamaklarında ilerlemek için lisansüstü eğitim yapmaya teşvik etmiş; öğretmenlerin kendini yenilemesi, alanındaki gelişmeleri takip etmesi bakımından olumlu sonuçlar doğurduğunu ortaya koymuştur. Eğitimin paydaşlarının görüş ve talepleri doğrultusunda herkesin yararlanmasına açık, özgün, sadece sınav odaklı olmayan, süreç ve bireysel çaba odaklı, maddi ve manevi açıdan tatminkâr bir kariyer sistemi ivedilikle hayata geçirilmelidir'' dedi.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.