Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Mine DUMAN
Köşe Yazarı
Mine DUMAN
 

ESKİYE RAĞBET..!

Yine gündeme ve yaşama dair bir durumdan söz etmek istiyorum. Konu ile ilintili olacağını düşünerek yazıma bir atasözüyle başlamak istiyorum: ☘ “Eskiye rağbet olsaydı, bit pazarına nur yağardı” demiş büyüklerimiz… ☘ Bu günlerde bu atasözü tersine döndü ve artık halkımız eskiye rağbet etmeye başladı. Nasıl mı? Durun izah edeyim… ☘ Kızımın kışlık botunu, ayakkabı tamircisine götürdüm. Ayakkabının tamirini izah etmek için sıradaki 4 kişiyi bekledim. Sonra sıra bana geldi ve botun neresinin yapılacağını söyledim. Onlar da botu teslim alacağım zamanı söylediler.  ☘ Duyunca inanamadım. Bir ay sonra ancak hazır olur dediler. ‘Neden?’ dedim. Şu an tamiri bekleyen 864’üncü ayakkabı sizinki dediler. ‘Daha önce bu kadar ileriye zaman vermiyordunuz. Ne kadar süredir bu durum böyle?’ dedim ve ‘1 yıldır’ cevabını aldım.  ☘ Sonra öğrendim ki tamirat yapan terzilerde de aynı durum söz konusuymuş.  ☘ Artık yenisini almakta zorlanan insanlar, tamiri mümkün kıyafetleri terziye, yine tamiri olabilecek ayakkabıları ise kundura tamircisine götürüyorlar.  ☘ Tamircinin ‘1 ay sonra ancak hazır olur’  sözüne asla itiraz etmeden beklemeyi kabul ediyorlar.  ☘ Yani minik dokunuşlarla giyilebilecek seviyeye gelen ayakkabılar da kıyafetler de bir anda değerli bir hale geldi.  ☘ Bunun her zaman böyle olması gerekirken illa hayat pahalılığının mı olması gerekiyor?  ☘ Demek ki neymiş? Sonuç olarak ekonomik koşullara göre eskiye rağbet olabiliyormuş.  ☘ Hem aile, hem de ülke ekonomisine zorda kalmayı beklemeden bu şekilde katkılar sağlayabilmek dileğiyle, kalın sağlıcakla…  
Ekleme Tarihi: 28 Ekim 2022 - Cuma

ESKİYE RAĞBET..!

Yine gündeme ve yaşama dair bir durumdan söz etmek istiyorum. Konu ile ilintili olacağını düşünerek yazıma bir atasözüyle başlamak istiyorum:

“Eskiye rağbet olsaydı, bit pazarına nur yağardı” demiş büyüklerimiz…

Bu günlerde bu atasözü tersine döndü ve artık halkımız eskiye rağbet etmeye başladı. Nasıl mı? Durun izah edeyim…

Kızımın kışlık botunu, ayakkabı tamircisine götürdüm. Ayakkabının tamirini izah etmek için sıradaki 4 kişiyi bekledim. Sonra sıra bana geldi ve botun neresinin yapılacağını söyledim. Onlar da botu teslim alacağım zamanı söylediler. 

Duyunca inanamadım. Bir ay sonra ancak hazır olur dediler. ‘Neden?’ dedim. Şu an tamiri bekleyen 864’üncü ayakkabı sizinki dediler. ‘Daha önce bu kadar ileriye zaman vermiyordunuz. Ne kadar süredir bu durum böyle?’ dedim ve ‘1 yıldır’ cevabını aldım. 

Sonra öğrendim ki tamirat yapan terzilerde de aynı durum söz konusuymuş. 

Artık yenisini almakta zorlanan insanlar, tamiri mümkün kıyafetleri terziye, yine tamiri olabilecek ayakkabıları ise kundura tamircisine götürüyorlar. 

Tamircinin ‘1 ay sonra ancak hazır olur’  sözüne asla itiraz etmeden beklemeyi kabul ediyorlar. 

Yani minik dokunuşlarla giyilebilecek seviyeye gelen ayakkabılar da kıyafetler de bir anda değerli bir hale geldi. 

Bunun her zaman böyle olması gerekirken illa hayat pahalılığının mı olması gerekiyor? 

Demek ki neymiş? Sonuç olarak ekonomik koşullara göre eskiye rağbet olabiliyormuş. 

Hem aile, hem de ülke ekonomisine zorda kalmayı beklemeden bu şekilde katkılar sağlayabilmek dileğiyle, kalın sağlıcakla…

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve afisgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

betine giriş betine giriş