Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
İsmet DUMAN
Köşe Yazarı
İsmet DUMAN
 

BASINIMIZIN ‘GÜZİDE’ MENSUPLARI

    O şehri ya da ülkeyi ilgilendiren ya da duyurulması gereken önemli bir konu olduğunda ilk başvurulan aracı bir kurumdur basın veya basın mensupları:     Mikrofon ele alındığında methiyeler düzülür ve ne denli önemli olduğumuz vurgulanır. Ne hikmetse her kurum müdürü başkanı ve bölgenin en yetkili mülki amiri adeta ağız birliği yapmışçasına cümleler kurmadan önce ya da sonra “BASINIMIZIN GÜZİDE MENSUPLARI” cümlelerini sarf etmeleri yok mu:       klişe ve yapmacık geliyor artık bana. Samimi bulmuyorum bu cümlenizi…  Neden mi?     Her konuda, haber almada yardımcı olacağınızı belirtiyorsunuz. Ama ne hikmetse bir kurum müdürü ile görüşmek istediğimizde; Valilik onayı olmadan ve sorulacak soruları önceden belirtmek koşulu ile ancak röportaj yapabilirsin demek yardımcı olmak mıdır, yoksa gazeteciliği kalıba sokmak mıdır?     Basın mensuplarına sağlanan kolaylıkları bir gözden geçirin istersiniz. ORBEL A.Ş’nin yol güzergâhlarında ücretli otoparklarına en fazla 2 saat park edebilirmişiz.  2 saati geçerse yazarım ha…     Gişeli otoparklarda indirim gündeme bile gelmedi.  Bu mudur gazetecinin yanında olmak?     Zaman zaman toplantıların yapıldığı Boztepe’ye çıkarken kullandığımız teleferikte gazetecilere uygulanan indirimin kaldırılmasını anlamakta zorluk yaşıyorum. Ne gibi olumsuzluk yaşandı da statü değişikliğine gidildi. Basın mensupları indirimli ulaşımında teleferik işletmesinin uğrayacağı zararın maddi boyutu nedir. Tasarrufa gidilecekse şayet buna gazetecilerden başlamak, sarf edilen sözlerle örtüşmeyen, samimiyetsiz bir davranıştır. Bu mudur gazetecinin yanında olmak?     Ordu-Giresun Havaalanında evladını 22 dakika bekleyen gazeteci arkadaşımıza, 100 TL civarı park cezası uygulayan ön camda iç işleri Bakanlığının ‘Sarı Basın Kartı’ sahiplerine verdiği araç, basın kartının sahte ve geçersiz olduğunu söyleyen. Trafik memuru arkadaşı cahil ve zavallı biri olarak görüyorum.     10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününde basın mensuplarına naylon bir poşet içinde kıytırık bir defter (size göre ajanda) ve plastik bir tükenmez kalem verirken değer yargınızı da bir kez daha gözden geçirmenizde fayda olacağı kanaatindeyim.      Yaşamın neresinde ve hangi boyutunda basın mensuplarının yanındasınız?     GÜZİDE MİYİZ, DEĞİL MİYİZ? LÜTFEN KARAR VERİN!
Ekleme Tarihi: 12 Ocak 2017 - Perşembe

BASINIMIZIN ‘GÜZİDE’ MENSUPLARI

    O şehri ya da ülkeyi ilgilendiren ya da duyurulması gereken önemli bir konu olduğunda ilk başvurulan aracı bir kurumdur basın veya basın mensupları:
    Mikrofon ele alındığında methiyeler düzülür ve ne denli önemli olduğumuz vurgulanır. Ne hikmetse her kurum müdürü başkanı ve bölgenin en yetkili mülki amiri adeta ağız birliği yapmışçasına cümleler kurmadan önce ya da sonra “BASINIMIZIN GÜZİDE MENSUPLARI” cümlelerini sarf etmeleri yok mu: 
    
klişe ve yapmacık geliyor artık bana.
Samimi bulmuyorum bu cümlenizi… 
Neden mi?
    Her konuda, haber almada yardımcı olacağınızı belirtiyorsunuz. Ama ne hikmetse bir kurum müdürü ile görüşmek istediğimizde; Valilik onayı olmadan ve sorulacak soruları önceden belirtmek koşulu ile ancak röportaj yapabilirsin demek yardımcı olmak mıdır, yoksa gazeteciliği kalıba sokmak mıdır?
    Basın mensuplarına sağlanan kolaylıkları bir gözden geçirin istersiniz. ORBEL A.Ş’nin yol güzergâhlarında ücretli otoparklarına en fazla 2 saat park edebilirmişiz. 

2 saati geçerse yazarım ha…
    Gişeli otoparklarda indirim gündeme bile gelmedi. 
Bu mudur gazetecinin yanında olmak?
    Zaman zaman toplantıların yapıldığı Boztepe’ye çıkarken kullandığımız teleferikte gazetecilere uygulanan indirimin kaldırılmasını anlamakta zorluk yaşıyorum. Ne gibi olumsuzluk yaşandı da statü değişikliğine gidildi. Basın mensupları indirimli ulaşımında teleferik işletmesinin uğrayacağı zararın maddi boyutu nedir. Tasarrufa gidilecekse şayet buna gazetecilerden başlamak, sarf edilen sözlerle örtüşmeyen, samimiyetsiz bir davranıştır.
Bu mudur gazetecinin yanında olmak?

    Ordu-Giresun Havaalanında evladını 22 dakika bekleyen gazeteci arkadaşımıza, 100 TL civarı park cezası uygulayan ön camda iç işleri Bakanlığının ‘Sarı Basın Kartı’ sahiplerine verdiği araç, basın kartının sahte ve geçersiz olduğunu söyleyen. Trafik memuru arkadaşı cahil ve zavallı biri olarak görüyorum.
    10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününde basın mensuplarına naylon bir poşet içinde kıytırık bir defter (size göre ajanda) ve plastik bir tükenmez kalem verirken değer yargınızı da bir kez daha gözden geçirmenizde fayda olacağı kanaatindeyim. 
    Yaşamın neresinde ve hangi boyutunda basın mensuplarının yanındasınız?
    GÜZİDE MİYİZ, DEĞİL MİYİZ? LÜTFEN KARAR VERİN!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve afisgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

betine giriş betine giriş