SALDA GÖLÜ’NE OLANLAR EN BÜYÜK ÖRNEK
Gündem
19.05.2022 - 09:01, Güncelleme:
19.05.2022 - 09:01 1446+ kez okundu.
SALDA GÖLÜ’NE OLANLAR EN BÜYÜK ÖRNEK
Ordu Çevre Derneği (ORÇEV) Yönetim Kurulu Üyesi Coşkun Özbucak; Salda Gölü'nü örnek göstererek maden sahaları yüzünden ilimizde de suların kirli ve zehirli olacağını vurguladı ve tehlikeye dikkat çekti
Türkiye'nin Malldivler’i olarak bilinen Salda Gölü’nün bir bataklığı andıran son hali sosyal medyada gündem oldu. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan ORÇEV Yönetim Kurulu Üyesi Özbucak, şu ifadelere yer verdi; “Salda Gölü'nün korunması için ülkenin dört bir tarafından sesler yükseldi. Özellikle ekoloji-çevre dernek ve platformları çok mücadele etti. Ancak doğanın varlığından yararlanmak varken pazar olarak kullanma anlayışı nedeniyle geleceğimiz yok ediliyor” dedi.
“KÖY YOK OLDU”
Salda Gölü’nün bir örnek olduğunu belirten Özbucak; “Doğaya müdehalenin etkilerini yaşıyoruz. İklim değişikliğinin nedeni de budur. Plansız ve kar amaçlı doğaya müdehalelerin olumsuz etkilerini ilimizde de yaşadık. Fatsa İslamdağ'da ‘Akdeniz yolu açıyoruz’ diyerek bir yol çalışması başlatılmış. Yol ham olarak açıldıktan sonra yolun üzerinde 5-6 tane taş ocağı açılmış. Bu da yolun taş ocakları için açıldığını ortaya çıkarıyor. Burada AKP Milletvekili Ergün Taşçı'nın köyü kaydı. Milletvekilinin evi de çatlamış. Köy için boşaltma kararı var. Bu taş ocaklarının verecekleri zarar biliniyordu ama kâr hırsı böyle bir sonuca neden oldu” dedi.
“EKOLOJİK DENGE ZARAR GÖRÜYOR”
Fatsa'daki siyanürle altın ayrıştırması yapan işletmenin suları kirletmesine de dikkat çeken Özbucak; “Bir çalışma olacaksa bunun etkilerinin hesabı iyi yapılmalı. İstanbul Kanalı tartışmalarına da böyle bakmak zorundayız. Kanal yapıldığında 40-50 yıl sonra nelerle karşılaşacağımız iyi düşünülmeli. Kanal yapılırsa birileri para kazanacak ancak ekolojik yapının bozulması para kazananı da vuracak. Konya ovasının durumu ortada. Tarım arazileri yok oldu. Bir yerde yaşanan olumsuzluğun o yerle sınırlı olmadığı bilinmeli. Özellikle ‘su’ yaşamdır. Derenin, gölün kuruması basit bir olay değildir. Ekolojik dengenin altüst olması demektir ki bu da yaşamın yok olması anlamına gelir” dedi.
“ORDU’DA DA TEHLİKE VAR”
İlimizi bekleyen tehlike maden isletmeciliğinden olacak diyen Özbucak; “İlimizin yüzde 74'ü maden sahası ilan edildi. Parça parça ihaleler başladı. Maden işletmeciliğinde çok fazla su kullanılıyor. Bu da demektir ki yaşam için gerekli su, şirketlerin işletmelerine verilecek. Bize de kirli ve zehirli su kalacak. Bu biçimde devam ederse Salda Gölü'nün sularının yok olmasıyla aynı anlama gelen kirli ve zehirli sularımız olacak. Bu durumda çeşitli sağlık sorunları ortaya çıkacak. Kısaca ölüm kapımıza dayanmış olacak” dedi.
Haber: Emrah Gemicioğlu
Ordu Çevre Derneği (ORÇEV) Yönetim Kurulu Üyesi Coşkun Özbucak; Salda Gölü'nü örnek göstererek maden sahaları yüzünden ilimizde de suların kirli ve zehirli olacağını vurguladı ve tehlikeye dikkat çekti
Türkiye'nin Malldivler’i olarak bilinen Salda Gölü’nün bir bataklığı andıran son hali sosyal medyada gündem oldu. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan ORÇEV Yönetim Kurulu Üyesi Özbucak, şu ifadelere yer verdi; “Salda Gölü'nün korunması için ülkenin dört bir tarafından sesler yükseldi. Özellikle ekoloji-çevre dernek ve platformları çok mücadele etti. Ancak doğanın varlığından yararlanmak varken pazar olarak kullanma anlayışı nedeniyle geleceğimiz yok ediliyor” dedi.
“KÖY YOK OLDU”
Salda Gölü’nün bir örnek olduğunu belirten Özbucak; “Doğaya müdehalenin etkilerini yaşıyoruz. İklim değişikliğinin nedeni de budur. Plansız ve kar amaçlı doğaya müdehalelerin olumsuz etkilerini ilimizde de yaşadık. Fatsa İslamdağ'da ‘Akdeniz yolu açıyoruz’ diyerek bir yol çalışması başlatılmış. Yol ham olarak açıldıktan sonra yolun üzerinde 5-6 tane taş ocağı açılmış. Bu da yolun taş ocakları için açıldığını ortaya çıkarıyor. Burada AKP Milletvekili Ergün Taşçı'nın köyü kaydı. Milletvekilinin evi de çatlamış. Köy için boşaltma kararı var. Bu taş ocaklarının verecekleri zarar biliniyordu ama kâr hırsı böyle bir sonuca neden oldu” dedi.
“EKOLOJİK DENGE ZARAR GÖRÜYOR”
Fatsa'daki siyanürle altın ayrıştırması yapan işletmenin suları kirletmesine de dikkat çeken Özbucak; “Bir çalışma olacaksa bunun etkilerinin hesabı iyi yapılmalı. İstanbul Kanalı tartışmalarına da böyle bakmak zorundayız. Kanal yapıldığında 40-50 yıl sonra nelerle karşılaşacağımız iyi düşünülmeli. Kanal yapılırsa birileri para kazanacak ancak ekolojik yapının bozulması para kazananı da vuracak. Konya ovasının durumu ortada. Tarım arazileri yok oldu. Bir yerde yaşanan olumsuzluğun o yerle sınırlı olmadığı bilinmeli. Özellikle ‘su’ yaşamdır. Derenin, gölün kuruması basit bir olay değildir. Ekolojik dengenin altüst olması demektir ki bu da yaşamın yok olması anlamına gelir” dedi.
“ORDU’DA DA TEHLİKE VAR”
İlimizi bekleyen tehlike maden isletmeciliğinden olacak diyen Özbucak; “İlimizin yüzde 74'ü maden sahası ilan edildi. Parça parça ihaleler başladı. Maden işletmeciliğinde çok fazla su kullanılıyor. Bu da demektir ki yaşam için gerekli su, şirketlerin işletmelerine verilecek. Bize de kirli ve zehirli su kalacak. Bu biçimde devam ederse Salda Gölü'nün sularının yok olmasıyla aynı anlama gelen kirli ve zehirli sularımız olacak. Bu durumda çeşitli sağlık sorunları ortaya çıkacak. Kısaca ölüm kapımıza dayanmış olacak” dedi.
Haber: Emrah Gemicioğlu
Ordu HABERİ
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.