ÇİN'İ PROTESTO ETTİLER
Gündem
02.04.2021 - 13:49, Güncelleme:
26.04.2022 - 15:45 2183+ kez okundu.
ÇİN'İ PROTESTO ETTİLER
Ordu’da İnsani Yardım Vakfı (İHH) üyeleri tarafından, Çin’in Doğu Türkistan üzerinde uyguladığı zulüm protesto edildi
Altınordu ilçesi Ceren Özdemir Meydanı’nda bir araya gelen İHH gönüllüleri, Çin tarafından Doğu Türkistan üzerine uygulanan zulmü protesto etti. ‘Şaka değil soykırım’ sloganıyla düzenlenen protestoda, ‘insanlık dışı muamele’, ‘Çin malı insanlık’, ‘soykırıma dur de’, ‘ibadet yasak’ ve ‘sessiz çığlık’ yazılı dövizler açıldı. Grup adına bir basın açıklamasında bulunan Ordu İHH İl Başkanı Mahmut Yıldırım; “İstanbul'da Çin Konsolosluğu önünde on yaşlarında küçük bir kız çocuğu gözyaşları içerisinde şöyle haykırıyor; ‘Sizin çocuklarınız yok mu? 4 yıldır babamı ve kardeşlerimi görmüyorum.’ Oyun çağında bir çocuğun yaşadığı travmayı hiçbirimiz tarif edemeyiz. İşin aslı son dokuz yıldır Doğu Türkistan tam bir cinnet halini yaşıyor" dedi.
''Çinlilerin insafına terk edildiler''
Dünya tarihinde bir milletin topyekun gözaltına alındığı, kadın erkek, genç yaşlı toplama kampları, çocuk kampları ve hapishanelere doldurulduğu, kalanların da aile olmak projesi adı altında evlerde Çinli gardiyanların insafına terk edildiğini ifade eden Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti; “İnsanların sokaklarda dahi yüz tanıma sistemleriyle adım adım izlendiği başkaca bir dönem var mı bilemiyoruz. Fakat bildiğimiz 2’nci Dünya Savaşı'ndan bu yana kitlesel olarak en büyük özgürlükten men etme operasyonunun Doğu Türkistan'da yürütülmekte olduğu” dedi.
''Soykırıma uğruyorlar''
İşkence ve mahrumiyetlerini yaşayan milyonlarca Doğu Türkistanlı insanın Çin'in gönüllü mesleki eğitim kamplarında soykırıma uğradığına değinen Yıldırım, “Bir çadıra ya da pusulaya sahip olmak, mutfağında birden fazla bıçağı olmak, pasaportu olmak, başörtüsü takmak, camiye gitmek, oruç tutmak, okulda ve resmi dairelerde ana dili kullanmak bile bir kişinin toplama kamplarına alınması için yeterli sebep olarak görülmektedir. Çin'in genel hukuk ilkesi olarak bilinen masumiyet karinesini hiçe sayan suçu önceden önleme prensibi ile herhangi bir suçu bulunmayan ve mahkeme edilmeyen milyonlarca insan ayrımcılık, aşırılık ve terör suçlamalarıyla toplama kamplarına dolduruldular. Burada kalabalık hücrelerde sırt üstü yatabilecek kadar bir yer bile bulamayan insanlar yoğun beyin yıkama faaliyetlerine ve işkencelere maruz kalıyorlar” dedi.
Ordu’da İnsani Yardım Vakfı (İHH) üyeleri tarafından, Çin’in Doğu Türkistan üzerinde uyguladığı zulüm protesto edildi
Altınordu ilçesi Ceren Özdemir Meydanı’nda bir araya gelen İHH gönüllüleri, Çin tarafından Doğu Türkistan üzerine uygulanan zulmü protesto etti. ‘Şaka değil soykırım’ sloganıyla düzenlenen protestoda, ‘insanlık dışı muamele’, ‘Çin malı insanlık’, ‘soykırıma dur de’, ‘ibadet yasak’ ve ‘sessiz çığlık’ yazılı dövizler açıldı. Grup adına bir basın açıklamasında bulunan Ordu İHH İl Başkanı Mahmut Yıldırım; “İstanbul'da Çin Konsolosluğu önünde on yaşlarında küçük bir kız çocuğu gözyaşları içerisinde şöyle haykırıyor; ‘Sizin çocuklarınız yok mu? 4 yıldır babamı ve kardeşlerimi görmüyorum.’ Oyun çağında bir çocuğun yaşadığı travmayı hiçbirimiz tarif edemeyiz. İşin aslı son dokuz yıldır Doğu Türkistan tam bir cinnet halini yaşıyor" dedi.
''Çinlilerin insafına terk edildiler''
Dünya tarihinde bir milletin topyekun gözaltına alındığı, kadın erkek, genç yaşlı toplama kampları, çocuk kampları ve hapishanelere doldurulduğu, kalanların da aile olmak projesi adı altında evlerde Çinli gardiyanların insafına terk edildiğini ifade eden Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti; “İnsanların sokaklarda dahi yüz tanıma sistemleriyle adım adım izlendiği başkaca bir dönem var mı bilemiyoruz. Fakat bildiğimiz 2’nci Dünya Savaşı'ndan bu yana kitlesel olarak en büyük özgürlükten men etme operasyonunun Doğu Türkistan'da yürütülmekte olduğu” dedi.
''Soykırıma uğruyorlar''
İşkence ve mahrumiyetlerini yaşayan milyonlarca Doğu Türkistanlı insanın Çin'in gönüllü mesleki eğitim kamplarında soykırıma uğradığına değinen Yıldırım, “Bir çadıra ya da pusulaya sahip olmak, mutfağında birden fazla bıçağı olmak, pasaportu olmak, başörtüsü takmak, camiye gitmek, oruç tutmak, okulda ve resmi dairelerde ana dili kullanmak bile bir kişinin toplama kamplarına alınması için yeterli sebep olarak görülmektedir. Çin'in genel hukuk ilkesi olarak bilinen masumiyet karinesini hiçe sayan suçu önceden önleme prensibi ile herhangi bir suçu bulunmayan ve mahkeme edilmeyen milyonlarca insan ayrımcılık, aşırılık ve terör suçlamalarıyla toplama kamplarına dolduruldular. Burada kalabalık hücrelerde sırt üstü yatabilecek kadar bir yer bile bulamayan insanlar yoğun beyin yıkama faaliyetlerine ve işkencelere maruz kalıyorlar” dedi.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.