Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fındık taban fiyatının 54 TL olarak açıklamasının arkasından TMO’nun Ordu fındığını 52 TL olarak belirlemesinin tarım ve gıda şirketleriyle danışıklı bir politika olduğunu belirterek tepki gösteren Altınordu İlçe Başkanı Yusuf Kaya, “Her yıl aynı oyunu izlemekten bıktık. TMO ne kadar fındık olsa da alacağız dese de içi boş bir söylem. Çünkü TMO’nun tüm ilçelerde depo ve personel yapısı buna uygun değil. Üretici köylüyü artık kandıramazlar.” dedi.
Serbest piyasa 45 TL’ye hazırlanıyor
Kaya, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve TMO’nun açıkladığı fiyatın ihracatçılara mesaj olduğunu vurgulayarak, “Kapitalist sistemin ekonomi politikaları sermaye güçlerinin kazanması üzerine planlanır. AKP iktidarı da buna göre hareket ederek fındık üreticilerinin değil, tarım ve gıda tekellerinin kazanması yönünde politika geliştiriyor. Açıklanan fiyat aslında üst fiyattır. İhracatçılara mesajdır. Bu fiyatın altından alabilirsiniz demektir. Zaten tarım ve gıda tekelleri de fındık alımını 45 TL’den başlatmak niyetindeler. Danışıklı bir proje her yıl olduğu gibi bu yıl da uygulanıyor.” dedi.
Herkes hesabını yapsın
Kaya, geçen yıl ile bu yılın ürün için yapılan artışların karşılaştırmasını üreticilerin yapması gerektiğini, söyleyerek, “Açıklanan fiyatın uygun olup olmadığını üreticiler kendileri hesaplayabilir. Kendi emeklerini de koyarak, gübre, ilaç, dal kesme, ot biçme, toplama, harman vb. harcamaları hesaplasınlar geçen yıldan daha fazla zararda olduklarını görecekler.” dedi.
Hepsi aynı
İktidarın fiyat açıklama biçimine değil, açıkladığı orana karşı çıkıldığına dikkat çeken Kaya, “İktidar da diğer burjuva muhalefet de fiyatı kendilerinin belirleyeceği üzerine ortaklaşıyorlar. Üreticilerin taraf olduğu, ürününe ve emeğine kendisinin fiyat belirlemesi yapması yönünde bir yasal değişiklik önermiyorlar. Yani üreticinin kaderi bir kişinin iki dudağı arasından çıkacak fiyata terk ediliyor.” diyerek tarım politikasının demokratikleştirilmesinin önemli olduğunu vurguladı.
Örgütlülük ve mücadele şart
Kaya, emeğimize ve ürünümüze sahip çıkmak için üretici köylüler olarak bir araya gelmek zorunda olunduğunu belirterek, “Tarım politikaları bir kişinin iki dudağı arasından çıkacak sözcüklere sıkışmış. Bu değişmeli. Ferrero ve diğer tarım ve gıda tekellerinin amelesi olunmaması için üretici köylüler sendikalarında bir araya gelerek ürünlerine, emeklerine sahip çıkmalı. Fiyat bekleyen değil, ürününün fiyatını belirleyen olmak için mücadele etmek zorundayız. Üretici köylüleri Emek Partisi’ne katılmaya, birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.” dedi.