TORUN, TBMM’DE ORDU’NUN SORUNLARINA DEĞİNDİ

Torun; “Değerli arkadaşlar, bu kürsüden değişik platformlardan birçok defa Ordu’nun sorunlarını gündeme getirdik ama maalesef, iktidar bizim hiçbir eleştirimize, hiçbir yapıcı katkımızı ciddiye almadı ama biz sonuç alana kadar her platformda, her yerde dile getireceğiz. Tabii sorunlarımızın başında fındık var, temel geçim kaynağımız ama yirmi iki yıldır iktidar maalesef fındığı kaderine terk etti. Doğrudan gelir desteği vermeye başladı. 2014'ten bu yana dönüm başına sadece 170 lira. İnsaf yani şu anda bakıldığında aslında 800 ile bin lira olması gereken destek maalesef sadaka seviyesinde kaldı, üreticiye de zaten hiçbir katkısı yok. Lisanslı depoculuk dendi, havada kaldı, FİSKOBİRLİK zaten kapanmayla yüz yüze bırakıldı. Yani bakıldığında maalesef yirmi iki yıldır bu iktidar fındıkla ilgili hiçbir şekilde katkı sunmadı. Bakın 2,5 milyar dolar gelir elde ediyoruz fındıktan ama maalesef hâlâ rekolte oyunlarıyla karşı karşıyayız. Şu anda bir karanfil sayımı gündemde, her yıl yapılır bu, bir tahminde bulunulur ‘En az 850 bin ton’ gibi rakamlar denir. 400 bin ton ya da  500 bin ton civarında rekolte geliştirilir. Fiyat bu tahmine göre oluşuyor ama kaybeden kim? Üretici. Mağdur olan kim? Üretici. Tuzu kuru olan tabii bir şekilde depoluyor ama mecbur satmakta olan üreticimiz bundan çok büyük zarar görüyor. Bir de tabii, iktidar fındığa zarar veriyor ama bir zararlı da bu sene çıktı başımıza, kokarca, fındık üreticisinin şu anda baş belası. Geçen yıl bu sorunu gündeme getirmemize rağmen Tarım Bakanlığı bir adım atmadı. Larva döneminde yok etmesi gereken, bu zararlıyla mücadele etmesi gereken bakanlık şimdi üreticiye sadece tavsiyede bulunuyor, “Şu ilacı alın, şunu kullanın” diye. Üreticinin tavsiyeye ihtiyacı yok, çözüme ihtiyacı var. Geçen yıl birçok bölgede üretici ciddi zarar gördü, fındığını satamadı ve sahilden itibaren üst kesimlere doğru zararlı ilerliyor. Bugün gerçekten üreticimiz çok ciddi bir sorunla karşı karşıya ama bakanlık ne yapıyor? Uyuyor, tavsiyede bulunuyor. Üreticiye diyor ki ‘Şu ilacı al, bu ilacı al’ Üreticinin alacak parası mı var, onunla mücadele verecek durumu mu var? Bunu soran yok ama gene yapacaklarını yaptılar. Bakın Gürcistan hemen komşu ülke ve aynı zararlı orada da vardı. Havadan ilaçlamayla, değişik usullerle devreye girdiler ve yok ettiler ama bizde maalesef üretici gene kaderiyle baş başa kaldı. Maalesef bu yılda kokarca belasıyla karşı karşıyayız. Bir an önce Tarım Bakanlığı’nı bir mücadeleye davet ediyoruz. Larva döneminde yapmadınız, bari hiç değilse şimdi üreticinin yanında olun, bu zararlıyla mücadele edin” dedi.   “Yol olmadan turist nasıl gelecek”   Torun; “Evet, bir diğer konu da yol. Hani iktidarınız hep yol yapmakla övünüyor ama Ordu’da sınıfta kaldınız. Bakın, toplam 35 kilometre uzunluğundaki Kabadüz-Çambaşı yolunun 10 kilometresi, bir kısmı tamamlanabildi. Turizm diyorsunuz; yayla turizmi, kış turizmi, yaz turizmi, doğa turizmi… Oraya bir sürü yatırımcı da otel yaptı, işletme açtı ama yolu yok, gidecek yolu yok. Yani yol yapmadan turisti oraya nasıl götüreceksiniz? 65 kilometre uzunluğundaki Ünye-Akkuş-Niksar yoluna seçimden önce makine götürdünüz ama şimdi o makineleri de geri çektiniz, hâlâ ortada bir şey yok. 45 kilometre uzunluğundaki Korgan yoluna henüz başlanmadı. Fatsa Çevre Yolu’nu kaç defa gündeme getirdik, maalesef yatırım programına bile almadınız. Bakın, yaz ayı geliyor artık orada ciddi bir trafik sorunu ortaya çıkacak ve orası işkenceye dönüşecek. Ulubey-Sarpdere alternatif dere yolunun da bir etabı yapıldı ama gerisi maalesef duruyor, onun da takipçisi olacağız. Bakın, şu anda Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler, o dönemden bu yana ‘Doğal gaz, doğal gaz’ diyoruz. İlk 2008 yılında geldi doğal gaz. 19 ilçenin 8'inde doğal gaz var, 11'inde yok. Hani iktidarınız övünüyor ya ‘Doğal gaz getirdik her yere, doğal gazlı yaptık’ diye ama Ordu'da maalesef 19 ilçenin 8'inde var, 11'inde hâlâ doğal gaz yok. Bunların da mutlaka takipçisi olacağız” dedi.