Tarım arazileri yok oluyor

Tüm Köy Sen Genel Başkanı Turan, “ İktidarın bakanlarının yaptıkları açıklamalarının ve planlamalarının birbirleriyle çeliştiğini belirterek, “Tarım Bakanı fındık dikim alanlarını büyütmekten söz ediyor ama Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarım arazilerine, ormanlara her türlü yapılaşma iznini veriyor. Hatta Tarım ve Orman il müdürlükleri tarım arazilerinin kapsam dışına çıkarılmasına izin veriyorlar.” dedi. Tarım arazileri korunsun yeter Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli’nin 24.05.2019 tarihinde basında çıkan "Fındık üretimini orta vadede 1 milyon ton ortalamaya yükseltmeyi hedefliyoruz. Bu hedefe ulaşmak için yeni fındık bahçeleri, özellikle bozulmuş orman alanlarına kurulacak.” açıklamasını değerlendiren Turan, “Ormanların tahribi, yangınlar çözümlenemeyen bir tehdit olarak devam ediyor. Bozulmuş orman alanlarını yeniden orman yapmak gerekir. Yeter ki tarım arazileri korunsun bize yeter. Tarım arazileri amaçları dışı kullanılmaya başlandı.” diyerek tarım arazilerinin korunmasının temel politika olması gerektiğini vurguladı. Tarım politikası bütüncül ele alınmalı “Tarım politikasının bütüncül ele alınması gerekir” diyen Turan, “Yıllardır fındık dikim alanlarının genişliği, başta İtalya olmak üzere Azerbaycan ve Gürcistan’da fındık üretiminin artığını, buna bağlı olarak stok oluştuğunu bu nedenle de serbest piyasa ile oluşan fındık fiyatlarına müdahale edilemeyeceğini söyleyen AKP yöneticilerinin bugün fındık bahçelerini ve fındık üretimini artıracağını söylemeleri bir çelişkidir. Yıllık ortalama500 bin ton üretilen fındığı 1 milyon tona çıkarmayı ilan eden tarım bakanlığının girdi maliyetlerinin düşürülmesi, fındık üreticisi köylünün emeğini karşılayacak bir fiyat konularında da ne yapacağını söylemesi gerekir. Köylüler olarak bugüne kadar bizim gördüğümüz her koşulda üreten biziz ama yeteri kadar destek görmediğimiz gibi köylüye verilmeyen destekler şirketlere aracılara verilmiştir.” dedi Ekolojik denge yok ediliyor Tarım ve orman arazilerinin yok edilmesinde organize sanayi, maden işletmeciliği, taş ocağı, HES, JES, RES’ler önemli etkenler olarak gelişmeye başladı. Ülkenin her tarafında mantar gibi patlıyorlar.Bu çalışmalar nedeniyle yok edilen tarım arazileri kadar kullanılamaz hale gelenler de var.Heyelanların, toprak kaymalarının büyük bölümü bu çalışmalar nedeniyle olmaktır. Tarım arazilerinin, ormanların, ırmakların yok edilmesi, kirletilmesi ekolojiyi de bozmaktadır.” dedi. Gelecek tarım bağlı Yaşam için gıdanın yerini tutabilecek başka bir araç olmadığına dikkat çeken Başkan Sadık Turan, “Gelişmelere göre gereksinimler de değişiyor, artıyor ama gıdanın yerini tutan yok. Bu nedenle tarım arazilerini korumaz birinci görev olmalı. Gereksinimlere göre devlet olarak yatırımlar planlanacak ancak temel yaklaşım yerli ve yabancı şirketlere azar yaratmak amacıyla tarım alanları talan ettirilemez.” dedi. Çevre ve köylü mücadelesi birleşti Çevre-ekoloji mücadelesi verenlerin üretici köylüler olduğunu da belirten Turan, “Dikkat edilirse üretici köylüler ürünlerin değerini elde etme mücadelesi yanında topraklarına sahip çıkma mücadelesi de veriyor. Özellikle Ege’de, Karadeniz’de, Marmara’da; her yerde verilen mücadelede üretici köylüler en öndeler. Topraklarına, ürünlerine, geleceklerine sahip çıkıyorlar. Tüm Köy Sen olarak hem ürünümüze hem de toprağımıza sahip çıkıyoruz.” dedi.(AFİŞ)