Hijyenik bakkal Sarı, Covid-19 salgınının ilk dönemlerinde önlem kapsamında iş yerine gelen müşterilerden aldığı paraları teker teker sıcak suda kaynatarak dezenfekte ediyordu. Elden ele dolaşan paralardan virüs yayılma riskinin çok yüksek olduğunu ifade eden Sarı, “İşyerine gelen müşterilerden aldığım paraları önceleri suda kaynatıyordum. Sonraları ise 80 derecelik kolonya ile silerek dezenfekte ediyordum ve ardından da kurutuyordum.
Neredeyse her gün biriken paraları akşam mesai bitiminde dezenfekte ediyordum. Pandeminin ilk zamanlarında biriken paraları kaynar suya atıyordum. Kaynar suyun paralara zararı olmuyordu. Kaynar suya atıp temizlediğim paraları sonrasında da kurutuyordum. Müşteriye verdiğim paralar da bu sayede temiz oluyordu. Ama bu işlem giderek yorucu olmaya başladı ve pandemiyle yaşamaya da alıştık artık. Yani ilk başlardaki o korku yok artık ama yine de önlemlerimizi aksatmadan uyguluyoruz” dedi.
“Kağıt paraları çamaşır suyuna koymayı bile düşündüm”
Sarı, pandeminin ilk günlerinde dezenfekte aşamasında banknotları çamaşır suyu ile dahi temizlemeyi bile düşündüğünü söyledi. Kimisi ister istemez tükürükle bile para sayabiliyor diyen Sarı, şu ifadelere yer verdi; “Bu yüzden o zamanlar benim de aklıma böyle bir fikir gelmişti. Paraları dezenfekte etmek için çamaşır suyuna koymayı bile düşünmüştüm yani. Ama çamaşır suyu paranın yapısını bozacağı için vazgeçtim. Zaten paraları artık ne kaynatıyorum ne de kolonya ile siliyorum. Ben de herkes gibi paraları olduğu gibi cebime koyuyorum” dedi.