KENELERE DİKKAT!

Coşkun, keneler yoluyla bulaşan zoonotik enfeksiyona yol açan bir viral hastalık olan Kırım-Kongo kanamalı ateşi (KKKA) ile ilgili uyarılarda bulundu. Konuyla ilgili Coşkun; “Keneler örümceğimsiler sınıfının alt sınıfında bulunurlar. Keneler, genellikle kalem ucu büyüklüğündedirler. Konakcının kanını emdikçe şişer ve fındık büyüklüğü kadar ulaşabilirler. Kahverengi ve siyah renklidir. Sıcakkanlı hayvanlarda asalak olarak yaşarlar. Özellikle ağaçlarda, çalılarda, çimlerde ve yeşil alanlarda bulunurlar. Keneler, ilkbahar ve yaz aylarında daha yaygındırlar. İçinde bulunduğumuz ve her tarafın yeşerdiği bu aylar, bölgemiz için kene tehlikesi içeriyor. Kuş nüfusunun, tavuk ve benzeri nüfusun kırsalda ve yeşilliklerde azalmasıyla da keneler sere serpe dolaşmaya başladılar'' dedi.    “Çok tehlikeli olabiliyor”   Coşkun; “Keneler sıcakkanlı hayvanların ve insanların kanını emerek beslenirler. Bu ısırık çok tehlikeli de olabiliyor. Birçok vakada kene ısırığı zararsız olsa da ısırığa karşı alerjik tepkime durumunda veya evcil hayvanlar ile insanlara geçirebilecekleri viral (Kırım Kongo Kanamalı Ateşli Hastalık) nedeniyle kene ısırığı ölümcül de olabilir. Kene, virüs taşıyabilir. Bu tehlikeli ve ölümcül virüs Bunyaviridae ailesinden Nairovirus grubundan tek sarmallı RNA virüsü olan Crimean-Congo Haemorrhagic Fever virüsüdür. Hastalık ülkemizde, başlıca hastalık etkenini taşıyan kenenin tutunması veya bununla temas sonucunda bulaşmaktadır” dedi. Coşkun; “Bunun yanı sıra hastalık viremik dönemdeki hayvanların veya hasta kişilerin kan, doku, vücut çıkartılarına korunmasız temasıyla da bulaşabilir. Yani çok tehlikeli bir bulaştırıcılığa sahiptir. İnkübasyon süresi kene tutunmasından sonra genellikle 1-3 gün, en fazla 9 gün olabilmektedir. Enfekte kan, vücut sıvısı ve diğer dokularla temas sonrasında 5-6 gün; en fazla ise 13 gün olabilmektedir. Hastalığın tedavisinin esasını destek tedavisi seçenekleri oluşturmaktadır. Bugün için hastalıktan korunmaya yönelik etkinliği kanıtlanmış bir aşı veya etkene spesifik bir ilaç bulunmamaktadır. Ülkemizde hastalığa karşı aşı geliştirme çalışmaları devam etmektedir” dedi.    “Kene ısırığı ve yerleşimi”    Coşkun; “Keneler vücudun sıcak, nemli bölgelerini tercih eder. Bir kene vücuda bulaştığında, koltuk altlarına, kasık bölgelerine, saçlı ya da yoğun kıllı bölgelere göç ederler, yerleşirler, ısırıp kan emmeye başlarlar. Kenelerin kan emme sırasında tükürük bezlerinden salgılanan birçok zehirli madde, sinir sistemi bozukluklarına yol açar. Sinir uyarıları beyine gidemez. Bu zehirli maddeler sinir uyarılarının çevresel sinirler ve omurilik üzerinden beyne iletilmesini engeller. Kene, günlerce saklı kalabildiğinden, belirtilerin nedeninin uzun süre anlaşılmadığı vakalar mevcuttur.  Ancak ciltte bir kene bulunması yaygındır çünkü keneler bir defa ısırdıktan sonra tamamen dolana kadar nadiren yerlerinden kımıldarlar. İnsan vücudundan on gün süreyle kan emebilen keneler, bu süre sonunda kendilerini tamamen doldurmaları sonucu konaklarını bırakarak ayrılabilirler” dedi.   “Sakın bunu yapmayın”   Coşkun; “Kene varsa panik yapılmamalıdır, öldürülmemelidir ve üzerine su dahi olsa dökülmemelidir. Kolonya ve alkol benzeri solüsyonlar üzerine dökülmemeli, ateşle yakılmamalı, buz dokundurulmamalıdır, sıkılmamalı ve basınç uygulanmamalıdır. Yani hiçbir şey yapılmamalı, acilen en yakın sağlık kuruluşuna gidilmeli, hekime müracaat edilmelidir. Hekim veya hekim gözetiminde ehil sağlık personeli keneyi tabiri caizse ‘hiç kızdırmadan ve canını yakmadan’ yavaşça ve usulüne uygun olarak çıkaracaktır” dedi.    Özel Haber: Emrah Gemicioğlu