EMEP'DEN fındk fiyatI İDDİASI

Poyraz, çeşitli kurum-kuruluş temsilcilerinin fındık alım fiyatı için dilendirdiği 12-15 TL arasındaki fiyatın üreticilerin aleyhine olduğunu belirterek, “Fındığın maliyeti belli. Bu maliyette fındığın az ya da çok olmasının bir farkı yok. Maliyet aynı. Bir kilo fındığın maliyetinin 10TL’nin üzerinde olduğu bilindiği halde 12-15 TL arası bir fiyatın kabul edilebilir olarak değerlendirilmesi fındık fiyatının düşük tutulması için yapılan bir algı operasyonudur.” dedi.    Tarım Bakanı nihayet konuştu ama… Tarım Bakanı Pakdemirli’nin ‘Fındık üreticilerini mağdur etmeyeceğiz, yakında TMO’nun alımı hakkında açıklama yapacağız.’ demesini de eleştiren Poyraz, “ Üretici hükümetten çözüm bekliyor. Bakan da yakında açıklama yapacaklarını söylüyor. Fındık harmana geldi, pazara indirilmek üzere hala uygulanacak alım politikası ve fiyat hakkında bir netlik yok. Yerli ve yabancı fındık tekellerinin çıkarını düşünenler de çıkmışlar 12-15 TL arası fiyatın uygun olduğunu söylüyorlar. Bu bir operasyondur. Üreticinin emeğini ve ürününü ucuza ele geçirme girişimidir. Buna bir de Bakanın da işi zamana yayması eklenince üreticinin 12-15 TL arası bir fiyata razı edilmek istendiği daha iyi anlaşılacaktır. 18 TL altında fiyat dillendirilmesini iyi niyetli görmüyoruz.” dedi.  Fındık da az, 18 TL’den aşağı olmaz “Açıklanan rekoltenin yarısı bile olmayacak.” diyen Poyraz değerlendirmesinde, “Açıklanan rekoltenin gerçekleştiğini kabul etsek de fındık fiyatı yine 18TL olmalıydı. Şimdi beklenen rekolte gerçekleşmeyecek. Üretici masrafını yaptı ve daha az fındık elde ediyor. Bu durumda üreticiyi 18 TL bile memnun etmeyecek ama amaç fındık tekellerin kazanmasını sağlamak olunca üreticinin talepleri dikkate alınmıyor. 18 TL üretici için çok değil ama kârına kâr eklemek isteyen fındık tekelleri için fazla geliyor.” dedi.  Yeniden vurguluyoruz:  Birlik ve dayanışma şart Poyraz üreticilere de seslenerek, “Hükümetin fındık tekellerinin tarafında olduğu her yıl uyguladığı politikalarla belli oluyor. Saldım çayıra Mevlam kayıra anlayışıyla hareket eden hükümetin üreticinin ve ülke tarımının lehine bir stratejisi yok.  Her yıl fiyat tartışmalarına sıkıştırılıyoruz. Küresel ısınmanın etkisini görmeye başladık. Mevsimler değişiyor, fındık için gerekli ısı ve yağış dengesi bozuldu. Sözleşmeli tarım kapıya dayandı. Üreticiler gelecekleri için fiyat tartışmalarının yanında fındık politikasında da taraf olmalı. Bunun için üreticilerin birlikte ve dayanışma içinde sendika çatısı altında toplanmaktan ve kooperatifleşmekten başka çareleri yok. ” dedi.