Ordu'da yüncülük yapan 65 yaşındaki İbrahim Bacacı, her geçen gün yün alanların sayısı azalıyor. Yüncülük mesleği de kısa bir süre sonra tamamen yok olacak diyerek sözlerine şöyle devam etti; ''Yüncülük mesleğini icra eden kalmadı diyebilirim. Son zamanlarda işler iyice azaldı. Teknolojik gelişmeler yüncülüğe ket vurdu. Eskiden böyle değildi. Gün geçtikçe bu meslek iyice yok oluyor. Önceden bu mahallede her yer yüncü dükkanıyla doluydu. Şimdi baksanız bir iki tane yüncü dükkanı kalmıştır. Biz de bir yere kadar direnebiliriz. Sonrası malum, yok olup giden birçok meslek gibi, yüncülük mesleği de yok olup gidecek. Bu çok üzücü bir durum. Bu meslek atadan kalma, dedelerimizin yaptığı bir meslek. Böyle bir duruma düşmesi hiç hoş değil'' dedi. Yüncülük yapan İbrahim Bacacı, ''Eskiden evlilik denilince ilk gelinen yer yüncü dükkanlarıydı. Geçmişte düğün ve çeyizlik için çok fazla yün satışı olurdu. Şimdi çekyat ve baza türü eşyalar alınıyor. Genç nesil yüncü dükkanına gelmeyi bırak, yakınından bile geçmiyor. Yünlerde koyun kokusu var diyerek beğenmiyorlar. Koyun yününde koyun kokar tabi, normal olan bu zaten. Organik yünler yerine endüstri ürünü olan elyaf gibi şeyleri tercih ediyorlar. Bence yün varken, elyaf alınmaz. Yün fiyatları aynı, bir zam yaptığımız falan yok. Buna rağmen müşteri gelmiyor. ''Şu an koyun yününün fiyatları 2 liradan başlıyor, 10 liraya kadar çıkıyor. Genel olarak fiyatlar ucuz diyebiliriz. Ordu'nun yükseklerinde yaşayan köylülerden alıyorum yünleri. Önceden 45-50 kilo yün alanlar olurdu, şimdi 2-3 kilo yünü zor satıyoruz. Yün alanlar ise genelde yaşlı müşteriler. Çoğu köylerde yaşıyor ve eski geleneklere bağlılar. Onlar da olmasa sinek avlayacağız'' dedi. Bacacı, ''Yün yataklar, pamuk ve elyafa göre daha sağlıklı. Kışın daha sıcak, yazın da daha serin olur. Ama bu günlerde fazla tercih edilmiyor. Eskiler biliyor bunu. Genç nesil yünün böyle özellikleri olduğunu pek bilmiyor. Bilseler onlar da yüne yönelirler. Yün demek sağlık ve konfor demek. Bunu herkes bilsin, duysun istiyorum'' dedi.
Haber: Emrah Karakuş