Gözükan, emekli olduktan sonra zaman geçirmek için hobi amaçlı uğraşlar edinmeye başladığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti; “İş hayatımı tamamlayıp, emekli olunca birçok kişi gibi ben de oyalanacak bir şeyler yapmaya karar verdim. İlk başlarda tamamen el ürünü bastonlar yapmaya başladım. Ayrıca ahşap oyma ve kakma sanatıyla da uğraşıyorum. Zamanla yaptığım bastonların ve çeşitli el ürünü eşyaların sayısı artınca depoya yerleştirmeye başladım. Sonra gezip gördüğüm farklı şehirlerdeki hoşuma giden, gözüme güzel görünen antika ve eski eşyaları almaya başladım. Bir tane, iki tane derken bunların sayısı arttı, eve sığmaz hale geldi. Ben de bu eşyaları bastonların yanına, depoya düzenli bir şekilde koymaya başladım. Yıllar geçtikçe içerisi bir müzeye dönüştü. Şu an burada binin üzerinde antika eşya var. Hepsi de benim için çok özel ve anısı olan şeyler. Buradaki bazı eşyaları ise benim bu hobimi bilen yakın çevrem hediye etti” dedi.
“Kapım herkese açık”
Burayı ilk kez görenler çok şaşırıyor diyen Gözükan, sözlerine şöyle devam etti; “Şu an burası bir müze gibi oldu. Görmek isteyen herkese kapımız açık. Zaten sağdan soldan duyup merak edenler sürekli geliyor. Burayı gezip, beğenenleri görünce ben de çok mutlu oluyorum ve daha fazla antika eşya bulup, daha geniş alanlarda sergilemek istiyorum. Şu an burası bana küçük gelmeye başladı çünkü çok sayıda antika eşya var. Bu yüzden bu alanı genişletmeyi düşünüyorum ve ilk fırsatta bunu yapmayı planlıyorum” dedi.
“İmkanınız el verdikçe müzelere gidin”
Bu antika eşyaları ülkenin dört bir yanından alıp buraya getirdim diyen Gözükan; “Gezmenin, yeni yerler ve farklı kültürler görmenin yaşı yoktur. Bu biraz imkan meselesi. İmkanı olan sürekli yeni yerlere gitsin ve özellikle müzeleri gezsin” dedi.
“Eşyaları benden almak için para teklif edenler oluyor”
Gözükan; “Burada herkesin beğeneceği türde binlerce antika eşya var. Bazen, ‘Bunu çok beğendim, bana satar mısın?’ diyenler bile oluyor ama asla satmam. Hepsi benim için çok özel ve onlarla aramda bir bağ oluştu. Hiçbirini satmayı düşünmüyorum” dedi.
“Antika eşyalarımı bağışlayacağım”
Ailesinde kendisinden başka kimsede antika eşya biriktirme tutkusunun olmadığını ifade eden Gözükan, kendisinden sonra bu eşyaların resmi kurumlara bağışlanmasını istediğini belirtti. Sözlerini sürdüren Gözükan, şu ifadelere yer verdi; “Burada yer alan bazı eşyalar gerçek bir müzede sergilenmeyi hak ediyor. Benden sonra bu eşyaların burada unutulup gitmesine gönlüm razı olmaz. Bu nedenle bu eşyaları müzelere ve kültür müdürlüklerine bağışlamayı düşünüyorum” dedi.