ENGELLİLER SÖZÜN BİTTİĞİ YERDE

Konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunan Başkan İşbakan, şu ifadelere yer verdi; “Bakanlar, yöneticiler ve diğer karar vericiler milyonlarca engellinin çalışma hakkıyla ilgili taleplerine gözlerini ve kulaklarını kapatmışlardır. Sözün bittiği yerdeyiz. Çünkü; geldiğimiz aşamada ortaya koyduğumuz verilerin, gerekçelerin ve taleplerimizin muhataplarımız açısından önemsenmediğini, dikkate alınmadığını görmekteyiz. Fakat yine de Cumhurbaşkanlığının verileriyle yetkili kurumlara sorumluluklarını son defa hatırlatmak istiyoruz. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın 2021/Eylül dönemi verilerine göre kamuda memur ve sözleşmeli personel kadrosunda toplam 3 milyon 516 bin 538 kişi çalışmaktadır. Bu rakamlara göre kamuda memur ve sözleşmeli kadrosunda çalıştırılması gereken engelli sayısı 105 bin 496 olması gerekirken çalıştırılan engelli sayısı 60 bindir. Ülke yönetiminin en üst noktasının açıkladığı veriler dolaylı olarak engellilerin taleplerindeki haklılığı ortaya koymaktadır” dedi. “Gerçekçi çözüm ise çok net” Başkan İşbakan; “Kamu kurumlarında engelliler için belirlenmiş kotalar sadece engelliler için kullanılmalıdır. Engellilere tahsis edilmiş boş kadrolar tek seferde doldurulmalıdır. Bunun için kamuya memur kadrosunda tek seferde en az 20 bin  engelli personel alınmalıdır. Memur kadrosu için belirlenmiş olan yüzde 3 kotası en az yüzde 6’ya çıkartılmalı ve doldurulmalıdır. Her kurumun kamu personel alımında alınan personel sayısının en az yüzde 6’sı kadar engelli kamu personeli alımı aynı anda yapılmalıdır. Engellilerin istihdamında eğitim, liyakat vb gibi durumlar esas alınmalı ve engellilerin niteliksiz işlerde istihdamından vaz geçilmelidir” dedi. “Taleplerimiz karşılanamaz, zor veya imkansız şeyler değildir” Başkan İşbakan; “Taleplerimiz engellilerin insan onuruna yaraşır bir yaşam sürebilmelerinin asgari şartlarıdır. Taleplerimizin karşılanması engellilerin yoksulluktan, açlıktan ve başkalarına mahkum olmaktan kurtulabilmelerinin tek yoludur. Bilindiği gibi 2013 yılından bu yana gerek 2828 sayılı yasaya göre ödenen bakım ücretinde, gerekse 2022 sayılı yasaya göre ödenen muhtaçlık aylığında, engellinin hane içinde fert başına düşen geliri kriter olarak kullanılıyor. Bu durum, engelli gelir sahibi değilken gelir sahibiymiş gibi bir algı yaratıyor ve engelli bireyi daha çok ailesine bağımlı hale getiriyor. Yanı sıra pek çok muhtaç engellinin bu hakları elde edememesi sonucunu yaratıyor” dedi.