PANDEMİ ONLARI DA OLUMSUZ ETKİLEDİ

Koronavirüs salgını nedeniyle turşu çeşitlerinin azaldığını belirten Öztürk, ''Normalde 121 çeşit turşu yapıyoruz ama virüs salgını yüzünden turşu yapacak yeni ürün bulmakta zorluk çekiyoruz bu sebepten şu an 80 çeşit civarında turşumuz var. Pandemi sürecinde 3 ay kapalı kaldık. Herkes gibi bu süreçten bizler de olumsuz etkilendik. En çok tercih edilen turşular genelde yöresel olan; sakarca, kaldirik (galdirik), melocan, kiraz, karayemiş (taflan) ve fasulye turşuları çok revaçta'' dedi. Öztürk, ''Çok çeşitli turşularımız var. Hatta birçok kişinin görünce şaşırdığı turşular bunlar. Mesela insanlara en ilginç gelen yumurta turşusu. Haşlanmış, kabuğu soyulmuş yumurtadan kurulan bu turşu çeşidi de oldukça merak ediliyor. Yalnız bu turşunun diğer turşulara göre raf ömrü daha kısa oluyor. Bu turşu yapıldıktan 20 gün sonra tüketilmelidir. Çünkü hayvansal ürün olduğu için bakteri üretiyor. Bunun yanı sıra muz, ayva, armut, elma ve ceviz turşuları da oldukça ilginç bulunuyor'' dedi.   ''Fındık turşusu  deneyeceğiz'' Kurdukları turşuları Ordu'ya gelen gurbetçiler aracılığıyla yurt dışına da gönderen Öztürk; hamsi, kara lahana, erik, biber, şalgam, sakarca, kuymak, kırışan, kereviz, mantar, kabalak, çağla, biber yaprağı, alıç, gelibolu, melocan, ham erik, kaya koruğu, deniz börülcesi, ahlat, şeftali, döngel, sarımsak, töngel ve üzüm gibi değişik ürünlerden kurduğu turşu çeşitlerine yenilerini ekliyor. Çok çeşitli turşularımız var diyen Öztürk; ''Bu çeşitliliğe yeni ürünler de katmayı planlıyoruz. Örneğin bölgemizin en önemli ürünü olan fındığın da turşusunu yapacağız. Daha önce fındık turşusu kurmamıştık hiç, bu sene deneyeceğiz. Güzel olacağını düşünüyoruz'' dedi.    'Geleneği sürdürüyoruz'' Turşu çeşitlerine yurt içi ve yurt dışından oldukça büyük bir rağbet olduğunu söyleyen Öztürk, sözlerine şöyle devam etti; ''1973 yılında başladığımız turşu işine bugün aynı heyecanla devam ediyoruz. Atalarımızdan öğrendiklerimizi günümüze taşımaya ve yaşatmaya çalışıyoruz. Turşularımızın çoğunluğunu doğal ortamda yetişen bitki ve meyve türleri oluşturuyor. Hepsi de birbirinden lezzetli ve iştah kabartıcı turşular'' diye konuştu.    ''İnsanlar pandemi döneminde evde sıkıldığı için buraya geliyor'' Koornavirüs tedbirleri kapsamında herkes evde kaldı, her yer kapandı. Bu süreçte doğal olarak insanlar sıkıldı, gezmek istiyorlar. Burada et ve balık restoranımız da var. Terasa oturup, balıklarını yerken insanlar bir yandan da deniz manzarasının tadını çıkarıyor. Müşteriler de burayı çok özlediklerini her defasında belirtiyorlar. Bizler yetkililerin belirlediği tedbirlere sıkı sıkıya uyuyoruz. Dezenfektan ve hijyen olaylarına oldukça dikkat ediyoruz. Gelen müşterilerimizin önce ateşini ölçüyoruz ve ona göre içeri alıyoruz. Kurallara uyduğumuz sürece bir sağlık sorunu yaşanacağını sanmıyorum'' dedi.