ÖĞRENCİ ANDI YENİDEN OKUTULMALIDIR !

Türk Eğitim Sen Ordu Şube Başkanı Ömer Okumuş; ''2018-2019 Eğitim-Öğretim Yılı bugün başladı. Bu eğitim-öğretim yılına yeni Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk ile giriyoruz. Umuyoruz ki, Sayın Selçuk döneminde geçtiğimiz eğitim-öğretim yıllarındaki hatalar tekrarlanmaz, hem eğitim hayatımız hem de eğitim çalışanları için önemli değişimlerin yaşanacağı, hak kayıplarının olmayacağı, ülkemizin dünya ülkeleri ile yarışmasını sağlayacak dönüşümlerin gerçekleşeceği bir yıl olur.  Tüm karşı çıkışlarımıza, yaptığımız eylem ve basın açıklamalarına rağmen Öğrenci Andı 2013 yılında kaldırılmıştı. Biz o dönemde Öğrenci Andında yer alan Türklük kavramının, Anayasa’da tanımlanan Türklük kavramı olduğunu, “Ne Mutlu Türküm Diyene” ifadesinin bir ırka mensubiyet anlamına gelmediğini, milli kimlik ifadesi olduğunu, Öğrenci Andının milletimizi birleştiren, bütünleştiren en önemli unsurlarından biri olduğunu dile getirmiştik. Nitekim 15 Temmuz felaketi göstermiştir ki, milletimizin en çok ihtiyaç duyduğu şey milli birlik ve beraberliktir. Milli birlik ve beraberlik ruhunun toplumun tüm kesimlerine sirayet etmesi sayesinde 15 Temmuz hain darbe girişimi başarıyla geri püskürtülmüştür. Bu minvalde tek bir millet olma şuurunun küçük yaşta çocuklarımıza kazandırılması gerekmektedir. Öğrenci Andı da bu ruhun kazandırılmasının mihenk taşıdır. Andımız, içeriği ve verdiği duygu bakımından bu amaca hizmet ediyordu. Dolayısıyla Öğrenci Andı bugünden itibaren ve devam eden süreçte okullarımızda yeniden okutulmalıdır."dedi EĞİTİM ÖĞRETİM  SORUNLARI İVEDİLİKLE GİDERİLMELİDİR Yeni eğitim-öğretim yılı başında eğitimde tespit ettiğimiz bazı eksikleri Milli Eğitim Bakanlığı ile paylaşmak istiyoruz diyen Okumuş; ''2018 yılı sonuna kadar toplam 40 bin atama daha ve 2019 yılında da 100 bin atama istiyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı 2018 yılı içinde 20 bin atama gerçekleştirdi. Bunun üzerine sendikamız bu atama sayısının yetersiz olacağını dile getirerek, ek 40 bin atama talep etti. Milli Eğitim Bakanlığı hem atama bekleyen öğretmenlerin hem de sendikamızın taleplerine duyarsız kalmadı ve 2018 yılı içinde 20 bin atama daha yapılacağını açıkladı. Öncelikle Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk’u bu hassas tavrından dolayı tebrik ediyoruz. Ancak ek atama ile birlikte 2018 yılı için toplam 40 bin atama eğitimimizin ihtiyaç duyduğu atama sayısının gerisinde kalmaktadır. Bilindiği gibi geçtiğimiz yıl 63 bin ücretli öğretmen çalıştırılmıştır. Ek ders ücreti karşılığında görev yapan bu öğretmenlerin hiçbir güvencesi olmadığı gibi iki yıllık meslek yüksekokulu mezunları da ücretli öğretmen olabilmektedir. Dolayısıyla önceliğimiz en az ücretli öğretmen sayısı kadar öğretmen ataması yapmak olmalıdır. Bu nedenle Temmuz ayı sonunda yapılan 20 bin atamaya ilaveten 40 bin ek atama isteyen sendikamızın talebinin yarısının yerine getirilecek olması okullardaki öğretmen açığı sorununu çözmeye yetmeyecektir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yapacağı ilave atama sayısının 20 bin daha artırılarak, toplam 40 bin olmasını istiyoruz. Ayrıca KPSS sonuçlarının iki yıl geçerli olmasından dolayı yapılacak 20 bin atamaya hem 2017 hem de 2018 KPSS sonuçlarıyla başvuru yapılacaktır. Eğer 2018 yılı için atama sayısı artırılmaz ise 2017 ve 2018 KPSS’de yüksek puan almış arkadaşlarımız mağdur olacaklardır. OECD ülkeleri ile kıyasladığımızda ülkemizde öğretmen açığı net bir şekilde görülecektir. OECD 2018 Bir Bakışta Eğitim Raporuna göre; öğretmen başına düşen öğrenci oranında OECD ortalaması ilkokulda 15, ortaokulda 13’tür. Aynı raporda bu oran Türkiye’de ilkokulda 18, ortaokulda 15 olarak görülmektedir. Rapora göre öğretmen başına düşen öğrenci oranı İsveç’te ilkokulda 13, ortaokulda 12; Lüksemburg’da ilkokul ve ortaokulda 11, Finlandiya’da ilkokulda 13, ortaokulda 9, Almanya’da ilkokulda 15, ortaokulda 13’tür; İtalya’da ilkokul ve ortaokulda 11; Kore’de ilkokulda 16, ortaokulda 15’dir. Buna göre OCED ortalaması baz alındığında ülkemizde ilkokulda öğretmen açığı 43 bin 130, ortaokulda 75 bin 452’dir'' ifadesini kullandı. SÖZLEŞMELİ VE MÜLAKATLI ÖĞRETMEN ALIMI KALDIRILMALIDIR Okumuş; ''Sözleşmeli ve mülakatlı öğretmen alımı 2016 yılında getirilmiş, o tarihten bugüne kadar hiç kadrolu atama yapılmamıştır. 2011 yılında kaldırılan sözleşmeli öğretmenliğin yeniden üstelik bu kez mülakat ile birlikte getirilmesi öğretmenlik mesleğinde derin yaralar açmıştır. Öncelikle şunu belirtmek istiyoruz. Öğretmenlik uzmanlık mesleğidir. Dolayısıyla ücretli, sözleşmeli ve kadrolu şeklinde kategorize edilmesi, öğretmenlerin öğretmenler odasında bölük pörçük edilmeleri pedagojik açıdan son derece yanlıştır. Sözleşmeli öğretmenlerin 4 yıl sözleşmeli, 2 yıl da kadrolu olmak üzere toplam 6 yıl çakılı çalıştırılması, tayin hakkı olmaması insani ve ahlaki değildir. Mülakatla öğretmen alımı da tamamen hak gaspının yaşandığı, emek ve alın terinin hiçe sayıldığı bir atama yöntemidir. Mülakat komisyonlarında 5 dakika içerisinde öğretmenlere puan verilmektedir. Üstelik aynı KPSS puanına sahip olmasına rağmen her komisyonun puan takdiri farklı olduğundan adaylara farklı puanlar verilmektedir. Dolayısıyla tamamen sübjektif yaklaşımlara dayanan, alın terini yok sayan mülakat uygulaması kaldırılmalıdır. Nitekim Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un öğretmen atamalarında yapılan mülakat yönteminden rahatsız olduğunu biliyoruz. Öte yandan Türk Eğitim-Sen’in sözleşmeli öğretmenliğin iptali için açtığı dava sürmektedir. Umuyoruz ki; bu dava lehimize sonuçlanır ve sözleşmeli öğretmen alımı tarihe gömülür. Talebimiz ivedilikle sözleşmeli öğretmen alımının iptal edilmesi, tüm öğretmenlerin kadrolu olarak ve sadece KPSS puan üstünlüğüne göre istihdam edilmesi ve öğretmenlik mesleğinin rencide edilmesine daha fazla müsaade edilmemesidir'' dedi.