Gezileriniz sırasında karşılaştığınız bir sağlık sorunu oldu mu?

Taner Demir: ''Her zaman söylediğim gibi motorcuların uzun yollarda en büyük korkusu öncelikle motor arızasıdır. Kendi sağlık sorunlarımız ise sonra gelir. Seyahat boyunca her hangi bir sağlık sorunu yaşamadım diyebilirim. Hatta başım bile ağrımadı desem yalan olmaz. Bu konuda biraz şanslıydım. Olsa bile ufak tefek sorunları kendim de hallederdim diye düşünüyorum çünkü aynı zamanda da sağlıkçıyım. Motor için gerekli ekipmanları nasıl yanıma aldıysam aynı şekilde sağlık için lazım olabilecek ekipmanları da yanıma almıştım. Ama şükürler olsun ki kullanmam gerekmedi'' dedi.

Motor üstünde 28 gün geçirdiniz. Bu süreçte hiç kaza geçirdiniz mi?

Taner Demir: ''Genellikle insanların kafasında hep motor tehlikelidir algısı var ama aslında kurallara uyduğunuz zaman hiç sorun yaşamıyorsunuz. Benim motorum diğer motorlara kıyasla biraz daha büyük ve geniş. Bu konuda da şanslıyım diyebilirim. Dışarıda motor kullanmak çok daha rahat üstelik. Avrupa'da motorculara, bisikletlilere ve yayalara gerçekten saygı gösteriyorlar ve öncelik tanıyorlar. O yüzden her hangi bir olumsuzluk yaşamadım, bir tehlike yaşamadım. Çok rahat bir şekilde seyahatimi tamamladım'' dedi.

Tek başınıza uzun yollar kat ettiniz. Yanınızda bir arkadaşınızın daha olmasını ister miydiniz?

Taner Demir: ''Bence yalnız olmak daha iyi. Motorculuk camiasında şöyle bir söz vardır, 'iki motor az, üç motor çoktur' denilir. Ben de bu söze hak veriyorum. Kalabalık gezerken herkesin kafasında gidilecek başka bir nokta olur. O zaman o seyahat sıkıntıya girer. Aslında fotoğraf ve video çeken biri olsaydı hiç fena olmazdı. Bunun eksikliğini çekmedim desem yalan olur'' dedi.

Uzun seyahatlerde yemek konusu biraz sıkıntı oluşturabiliyor. Siz bu konuyu nasıl hallettiniz?

Taner Demir: ''Yemek konusu gerçekten sıkıntı oluşturdu. Yunanistan mutfağı bizimkiyle hemen hemen aynı. Birçok yiyecek ve içecek benzer geldi bana. Balkanlarda da çok sıkıntı yaşamadım. Almanya ve Hollanda'da ise Türk restoranları istemediğiniz kadar çoktu zaten. Ama diğer yerlerde aç kaldım desem yalan olmaz.Güvenemediğim yerlerde sadece balık yedim. Yol boyunca her zaman restoran çıkmıyor karşınıza tabi. Bu yüzden vücut direncim düşmesin diye protein kekleri almıştım.Günde 2-3 tane protein keki yiyordum. Bunların yanı sıra bal, domates,salatalık gibi kahvaltılık yiyeceklerden tüketmeye dikkat ettim'' dedi.

Birçok ülke gezdiniz. Sizce en sıcakkanlı ülke hangisiydi?

Taner Demir: ''Daha önce de dediğim gibi Avusturya halkı bana biraz soğuk geldi. Ama özellikle Boşnaklar daha sıcakkanlı ve insancıllar. Ayrıca Türklerin yoğunlukla yaşadığı Almanya, Hollanda gibi ülkelerde de çok sıcak karşılandım'' dedi.

Sizin gibi gezmek isteyenlere neler tavsiye edersiniz. Güzel bir seyahatin altın kuralları nelerdir?

Taner Demir: ''Öncelikle planlarını ertelemesinler. İlk kural budur. Cesaretli olsunlar. Motorla birçok ülke gezim ve şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki ha buradan Balkanlara gitmişsiniz ya da Avusturya'ya gitmişsiniz ha Samsun' a cidden ikisi de aynı şey. Hiçbir sıkıntı yok içlerini rahat tutsunlar. Kimse kimsenin etlisine sütlüsüne karışmıyor. Kendi ülkende gezer gibi geziyorsun. Motorla uzun yola çıkacaksanız eğer motorunuzun sağlam olması gerekiyor tabi. Yanınıza az ve öz eşya almanız gerekiyor. Ayrıca gerekli ekipmanları da yanınıza mutlaka almalısınız. En önemli şey ise tabi ki kask. Kask olmadan asla ve asla motor kullanılmamalı. Uzun yol ya da yakın bir yer fark etmez nereye giderseniz gidin kaskınızı mutlaka takın. Altın kural kask takmak'' dedi.

Röportaj: Emrah Karakuş