''VURGUN VE SOYGUN DÜZENİ''

Tüm Köy Sen Ordu Şubesi Başkanı Zekai Sağra; ''Serbest piyasa dediğimizde dünyada işleyen bir piyasayla ile bugün fındıkla ilgili serbest piyasanın uzaktan yakından alakası yoktur. Şu an fındık piyasası diye bir şeyden söz edemeyiz. Bunun adı vurgun ve soygun düzenidir. Çünkü fındık milyon kilolarla ifade edilen bir üründür. Ordu şehri olarak bakarsak eğer yaklaşık 200 bin ton civarıdır. Ordu, ülkedeki toplam fındık üretiminin yüzde 30'unu üretir. Düşünün 1 liralık bir manipülasyon bile 200 milyon gibi bir parayı bir yerden bir yere götürüyor. Bunun için önemli ve kıymetli bir üründür fındık. Bu hayasızca ticaretin fındık üzerinde yoğunlaşmasının bir sebebi de budur. Fındığın bir politikası olması lazım'' şeklinde konuştu.   ''PEŞKEŞ ÇEKTİLER'' Gelişmiş ülkelerde serbest piyasanın aktörleri ve bunların örgütleri vardır diyen Sağra; ''Oysa bizim fındık piyasasında fındık üreticisinin bir örgütü olmadığı gibi, bu ülkeyi yönetenler kendilerinin de ifade ettiği gibi, fındık alım tekellerine, dünya tarım ve gıda tekellerine fındık üreticisini peşkeş çekmiştir. Tarafı olmayan, örgütü olmayan , aktör yerine konmayan bir üretici var. Burada üretici teslim olmuş vaziyette. Çünkü bizim burada manav diye tabir ettiğimiz tüccarların da bugün Ferrero'nun belirlediği fiyatın dışına çıkma şansları yok. Nefes alma imkanları yok. Çünkü en büyüğünden en küçüğüne kadar silsile olarak fındık ticareti yapan bizim yerel aktörlerimizin tamamı, ülkemize kadar gelip, hatta bahçelerimize kadar gelip sözde üreticiyi sözleşmeli tarıma zorlayan bu küresel güçlerin tedarikçisi durumuna düşmüşlerdir. Bunu şöyle açıklayabiliriz, bundan 15 yıl önce sadece Ordu'da 35 tane ihracat yapan firmamız varken, bunların sayısı şu an bire ikiye inmiştir. Ve bunlar da bu tekelleşmiş, ülkemizde önemli firmaları satın almış, depolarını kurmuş, köylerde eğitim çalışmaları yapan firmaların tedarikçisi durumundalar'' dedi.   ''ÜRETİCİ ÖRGÜTLENMELİDİR'' Aslında bizim fındık ticareti yapan yerli tüccarlarımız da üreticilerden çok farklı değil diyen Sağra; ''Bunlar da birkaç yıl içerisinde bu azgın işleyişin dişlileri arasında yok olacaklar. Bu tekelci anlayış bunları da yok edecektir. Çoğu gitti zaten. Her sene evini ocağını buradan götürüp, izini kaybettiren tüccarları ben tanıyorum. Bu olumsuzluklara karşı çaremiz şu, fındık üreticileri örgütlü çalışmalı. Yani bu ürün üzerinden yapılan vurgun ve soygunu durdurabilmenin birinci yolu üreticinin sağlıklı bir şekilde örgütlenmesi ve örgütüne sahip çıkması ile başlar. Tüm Köy-Sen olarak bizim ilk amacımız budur. Üreticiyi örgütleyip birliğini kurdurmak. Yani geçmişteki Fiskobirlik'i üreticinin de demokratik olarak içerisinde, yönetiminde olacağı ve geçmişteki yanlışlardan da bir sonuç çıkartıp, Fiskobirlik'i yönetenlerin yaptıkları işlerden sorumlu olacağı, her türlü manipülasyona karşı duracak bir kuruluşu hayata geçirmeliyiz. Bir başka tabirle bizim fındık ihraç ettiğimiz Avrupa ülkeleri tarımını nasıl yönetiyorsa, Türkiye'de de böyle bir kuruluşu hayata geçirmeliyiz'' dedi.     Haber: Emrah Karakuş