ÜRETİCİNİN KAYBEDECEK ZAMANI YOK!

Tüm Köy Sen Ordu Şubesi Başkanı Zekai Sağra; ''Tüm Köy Sen süratle köylerde örgütleniyor. Yönetim kurulumuzla beraber köylere gidip bölgemizin tek ürünü olan fındıkta yaşanan vurgun ve soygunu, üreticilerle birebir yaptığımız toplantılarda dile getiriyoruz. Anlaşılan o ki, geçen yıllardaki politikasızlık devam edecek. Öyle görünüyor ki maalesef hükümet, fındıkta TMO'yu yasallaştırmadan geçen seneki gibi yine devreye sokup, üreticiye de biz size destek olduk şeklindeki telkinlerine devam ediyorlar. Maalesef ziraat odaları da ısrarla üreticiye, TMO'nun ne kadar faziletli bir kurum olduğunu, hatta bölgemizde TMO'nun müdürlüğünü açmasını büyük bir olay gibi sunmaya çalışıyorlar. Bu son derece yanlış bir yaklaşım. Çünkü TMO'nun Ordu'da bir il müdürlüğünün olması meseleye hiçbir şekilde çözüm getirmeyen bir şey. Hiç müdürlük olmasa da bir şey fark etmez. Sonuçta fındığın alınıp, depolara konması ile ilgili olarak TMO'nun müdürlüğüyle bir alakası yok. Burada önemli olan şey fındığın gerçek değerinin verilip verilmeyeceği'' dedi. Sözlerine devam eden Zekai Sağra; ''Tüm Köy Sen olarak şunu anlamakta güçlük çekiyoruz; Geçen yıl yaşadığımız gibi 8 buçuk lira maliyet açıklayıp da 10 liradan üst fiyat kurmuş iseler bunun adı dünya tarım ve gıda tekellerine yapılmış bir destektir. Yani üreticiye değil bu tekellere destek yapılmıştır. Bu durum maalesef yine bu şekilde devam edeceğe benziyor. Yani biz fındığımızı üretici açısından kaça satacağız, üzerinde durmamız gereken asıl mesele bu. Kaldı ki fındıktaki katma değerden üreticinin ne kadar pay alması gerekiyor, burada ele alınması gereken konulardan biri de bu. Ama her yıl yaşanan olumsuzluklar ve fiyata yönelik manipülasyonlar yine bu gıda tekellerinin istediği gibi olacağa benziyor. Bakınca görünen bu ne yazık ki. Onun için üreticinin kaybedecek zamanı yok. Daha bugünden bu tuzağı görüp, ona göre bir önlem alması gerekiyor. Tüm Köy Sen olarak her yıl olduğu gibi, sezondan bir ay önce değil de daha şimdiden geçmiş yıllarda yaşanan bu vurguna ve soyguna yönelik hareketlerin önüne geçmeye çalışacağız. Bunda son derece kararlıyız'' dedi. ''ÜRETİCİ BİRLİK  OLMALI'' Zekai Sağra; ''Örgütü olmayan her topluluk maalesef hakkını alma konusunda güçlük çekmektedir. Bunun için özellikle önce örgütlü bir üretici topluluğu oluşturarak, bir olarak isteklerimizi, taleplerimizi alanlara taşımaya hatta Ankara'ya kadar götürmeye kararlıyız. Bugün üretici örgütü olarak faaliyet gösteren başta ziraat odaları olmak üzere, bu sistemin bu düzenin daha sağlıklı yürümesi anlamında faaliyet göstermekteler. Son zamanlarda özellikle Ordu Ziraat Odası'nın TMO ile ilgili yaptığı açıklamalardan da biz bunu anlıyoruz. Fiyata yönelik, daha doğrusu ürünün hal ettiği fiyata yönelik bir çalışma görmüyoruz. Bu da bizim için son derece endişeli bir durum'' dedi. ''ÜRETİCİ HİÇBİR  ŞEYDEN KORKMASIN'' Tüm Köy Sen Ordu Şubesi Başkanı Zekai Sağra; ''Bizim şimdiden harekete geçip bu oynanan oyuna bir dur deme noktasında olmamız gerekiyor. Tüm Köy Sen olarak üye sayımız çoğaldıkça bu amansız ve zalim gidişe dur deme boyutuna çok kısa bir süre sonra geleceğiz. Bu konuda Tüm Köy Sen olarak hiçbir şeyden korkmadan, yılmadan ki burada baskılarda olacak bunu biliyoruz. Maalesef geçmiş yıllardan da edindiğimiz sonuç bu olmuştur. Maalesef bugünkü hükümet safını belli etmiştir. Yani fındık üreticisi 2016'da 14 liraya sattığı fındığını, 2017'de serbest piyasada 8 buçuk liraya, TMO ise 10 liraya kadar almış ve buna da destekleme adını koymuş ise niyeti bellidir. Artık burada tartışılacak bir şey yok. Özellikle vurguluyoruz, üreticinin bunu görmesi lazım. Şöyle bir sıkıntı yaşıyoruz. Üreticilerimizde de genelde olan bir korku hakim. Yani fındık fiyatını bulsun dediğimizde sanki hükümete yönelik bir hareketmiş gibi algılanıyor maalesef. Yapılan algı operasyonları böyle bir korku oluşturmuş. Bizim Tüm Köy Sen olarak üreticilere çağrımız şu; Korkmuyoruz dediklerinde görecekler ki her şey daha güzel olacak. Ve herkes aklını başına devşirecek. Çünkü fındık üreticisinin  çok haklı talepleri var. Yıllardan beri zulüm boyutuna varan bir alım söz konusu. Bir lütuf gibi sunulan TMO'nun lütuftan öte fındık alım tekellerine yapılan bir kıyak olarak algılanıyor'' dedi. Haber: Emrah Karakuş