''TEKELLERİN DEPOCULUĞUNU YAPTIK!''

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) satın aldığı 138 bin ton kabuklu fındığı satışa çıkardı. Konu hakkında konuştuğumuz Saadet Partisi Ordu Ekonomik İşler Başkanı Haluk Şensoy; ''Tüm Karadeniz Bölgesinin fındığını fiyatlar aşağı düşmesin diye 10 ile 10,5  lira arsında alım yapan TMO bizim Ordu fındığını 11,5 liradan satacağını duyurdu. TMO'nun elinde 138 bin ton fındık olduğu söyleniyor. Evet elimizdeki fotoğraf bu, şimdi biraz bu fotoğrafı yorumlayalım; Bu tüm gelişmelerden sonra acaba kim karlı,  zarar eden kim, mutlu kim, mutsuz kim. Eylül ayıyla beraber tüccar tabelaları fındık fiyatını 8-9 lira bandında yazarak alıma başladılar. Aman çok fındık var bu fiyat daha da aşağı düşmesin denilerek TMO devreye sokuldu, üretici fındığını TMO' ya verebilmek için içindeki çürüklerini ve teklemelerini seçti ve güzel bir şekilde de kurutulmuş olarak TMO depolarına teslim etti. Bu aşamalarda dahi serbest piyasada fındığın fiyatı hiç oynamadı. 8 lira bandında seyretti ve halen o şekilde devam ediyor. Rekolte bu yıl çok fazla, fındık 5 liraya düşer yaygaralarıyla beraber zengini de fakiri de tüm üreticiler fındıklarını sattılar. Yani bu yıl da üreticiye zokayı yutturdular. Gelelim TMO'nun fındığı serbest piyasaya süreceği gerçeğine. Benim şahsen hem bir üretici olarak hem bir ziraat mühendisi olarak en önemlisi de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak midem bulandı ve utandım. Yazıklar olsun üreticisini ve mahsulünü tekele peşkeş çekene ve çektirenlere. Fındık tekelci ve baronları zaten cukkayı öyle veya böyle götürüyorlar. Tüm alınan kararlar onlardan yana. Bu 11,5 liraya satılacak rakam TMO'nun da zarar etmeyeceği bir rakam. Peki zarar eden kim, tabi ki fındık üreticisi. Bir kilo fındık maliyetinin 10 lira civarında olduğunu sezon başında hesaplayıp kamuoyuna deklare etmiştik. Üreticinin genel olarak kilodan aldığı para 9 lira civarıdır. Özellikle Ordu Bölgesini külleme hastalığı vurmuş ve kendisini harman ve randıman kırımında belli etmiştir. Zararına ürününü sattırdığın bir üreticiden nasıl daha fazla ve kaliteli bir ürün yetiştirmesini bekleyeceksiniz. En büyük tehlike fındık tarımında kırsalın boşalması, bahçelerde çalışacak kişilerin de bulunamamasıdır. Artık atılan her adım dahi maliyettir. Bu şartlar altında bu fındık tarımının sürdürülebilirliği tehlike altındadır. Özellikle külleme hastalığı Ordu ilimizde önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde fındık tarımını tamamen bitirebilir. Fındığından para kazanamayan üreticiye sen mücadeleni yap demek ise hem dalga geçmek hem de zulmün dik alasıdır. Dünya üretiminin patronu olduğumuz tek ürün olan fındığı sattık ve özelleştirdik ve bunları yaşıyoruz. Eğer önlem alınmaz ise daha da kötü olacağı aşikardır. Lafı fazla uzatmaya gerek yok. Bundan sonra bu işin çözümü var mıdır diye bana soracak olursanız eğer evet tek bir çözümü vardır. Bu oluşturulan tekel yapısına karşı Fiskobirlik'in  yapısını revize ederek, fındık alım işleme ve ihraç yetkisi verilmesidir. Bundan başka ne yaparsanız yapın hepsi pansuman tedbirler olacak, yara büyüyecek ve kangrene dönüşecek, kol ve bacaklar kesilecektir. Tabi ki bu kol ve bacaklar üreticinin kolu, bacağıdır .Fındık üreticisine de bir cümle söyleyelim buradan. Günlük menfaatlerinize karşılık yapılan bu haksızlık ve zulümlere sizin de söyleyecek bir cümleniz yoksa çocuklarınızı ve torunlarınızı siz de İstanbul'a göndermek zorunda kalacaksınız'' dedi. Haber: Emrah Karakuş