SADECE ORDU'DA DEĞİL KARADENİZ'DE TEK!

Ordu'nun ve Karadeniz'in tek körüklü çizme ustası olan 57 yaşındaki Türkay Yavaş, Türkiye'nin de sayılı körüklü çizme ustalarından biri. Konu hakkında konuştuğumuz  Türkay Yavaş, körüklü çizmenin nasıl yapıldığını ve işin zorluklarını anlattı. Ordu'da ve Karadeniz'de bu işi yapan ustalar olmadığı için körüklü çizmenin esas yeri olan Ege Bölgesine giderek körüklü çizme yapmayı ehil ustalardan öğrendim diyen Yavaş, sözlerine şöyle devam etti; ''1975 yılında ayakkabı ustalığı yapmaya başladım ama körüklü çizme ustalığını son 15 yıldır yapıyorum. Körüklü çizme yapmayı öğrenmek için Kuşadası'na gittim ve buradaki Mustafa Karpuzcu ustama çırak oldum. Körüklü çizme yapmayı Mustafa Karpuzcu'dan öğrendim. Çıraklıktan geliyorum yani. Körüklü çizme yapmak meşakkatli bir iş. Bir körüklü çizmeyi yaklaşık 10 günde yapıyorum. Şu an körüklü çizmelerin fiyatı 600 lira. Eskiden körüklü çizmeyi o bölgenin ileri gelen varlıklı aileleri ve ağalar giyermiş. Günümüzde de eskisi kadar çok giyen olmasa da halen körüklü çizme giyen vatandaşlar var. Yılda yaklaşık olarak 150 çift körüklü çizme yapıp satıyorum. Şu an Ordu değil Karadeniz'de benden başka körüklü çizme yapan yok. 1960'tan önce Ordu'da körüklü çizme yapılıyormuş ama günümüzde benden başka yok maalesef. Maalesef diyorum çünkü artık çırak yetişmiyor. Çırak Yetişmeyince normal olarak usta da yetişmiyor. İlerleyen teknoloji ile birlikte artık birçok meslek yok oluyor. Körüklü çizme ustalığı da bu mesleklerden biri. Umarım körüklü çizme ustalığı zamanla yok olmaz ve gelecek nesillere de aktarılır. Çünkü körüklü çizme sadece Ege ev Karadeniz'in değil Türkiye'nin kültür mirası ve korunması gerekiyor. Körüklü çizmeyi Ege'de Efeler giyermiş, Karadeniz'de ise zengin kişiler, ağalar giyermiş genellikle. Körüklü çizmenin üzerine külot pantolon ve yelek de giymek o zamanlar modaymış'' dedi.   ''Körüklü çizme  nasıl yapılır'' Körüklü çizme ustası Türkay Yavaş; ''Körüklü çizme yapmak uğraş isteyen, emek ve incelik isteyen bir iş. Öncelikle körüklü çizme yapmak için ıstampa yani kalıbını çıkarmak lazım. Kalıpla sayası yani üst derisini keseriz. Konç tarafının üstten 12 santim içerisine kösele koyup düzgün durması sağlanır. Ondan aşağısı yani körük olacak kısmın astarı sahtiyan dediğimiz keçi derisinden kesilir. Sonra sıra saya dikimine gelir. Körüğe daha güzel şekil verebilmek için. Konçla astar birbirine çirişle yapıştırılır. Bu işlemle kimi ustalar silisyon ve benzeri yapay ilaçlar kullanıyorlarmış. Makine dikişine de kendim yapıyorum. Sayadan sonra müşterinin ayağına göre ayarlanmış kalıba köseleden taban astarı çakılır, kesilir. Fort ve bombe diye tabir ettiğimiz ayakkabı kısmının arka ve burun kısmındaki sert olan bölgelerde natürel taban astan yani köseleden kesilip şekille incelik verilip fort yerine çirişle yerleştirilip kalıba çekme başlanır. Önce topuk tarafı kamara bölgesine kadar çekilir. Sonra burun bölgesi kösele bombe ile beraberce çekilip çekim işlemi tamamlanır. Saya taban astarına el dikişiyle çepeçevre dikilir. Dikişten sonra kenarlarla orta boşluk arasında bir seviye farkı oluşur. Bu boşluğu sahtiyan dediğimiz keçi derilerine gaza batırıp yüz üze gelecek şekilde çiriş ile yapıştırıp doldurursak çizmemiz gıcırdaklı olur. Yani her adım atışta çizmelerden gıcır gıcır sesi gelir. Eskiden müşteri sipariş verirken bu sesi özellikle isterdi. O zaman ustam da bunun kolay olmadığını özel malzeme gerektirdiğini akşama gelirken 3-4 adet yumurta, bir miktar sucuk ve peynir isterdi. Tabi bunlar çizme için değil, akşam hep beraber yemek için. Sıra köselesine kapatmaya gelmiştir. Bir gün önceden mastela dediğimiz kovada ıslatıp, yumuşatılmış kösele beze sarılıp bir gece bekletince iyice tavına gelmiştir. Önce yine çiriş sürüp, monta çivisiyle tabana monte ederiz. Sonra etrafı güzelce falçatayla düzeltip 2 santim aralıklarla düzenli bir biçimde tahta çivi ile tutturulur. Aralıklar köselenin kalınlığına göre tahta çivi ile 2 sıra dolaşıp temizlenir. Ökçeye gelince tamamen kösele ile yapılıp, yine çiriş ve tahta çivi ile tutturulur. Etrafı falçatayla düzeltilerek ister düz alçak ister yumurta topuk dediğimiz gibi şekillendirilir. Bu şekilde birkaç gün güneşte bekletilip, iyice kuruyup sertleşmesi beklenir. Topuk ve köselenin piyanta dediğimiz kenar kısımlar raspa cam ve zımpara ile temizlenip, parlatılıp boya ve perdahı yapılır ve giyilmeye hazır hale gelir. Körüklü çizme ayağı yazın serin, kışın ise sıcak tutar. Bunun sebebi ise içinde kullanılan malzemelerdir. Körüklü çizmenin dışı dana derisinden içi ise keçi derisinden yapılır'' dedi.  Haber: Emrah Karakuş