ORDU’NUN LOKOMOTİF İŞLETMELERİ

Öncelikle Mehmet ve Zühtü  Altuntaş kardeşler kimdir?  Nerelidir? Kaç yaşındadır? Mehmet Altuntaş: ''Kabadüz Esenyurt'ta dünyaya geldik. Ben 53, ağabeyim Zühtü ise 55 yaşında. Aslında çocukluğumuz da çorapların içinde geçti. Babamızın 3 adet el makinesi vardı, bir odanın içinde çorap dokuyordu. Ben ve ağabeyim ise babamızın yanında iplik ve lastik sarardık'' dedi. Çorap üretme fikri aklınıza  nasıl geldi? Mehmet Altuntaş: ''Aradan yıllar geçti, babamız rahmetli oldu. Askere gidene kadar babamızdan kalan el makinelerinde çorap yapmaya devam ettik. Askerden döndüğümde ise ağabeyim arıcılık işiyle uğraşıyordu. Sonra ağabeyimle bir karar aldık. Baba mesleği olan çorap işini daha profesyonel bir şekilde yapmak için yola çıktık'' dedi. Çorap fabrikası açma  süreci nasıl gelişti? Mehmet Altuntaş: ''Babamız el makinesi kullanarak çorap üretiyordu. Ama biz mekanik makinelerle üretim yapmak istiyorduk. Makinelerin nasıl kullanıldığını öğrenmek için 6 ay bedava çalıştım İstanbul'da. Aradan 2 yıl geçti, biz de ağabeyimle  bu otomatik makinelerden 2 tane aldık ve Ordu'ya geldik. 1989 yılında da bu çorap fabrikasını açtık. Bu 2 makineyle birkaç sene idare ettik. Sonra üst modeller çıkınca biz de sürekli makineleri yeniledik. Şimdi ise günümüz teknolojisine uygun dijital makinelerimiz var. Haftanın 6 günü gece gündüz çalışarak üretime devam ediyoruz. Günde ortalama 3000-3500 çift çorap üretiyoruz'' dedi. Ordu'da ilk olma özelliği  taşıyorsunuz. Bunun iyi ve kötü yanları nelerdir? Mehmet Altuntaş: ''Aslında tek olmanın hem iyi hem de kötü yanları var. Mesela bir parça eksik olduğu zaman İstanbul'dan almak zorundayız. Ya da Ordu'da 10-15 tane çorap fabrikası olmuş olsaydı il dışından çok sayıda müşteri buraya akın ederdi. Tek olduğumuz için kimse gelmiyor, biz onlara gidiyoruz. Ürettiğimiz çorapları; Kayseri, Van, Trabzon, Rize, Samsun, Giresun ve Çorum'a yolluyoruz'' dedi. Bu işin geleceğini nasıl  görüyorsunuz? Mehmet Altuntaş: ''Üretim çok ama ihracat yok. Yani ekonomik olarak gelecek pek parlak görünmüyor. Eskiden bir makine 10 düzine üretiyorsa şimdi 30 düzine üretiyor. Şimdi hemen hemen her şehirde en az bir çorap fabrikası var. Bu durumlar sektörü doğrudan etkiliyor. İmalat az olursa malın değeri olur ama şimdi malın bir değeri yok'' dedi. Son günlerde gelen çeşitli zamlardan birçok işletme olumsuz  etkilendi. Zam ve kur değişikliği sizi nasıl etkiledi?  Mehmet Altuntaş: ''Bizi de son derece etkiledi tabi bu zamlar ve kur fiyatlarındaki değişiklikler. Özellikle elektriğe gelen zam bizi çok etkiledi. Çünkü biz elektrik kullanarak üretim yapıyoruz. Bu zamlar gelene kadar aylık 3 bin lira civarı bir elektrik faturası ödüyorduk ama zamlardan sonra aylık 5 bin 500 lira elektrik faturası ödüyoruz.  Doların yükselişi de bizi yüzde 100 olumsuz etkiledi. Çorap imalatı için gerekli olan hammaddelerin çoğu yurt dışından Dolar üzerinden geliyor'' dedi. Bu işi Ordu'da yapmanın  zorlukları nelerdir? Mehmet Altuntaş: ''Ulaşım bakımından zorluk yaşıyoruz. Önceden bu sıkıntı daha büyüktü. Şimdi havalimanı var, işlerimiz biraz daha hafifledi. Malzemelerin şehir dışından aldığımız için zaman kaybı oluyor. Makinenin bazen 1-2 gün hatta 1 ay yattığı oluyor'' dedi. Her kuruluşun bir prensibi vardır. Sizin prensipleriniz nelerdir? Mehmet Altuntaş: ''Bizim prensibimiz disiplinli ve çok çak çalışmak. 30 yıldır ayakta durmayı bu şekilde başardık. Kısacası bizi biz yapan şey; çok çalışmak ve dürüst olmaktır'' dedi. İmalat sektörüne girecek gençlere neler tavsiye  edersiniz Mehmet Altuntaş: ''İmalat sektörü çok güzel bir sektör. Bir şeyler üretmek, ortaya bir iş çıkarmak güzel bir duygu. Üretmek her zaman iyidir. Ama genç nesil imalat işleriyle uğraşmayı pek sevmiyor. Masa başı işleri tercih ediyorlar'' dedi.    Röportaj: Emrah Karakuş