''NÖBETÇİ ÖĞRETMENLERİN DE İHTİYAÇLARI VAR''

Türk Eğitim-Sen Ordu Şube Başkanı Ömer Okumuş; ''Aynı zamanda bunun altını beslemek noktasında da tüm öğretmen arkadaşlarımızın katılımına sunmak noktasında da dilekçe eylemi başlattık. 15 Şubat'ta topladığımız dilekçeleri Milli Eğitim Bakanlığına göndereceğiz. Sonuçta nöbetçi öğretmenin de sabahtan akşama kadar nöbet tuttuğu tam gün eğitim yapan okullarda ihtiyaçlarını giderecek bir zamanının olmaması çok büyük bir handikap. Bunun dönüşümlü olarak nöbetçi öğretmenlerin kendi içerisinde zaman açısından paylaşım yapmalarıyla halledilmesi gayrı resmi olarak yapılıyordu.  Ama bu olayın yönetmelik yükümlülükleri doğrultusunda oturtulması ve nöbetçi öğretmenlerin de öğlen arasında nöbetle ilgili iznini kullanmalarını sağlamak için böyle bir çalışma başlattık. İnşallah bu çalışma yakın zamanda hayata geçer ve bunda da başarı sağlarız'' dedi. Sözlerine devam eden Okumuş; ''Diğer taraftan nöbetle ilgili ne yazık ki bazen kraldan çok kralcı olan idarecilerimize de karşılaşıyoruz. Neredeyse özel servisleri nöbetçi öğretmene denetletme boyutuna gelmişlerdi. Sağ olsun sayın valimiz ve il milli eğitim müdürümüzle yaptığımız görüşmelerden sonra öğretmenlerin özel ve resmi servislerle ilgili bir denetim zorunluluğu kalmamıştır. Burada tabi idaricilere görev verdiler. Bizce idarecilere bile verilmesi bu görevin yanlıştır. Sonuçta öğretmen ya da idarecinin servis denetimi ile ilgili bir sorumluluğunun olmaması lazım. Bu olayın aslında İçişleri Bakanlığı tarafından, emniyet birimleri tarafından çözüme kavuşturulması daha doğru olur düşüncesindeyiz'' dedi.   ''ANGARYA YÜKÜMLÜLÜKLER VERMEYİN'' Ömer Okumuş; ''Öğretmenlerden öğrenci koçluğu çerçevesinde belirli öğrencilerin evlerini ziyaret etmeleri gibi durumlar söz konusu. Biz bunu da yanlış buluyoruz. Açıkçası eğer veliyle görüşmemiz gerekiyorsa görüşülmesi gereken yer okuldur. Velinin okula gelmesi suretiyle bunu yapmamız lazım. Öğretmenin böyle bir sorumluluğu, resmi bir görevi yoktur zaten yönetmeliğe de aykırıdır. Diyelim ki A mahallesindeki bir öğrencinin velisini ziyaret etmeye giderken bir öğretmen kaza geçirse, başına bir şey gelse hiç resmi onayı olmayan, zaten resmi onayı olamayacak olan bir durumda başına gelecek olan bir olumsuzluğun sorumluluğunu kim alabilir, kimse alamaz. Onun için öğretmenlere angarya yüklemeye çalışan özellikle müdürlere sesleniyorum, bundan vazgeçsinler. Yönetmelik hükümleri doğrultusunda, kanun hükümleri doğrultusunda taleplerde bulunsunlar. Her aklına geleni böyle yapın, şöyle yapın şekline dönüştürmemeleri gerekir. Öğretmenlere angarya konusunda yükümlükler vermeye çalışan idarecileri görüyoruz. İşte velilerle whatsapp grubu oluşturun diyorlar, ben niye velilerle whatsapp grubu oluşturayım. Yani veli toplantısı niye yapıyorum okulda, whatsapp grubundan yazışmalar olacakmış. Olacak iş değil, yani sonuçta insanlar bunu kabul etmek mecburiyetinde de değiller'' dedi. Haber: Emrah Karakuş