KURBAN BAYRAMINDA BESLENME ÖNERİLERİ

Sağlıklı beslenme düzenimize bayramda da devam etmemiz gerekiyor. Özellikle bu bayramdaki baş rol oyuncusu olan kırmızı etin tüketimini kontrol altında tutmalıyız diyen Dyt. Ergözen, sözlerine şöyle devam etti; ''Kırmızı et; iyi kalite hayvansal proteinin yanı sıra, demir, çinko, fosfor, magnezyum mineralleri ile B12, B6, B1 ve A vitaminleri içermektedir. Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içerikleri yüksektir. Görünürdeki yağlar ayrıldıktan sonra bile kırmızı etin ortalama yağ içeriği yüzde 20-25 civarıdır. Etin porsiyon miktarı kadar, tabağımıza gelene kadar geçirdiği sureci de çok önemlidir. Veteriner kontrolü olmayan ve uygun koşullarda kesilmeyen kurbanlık hayvanlar zararlı bakterileri barındırmaktadır ve insanlara tenya, salmonella, tüberküloz, şarbon gibi hastalıkları bulaştırma riskleri yüksektir. Bayram günü kesilen hayvan eti, bekletilmeden birkaç saat içinde pişirilerek tüketilir. Ancak yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik pişirmede büyük zorluk yaratacağı gibi, sertliğinden ötürü az çiğnenip yutulan etler sindirimde de büyük zorluk yaratacaktır. Bu durum midede şişkinlik, hazımsızlık gibi sıkıntılara neden olur. Özellikle mide rahatsızlıkları çeken bireyler, eti 24 saat beklettikten sonra tüketmelilerdir'' dedi.    ''Kurban etini büyük  parçalar halinde  saklamayın'' Etler, büyük parçalar şeklinde değil de kıyma, kuşbaşı gibi küçük parçalara ayrılarak ve tek pişirimlik miktarlara bölünüp, buzdolabı poşetlerine koyularak buzdolaplarının buzluk kısmında veya derin dondurucuda saklanmalıdır diyen Ergözen; ''Etler buzdolabında eksi 2 santigrat derecede 1-2 hafta, derin dondurucuda ise eksi 18 santigrat derecede daha uzun süre saklanabilmektedir. Pişirmek için buzluktan çıkartılan etler, yine buzdolabının alt raflarına indirilerek poşetinden ayrıldıktan sonra çözdürülmelidir. Bu şekilde poşetteki plastiğin ete geçmesi önlenmektedir. Çözdürülen et hemen pişirilmeli, tekrar dondurulmamalıdır. Bu yüzden poşetlerken miktar bir pişirimlik olmalıdır. Et hazırlamada kullanılan kesme tahtaları yalnızca et için kullanılmalıdır. Hijyeni korumak adına çiğ sebze ve meyveleri doğrama işlemi için farklı bir kesim tahtası kullanılmalıdır'' dedi.   ''Etin yanında sebze  tüketmeyi unutmayın'' Pişirme yöntemi olarak; haşlama, fırınlama ve ızgara olarak ateşin etle direkt teması önlenecek şekilde tercih edilmelidir diyen Dyt. Gizem Ergözen; ''Bol yağlı kızartmalardan ve kavurma yönteminden kaçınılmalıdır. Eğer kota yapılıyorsa muhakkak kendi yağında tavada pişirilmelidir. Eğer tavaya yapışma durumu oluyorsa tavanın en altına enine ince doğranmış domates ve biraz da su ekleyip bu şekilde de köfteleri pişirebilirsiniz. Et kullanılarak yapılan sebze ya da baklagil yemeklerine yağ ilave edilmemelidir. Özellikle katı yağlar, et yemeklerinde kullanılmamalıdır, etin kendi yağı ile pişmesi sağlanmalıdır. Etler muhakkak sebze, bol yeşillikli salata, bol limon ile tüketilmelidir. Çünkü etlerde E ve C vitaminleri yoktur. Bu nedenle eti, etli sebze yemeği olarak da tüketebiliriz. Ayrıca etlerin yanında C vitamininden zengin sebze, salata ve taze sıkılmış meyve sularının tüketilmesi de oldukça önemlidir. Yani bayramda etin yanında asitli, gazlı, sekerli içeceklerden ziyade taze sıkılmış ve madensuyu ile karıştırılmış meyve suları tüketilebilir. Bu yöntem hem besin çeşitliliğinin sağlanmasını sağlar hem de sebzelerde bulunan C vitamini, demirin emilimini arttırır. Etler mangal yapılacaksa; kömürleşecek şekilde kızartılmaması gerekir kömürleşen etler her zaman kanser riski taşır. Etin ateşe yakın olması B1, B12, folk asit gibi vitaminlerin kaybına yol açmaktadır.Kurban bayramının geleneksel yemeği haline gelen kavurmanın içine tereyağı veya kuyruk iç yağı eklemeden, kendi yağında ve kendi suyunda, kısık ateşte pişirme yapılmalıdır'' dedi.   ''Öğünler çok önemli'' Ergözen; ''Genel olarak Kurban Bayramında sakatat tüketimi de artmaktadır. Ancak özellikle kolesterol hastaları ile kalp-damar hastalığı riski taşıyan kişiler sakatat tüketiminden kesinlikle kaçınmalıdır. Bayram sabahı yapılan kahvaltılarda kalori dengesini tutulup, yenilecek eti öğlen yiyip aksamı da sebze ile geçirmeliyiz. Kalori ayarlamaları ve öğün şayisi kişiden kişiye muhakkak ki değişse de benim önerim bayramda ara öğünsüz üç ana öğündür. Çünkü sabah geç yapılan kahvaltıdan sonraki ara öğünün bir gerekliliği yoktur. Sabah 09-10.00 arası yapılan kahvaltıdan sonraki öğle yemeği saatini 13.00-13.30 arasına alabilirsiniz. Bu saatlerde dışarıda olacaksanız da gidilen yerlerde size sunulanlar arasından size uygun olanı seçmelisiniz. Kavurma ve kırmızı et öğle öğününde tüketilmeli, akşam öğününde ise sebze ve posa içeriği yüksek yemekler tercih edilmelidir'' ifadelerini kullandı.