En önemli tarımsal ihraç ürünlerinden biri olan fındık, özellikle Ordu ve Karadeniz Bölgesi'ndeki diğer üreticilerin en önemli geçim kaynaklarından biri olarak görülüyor. Coğrafyamızda son yıllarda görülen külleme hastalığı ise üreticileri tedirgin ettiği gibi, rekolte kaybı, kalite düşüklüğü ve çürümelere de yol açabiliyor. Yetkililer ise doğru zamanda ve şekilde yapılan ilaçlama uygulaması ile külleme hastalığıyla mücadelenin çok önemli olduğunu ifade ediyor. Konu hakkında önemli açıklamalar yapan TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, Külleme hastalığının ciddi bir hastalık haline geldiğini belirterek, özellikle fındık mahsullerinde yaprak ve çotanaklarda beyaz bir tabakaya sararak fotosentezi engelleyerek fındığın çürümesine sebep olduğunu söyledi. Beyaz tabakanın, yaprak ve çotanakları sararak, fındığın büyümesini engellediğini ifaden eden Soydan, “Bunun devamında bu hastalık fındığın çürüyerek dökülmesine sebep oluyor. Bu hastalıklarla mücadele etme zamanı bu günlerde yapılıyor. İlaçlı mücadele şu anda oldukça önemli. Çiftçilerimize ilçe tarım müdürlüğü ve ziraat odalarımızın ziraat mühendisleri ile bu şekilde verilen önemli eğitimler ile beraber fındıkta külleme hastalığına ciddi bir şekilde ilaçlama oranının arttığını gördük. Çiftçilerimiz bu hastalığın zararlarını geçtiğimiz yıllarda da gördüğünden dolayı ilaçlama çalışmalarını titizlikle sürdürüyorlar. Bu da hepimiz için olumlu bir gelişme” dedi.
“Bilinçli ilaçlama çok önemli”
Bu hastalıkla erken mücadele yapmamız lazım diyen Soydan, sözlerine şöyle devam etti; ''Kullanılan ilaçların dozunu doğru ayarlayarak, doğru zamanda bilinçli bir mücadele yapılması son derece önemli. Bilinçli bir ilaçlama yapıldıktan sonra küllemenin çok büyük bir hastalık olmadığını görüyoruz. İlaçlama yapan çiftçilerimizin bahçelerinde önceki yıllarda fındık aldığını, hiçbir zararın olmadığını açıkça gördük. Rastgele ilaçlamanın çok bir faydası olmayacaktır. Sonuç olarak; Başlangıçta yapılan müdahale hastalığın ilerlemesinin önüne geçiyor ve ürün kaybını büyük oranda önlüyor” dedi.