''KÖTÜ KARNE'' UYARISI!

Ortada bulunan olumlu ya da olumsuz bir sonuç için tek bir kişiyi suçlamanın doğru olmadığını ifade eden Ordulu Klinik Psikolog Merve Kılıç, ''Kimileri için karne; sevinç, mutluluk, ödül gibi kavramları ifade ediyorken, kimi çocuklar için ise utanç, ceza gibi anlamlara gelebiliyor. Karnesi iyi olan çocuklar ve anne babaları tatil heyecanını yaşamaya başladı. Ancak kötü notları olan çocuklar, ebeveynlerinin olumsuz söz ve davranışları sonucunda buruk, kabus dolu bir tatilin kapılarını araladı'' dedi. Sözlerini sürdüren Kılıç, şu ifadelere yer verdi; ''Kabul edilebilir ki her anne baba çocuklarının başarılı olmasını isteyerek onların aşırı mükemmel olmalarına dair beklenti içerisine girerler. Bu sebeple karneler, daha çok aileler için anlam taşır. Ancak karne çocuğun başarısının, yeteneklerinin, performansının göstergesi değildir. Notları yüksek olan çocuklar için hayatının her evresinde başarılı olacağı yorumunu yapmak ne kadar doğru değilse; notları düşük olan çocuklar için de hiçbir şey başaramayacakları yorumunu yapmak yanlıştır. Her çocuğun mutlaka başarılı olabileceği ilgi duyduğu bir alan vardır'' şeklinde konuştu.  Karnesi kötü olan çocuğa yaklaşım nasıl olmalıdır? Karnesindeki zayıf notlar sebebiyle ailesi tarafından eleştirilen, “başarısız”, “beceriksiz” şeklinde damgalanan, ceza alan ve fiziksel şiddet gören çocukların sayısı azımsanamayacak kadar fazladır diyen Kılıç; ''Anne ve babalar, karnedeki düşük notlar karşısında eleştirici, yargılayıcı davranmamalı, kırıcı sözlerden kaçınmalıdır. Çocukla konuşmaya karnedeki iyi notlardan başlanarak sene içerisindeki çabası takdir edilmelidir. Burada hassas olunması gereken nokta empati kurmak; onu anlamaya çalışmaktır. Ebeveynlerin yapmış oldukları hatalardan biri, sene boyunca çocuğun gayretini, çalışmasını göz ardı edip direkt sonuca odaklanmalarıdır. Böyle olunca da çocuğu eleştirme, kişiliği zedeleyici sözler söyleme, ceza yöntemleri devreye girebiliyor. Yapılması gereken şey sakin bit tutum içerisinde olup reddedici olmadan çocukla zayıf notların sebepleri hakkında konuşmak olmalıdır. Çocukta dikkat dağınıklığı, ders çalışma ortamının uygun olmaması, okul içinde yaşadığı sorunlar, derse karşı ilgisi, aile içi sorunlar, kaygı, öğrenme güçlüğü, yetersiz ders çalışma gibi faktörler okul başarısını olumsuz yönde etkileyebilmektedir'' dedi. ''Unutmayın ki gerçek başarı rakamların da ötesindedir'' Kılıç; ''Anne babası tarafından sert yorumlara, tehdit ve yaralayıcı ifadelere, kişiliği ile ilgili söylemlere maruz kalan, karnesi sebebiyle ceza alan ya da fiziksel şiddete uğrayan çocuğun psikolojik olarak olumsuz etkilenmesi kaçınılmazdır. “Eğer başarılı olursam değerliyim” gibi yanlış bir inanç gelişebilir ve akademik başarısızlıkla birlikte başka sorunlar da ortaya çıkabilir. Derslere yönelik motivasyonu ve dolayısıyla başarısı daha da düşebilir. Tüm bunlarla birlikte yalan söyleme, tırnak yeme, alt ıslatma, öfke patlamaları, kaygı bozuklukları, uyku sorunları, yeme problemleri, depresyon gibi uzman desteği almanızı gerektirecek psikolojik sorunlar kendini göstermeye başlayabilir. Ailesi tarafından cezalandırılan, şiddet gören çocukların bazıları evden kaçma, anne babaya karşı gelme gibi tepkiler oluşturabilecekken bazı çocuklar ise içe kapanarak çevresinden kendini uzaklaştırma eğiliminde olabilir'' dedi. Kılıç; ''Ne olursa olsun değerli olduğunu hmek, ailesi tarafından olduğu gibi kabul edildiğini bilmek her çocuğun hakkıdır. Akademik anlamda başarısının yüksek olmaması çocuğu yeteneksiz, hiçbir işe yaramayan biri yapmaz. Çocuğun derslerine motive olabilmesinin ilk koşulu, ailesinin onu anlaması ve ona destek olmasıdır; ceza alması, fiziksel şiddete maruz kalması ya da sözel eleştiriler duyması değil. Ebeveynler olarak mükemmeliyetçi beklentilerinizin farkında varıp bunu çocuklarınıza yansıtmamaya gayret edin. Onu başkaları ile kıyaslamayın, her çocuk özeldir. Ona sarılın, daima yanında olduğunuzu bilmesine ihtiyacı olacaktır. Zayıf notun felaket olmadığını kabul edin. Çocuğa zarar verici sözlerden, davranışlardan uzak durun. Tüm bunların çocuğunuzun ruhsal sağlığını bozabileceğini unutmayın. Bir zamanlar sizin de öğrenci olduğunuzu hatırlayın. Ne olursa olsun zorlu bir süreçten geçildiğini; bedensel ve ruhsal dinlenme için her çocuğun tatile ihtiyaç duyduğunu ve bunu hak ettiğini göz ardı etmeyin'' şeklinde konuştu.  Haber: Emrah Gemicioğlu