KİMYASAL VE KÜLTÜREL MÜCADELE YAPILMALI

Fındıkta külleme bilindiği üzere coğrafyamızda son yıllarda görülen bir hastalık diyen ODÜ Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Arzu Sezer, külleme hastalığının ilk olarak 2013 yılında çıktığını ve 2014 yılından itibaren de ekonomik anlamda zarar oluşturan bir boyuta geldiğini belirtti. Sözlerini sürdüren Sezer, şu ifadelere yer verdi; ''Kültürel anlamda önlemlerimiz var buna karşı hastalıklı bitki artıklarını ve bunlara ait yaprakları, patozdan sonra kalan artıklar ve özellikle hastalıklı dip sürgünler üzerindeki yapılar olabiliyor. Bunları bir şekilde toplayıp, yakıp yok etmemiz gerekiyor. Bunları yapıyoruz zaten. Ayrıca bahçelerimizde hastalık gelişimi için uygun olmayan ortam hazırlamamız gerekiyor. Bunlar nedir peki, ışık yoğunluğunu hastalık sevmiyor. Güneş ve ışık durumunda bundan etkileniyor. Bahçelerimizi iyi derecede ışık alacak duruma getirmemiz gerekiyor. Bahçelerde hava sirkülasyonunun güzel olması gerekiyor. Bunun için ise iyi bir budama, yabancı ot temizliği öneriyoruz. Şu anda üreticilerimizin yapabileceği yabancı ot mücadelesine başlayabilirler. Şimdi yabancı otları bahçeden temizledikten sonra fındık hasadından önce bir kez daha yabancı otları bahçeden temizleyebilirler. Yani yabancı otlarla bir defalık mücadele yeterli olmuyor. En az iki sefer yapılmalı bu mücadele. Ama bunları yapmak da küllemeye karşı tek başına yeterli olmuyor. Kimyasal mücadele uygulamamız da gerekiyor. Ruhsatlı ilaçların önerildiği şekilde kullanılmasıyla külleme hastalığına karşı mücadele yapılmasını öneriyoruz. Tabi dozunda kullanılmasını tavsiye ediyoruz'' dedi.    ''Fındıkla birlikte uyuyup, uyanıyor'' Küllemeyle mücadele edilmediği takidirde bu hastalık her geçen gün fındık bahçesinin her yerine yayılır diyen Sezer; ''Bu hastalık öyle bir şey ki, bitkiyle birlikte sezon sonunda kışlık formuna geçiyor, bahar döneminde yapraklar açtıkça o da o şekilde bitkiye ayak uyduruyor. Belki bu etkiler bir yılda çok iyi görünmeyebilir ama üst üste gelen yıllarda fındığı daha çok etkileyecektir. Bu yüzden mücadele çok önemli. Külleme hastalığının sonuçlarını ve etkilerini görünce bu hastalığa karşı mutlaka ama mutlaka mücadele edilmesini gerektiğini savunuyoruz. Üreticilerimiz hem kültürel mücadele hem de kimyasal mücadele yapmak zorunda'' dedi.