KENELERE DiKKAT!

Yapılan incelemeler ve araştırmalar sonunda 'hyalomma marginatum marginatum' adlı kenenin Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığını taşıdığını anlatan Tulkar, "Muhtemelen daha önceden de bu vakalar vardı ama daha az sayıda olduğu için dikkati çekmemiş ve gözden kaçmış olabilir ama son yıllarda bu vakalarla karşılaşıyoruz" dedi. ''900'e yakın kene türü var'' Tulkar, "Bunların çok azı bu virüsü taşıyabiliyor. En sık karşılaşılan da hyalomma marginatum marginatum'dur. Çok az olsa da diğer kene türlerinde de bu virüs bulunuyor. Daha önce bu kenelerle Kelkit Vadisi dediğimiz bölgede karşılaşıyorduk. İlk yıllarda öyleydi ama şu anda Türkiye'nin hemen her tarafında vaka bildirimi az ya da çok var. Onun için yaz aylarında ülkemizin herhangi bir alanında KKKA tanımına uyan vakalar geldiğinde düşünmek gerekiyor" dedi. Kenenin daha çok kırsal alanda hayvancılıkla uğraşan insanları tehdit ettiğine dikkati çeken Tulkar, hayvanlardaki keneleri temizleme alışkanlığının yanlış olduğunu aktardı. Bakır, kenelerin temizlenirken parçalandığını, vücut sıvılarının insan tenine temasıyla virüsün bulaşabildiğini ifade etti. ''Keneden korunmanın  yolları neler?'' Kenelerden korunma yöntemlerine değinen Tulkar, ''İlk olarak eğitim önemli. Kenelerin bulunduğu yerleri bilmek gerekiyor. Evde büyükbaş, küçükbaş hayvanlarda kene mevcutsa bunları temizlemek yerine veteriner hekimden yardım alınmalı. Özellikle yaz aylarında hayvanlar üzerlerindeki keneyi otluk ve çalılık alanlara bırakabiliyor. Mümkünse çalılık alanlardan uzak durmalı, çizme giyilmeli, uzun kollu giyilerek gövdede açık yer bırakılmamalı. Pantolon paçaları çorapların içine sokulmalı. Araziden döndükten sonra vücutta kene taraması yapılmalı, insanların yoğun olduğu yerler ilaçlanmalı. İlaçlama yüzde 100 çözüm olmaz ve genelde risk bulunur ama ilaçlamak keneden arındırmak için çözümlerden biri olabilir" dedi. Kene tutunduğunda yapılması ve yapılmaması gerekenleri de anlatan Tulkar, "Vücuda tutunan kenenin penset ya da cımbız yardımıyla ezilmeden tek seferde çıkarılması gerekiyor. Keneyi öldürmek için kimyasal kullanmamak gerekiyor çünkü eter benzeri gibi kimyasallar kullanıldığında kene kusuyor ve vücut sıvısını insana verebiliyor. Kene tutunan kişilerin en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekiyor'' dedi.    ''Kimler risk altındadır?'' Hastalık genellikle meslek hastalığı şeklinde karşımıza çıkar diyen Tulkar, ''Tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar, Veterinerler,  Kasaplar,  Mezbaha çalışanları, Sağlık personeli özellikle risk gurubudur. Kamp ve piknik yapanlar, askerler ve korunmasız olarak yeşil alanlarda bulunanlar da risk altındadır'' dedi.   ''Kuluçka süresi ne kadardır?'' Tulkar, ''Kene tarafından ısırılma ile virüsün alınmasını takiben kuluçka süresi genellikle 1-3 gün olup, bu süre en fazla 9 güne kadar uzayabilmektedir. Enfekte kan, ifrazat veya diğer dokulara doğrudan temas sonucu bulaşmalarda bu süre 5-6 gün, en fazla 13 gün olabilmektedir'' dedi.   ''Belirtileri nelerdir?'' Tulkar, ''Ateş, kırıklık, baş ağrısı, halsizlik, kanama pıhtılaşma mekanizmalarını bozulması sonucu; Yüz ve göğüste kırmızı döküntüler ve gözlerde kızarıklık, gövde, kol ve bacaklarda morluklar, burun kanaması, dışkıda ve idrarda kan görülür'' dedi.